Alkollü Araç Kullanma Cezasına İtiraz

Zaten kısa mesafe gidecektim, çok az içtim... Sebep bulmayın. Direksiyon başına alkollüyken geçmeyin. Alkollü araç kullanmanın cezası nedir? Alkollü araç kullanma cezasına itiraz edilebilir mi? Alkollü araç kullanmak suç mudur? Bunları kısaca inceleyelim, yine de “bana bir şey olmaz” denilebilir mi kararı siz verin.

Alkollü araç kullanmanın kapsamı

Alkollü araç kullanmak, çeşitli yaptırımları olan bir eylem.

İlk başta “sürücü” olmalısınız. Araç içerisinde değilken, park halindeki aracın yanında elinizde şişe ile dikiliyor olsanız bile polisin ceza kesmesi hukuka aykırı. Çalışmayan araç içinde oturuyor olmak gri bir alan. Örneğin, evlerin olduğu bir ara sokakta araba içinde alkollü vaziyette oturan, hatta alkol almakta olan bir kişinin arabayı hareket ettirme niyeti ve olasılığı bulunmuyor olabilir, o an sürücü de değildir, böyle bir durumda ceza kesilmesinin hukuka aykırı olduğu düşünülebilir. Ancak mesela bir otoyolda ya da aracı orada bırakıp da yaya şekilde ayrılınması hayatın olağan akışına aykırı bir yerde kişinin bu şekilde tespit edilmesi, o an araç sürülmüyor olsa bile sürdüğü veya süreceği kesin olduğu için ceza kesilmesini haklı kılıyor olabilir. Ticari olmayan yani hususi araçlar için her alkol kullanan sürücüye değil, kanunda belirtilen 0.50 promil sınırını geçen sürücülere yaptırım uygulanabilir. Ticari araçlar için ise limit 0.21"dir. Bunu tümüyle sıfırdır gibi düşünebiliriz, bu miktara güvenmemelisiniz, çünkü bu gerçekten düşük bir miktardır. Bir bardak vs gibi göz kararı tahminler yapılmamalı. Burada tıbbi olarak "ölçüm belirsizliği" gibi kavramlar ya da ölçümün yönteminin nasıl yapıldığı (kanda fotometrik ölçüm, vb) tartışılabilir.  Halk arasında, 0.50 promil alkolün şu kadar şişe şu içkiye, bu kadar kadeh bu içkiye denk geldiği gibi rivayetler vardır ki bunlara asla güvenilmemeli. Tıbben kişinin yaşı, kilosu, cinsiyeti, hatta kullandığı ilaçlar ve hastalıkları dahi promilin ortalama bir kişiden yüksek ya da düşük çıkmasına etkilidir.

Hususi mi, Ticari mi

Oldukça tartışmalı ve birbirinin aksine kararlar olan bir meseledir. Adaletli olan, olması gereken ruhsatta "hususi" yazıyorsa aracın hususi kabul edilmesidir, ancak ne yazık ki bu yönde olan kararlar azınlıktadır. Çoğunlukta olan kararlara ve Yargıtay"a göre, ruhsatında hususi yazsa bile araç tip kamyonet ya da panelvan olan araçlar yolcu taşımacılığı için imal edilen araçlar olarak kabul edilerek, hususi amaçla kullanılsa dahi ticari gibi işlem görmesi gerektiğine karar verilmektedir, yani kamyonet ve panelvan araçlar için uygulamada ve Yargıtay"a göre 0.21 promil sınırı uygulanmaktadır . Yargıtay ne yazık ki bu tip araçların "kazanç kaydı olmaksızın kullanılması durumunda dahi hususi otomobil sıfatını kazanmayacağı" şeklinde kanaate sahiptir.

Doblo, Caddy, Kangoo, Kargo tipi araçlarda ise panelvan ya da kamyonet ibaresi ruhsatta geçmiyorsa, aksine açıkça hususi olarak geçiyorsa, promil sınırı 0.50 olarak kabul edilmelidir, aksine bir ceza yazılırsa itirazdan olumlu sonuç alınabilir.

Alkollü araç kullanmanın cezası

Hususi araçlar için 0.50 ticari araçlar için ise 0.21 promilin üstünde alkollü çıkılması durumunda, sürücüye idari para cezası kesilir. Bunun yanında, sürücünün ilk sefer bu şekilde tespit edilişi ise 6 ay, ilkinden itibaren 5 yıl içinde ikinci sefer tespit edilişi ise 2 yıl, üç ve daha fazla sefer tespit edilişi ise 5 yıl sürelerle ehliyeti geri alınır.

Ceza hukuku anlamında “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” suçunun oluşması için ise promilin 1.00"ın üsünde olması gerekir. Bu suçun cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olup, şartları varsa para cezasına çevrilebilir ya da ertelenebilir.

Bir kaza olmuşsa, yaralama ve öldürme suçları gündeme gelebilir. Taksir, genel anlamıyla hataen demektir. Alkollü araç kullanma “bilinçli taksir” kapsamında değerlendirilir, taksirden daha ağırdır. Mesela aracınızla seyrederken aniden yola fırlayan birine çarpıp yaralamanız durumunda taksirle yaralama olur, ama aynı durumda sizin alkollü olduğunuz saptanırsa mahkeme bunu “bilinçli taksir” olarak niteleyebilir. Bilinçli taksirde kişi, neticeyi öngörebilmesine rağmen; yeteneği, şansı veya tecrübesine güvenerek neticenin gerçekleşmeyeceği inancıyla hareketini gerçekleştirir; örneğin “az içtim birşey olmaz” , “kırk yıllık şoförüm”, “iki adımlık yer” diye düşünerek...

Trafik cezası ödenmezse ne olur? Ödenmiş trafik cezasına itiraz edilebilir mi?

Trafik cezasının kesilmesinden (alkol için o anda tutanağın tutulup size verilmesinden) itibaren 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir. Cezalar ilk 15 gün içinde indirimli ödenir. 30 gün içinde ödenmez ise faiz işletilmeye başlar. Trafik cezalarına 15 gün içinde kapsamlı bir dilekçeyle itiraz edilebilir. Ödenmiş bir trafik cezasına itiraz edilmesine hiçbir engel yok. Önce ödeyip, daha sonra itiraz etmek, indirimli ödeme yapılmış olacağı için mantıklı bir yol. Mahkeme cezayı kabul ettiğimizi düşünmez mi diye düşünmeyin, hukuk devletinde bu tip şeyler “kabul etmek” olarak yorumlanmamalıdır, yorumlanmaz. Ceza iptal edildiği takdirde ödediğiniz miktar iade edilir. Peki trafik cezasına itiraz ettiniz ama kabul edilmedi ya da hiç itiraz etmediniz. Ödemediniz de. Ne olur? İdari para cezaları, adli para cezaları gibi ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrilmez. Devlet borcu icra takibine koyar, o şekilde tahsil etme yoluna gider.

Ehliyete el konulmasına / geri alınmasına itiraz edilebilir mi?

İdari para cezasına itiraz ile aynı şekilde ehliyete el konulmasına / geri alınmasına da itiraz mümkündür. Ehliyetine el konulan kişi ancak el koyma süresinin bitiminde idari para cezasını ödediğine ilişkin dekontla birlikte ehliyetini geri alabilir. Ehliyete el konulmasına yönelik itiraz edilirse ve olumlu sonuçlanırsa, kesinleşmiş mahkeme kararı sunularak iadesi talep edilebilir.

İtiraz kabul edilmezse, ehliyetin geri alınması süresi olan 2 yıl dolduktan sonra emniyete gidip (tercihen ehliyetinizi iptal eden yerin emniyetine gidilirse işlemler kolaylaşır) ehliyetin geri alınma süresinin bittiği, iade alınmak istendiği, yeniden ehliyetin kullanılmak istendiği belirtilmeli, geri alınmalı / kullanılabilir hale getirilmelidir. Emniyet süre bitince bunu otomatik kendisi yapmaz. Bunu yapmadan doğduran cezanın süresi doldu nasıl olsa diye araba kullanmaya başlayanlara KTK m.36/3-B kapsamında ceza verilmektedir.

Alkollü araç kullanma cezasına itiraz nasıl olmalı?

Alkollü araç kullanma cezasının iptali ve ehliyet iadesi için itiraz dilekçesinin içeriği duruma göre değişecektir. Kişi cezaya yeterli seviyede alkol almamış olabilir, alkol seviyesi ölçen cihazların hukuka aykırı şekilde kullandırılmış olması mevzu bahis olabilir veya alkolmetrenin kalibrasyon ve bakımlarının yapılmamış olduğu da belirtilebilir. Kısacası her somut olay, içinde farklı bir hukuka aykırılık barındırabileceği için bir avukat ile itiraz sürecini yönlendirmeniz lehinize olacaktır. Trafik cezasına itirazlar nasıl olsa otomatikman reddediliyor algısı, internette yer alan standart dilekçelerle alelade itirazların yapılması sonucu oluşan bir algıdır. Dilekçenizdeki bakış açısı, kapsam, yasal madde dayanakları, itirazın kabul edilmesine çok etkilidir.

İtiraz halinde polis hastaneye kan testi için götürmek zorunda mı değil mi?

Karayolları Trafik Kanunu ve ona uygun çıkarılan Karayolları Trafik Kanunu Yönetmeliği yanlış anlaşılıyor. Yönetmelikte 2014 yılından önce "alkolmetre ile yapılan ölçümün sonucuna itiraz eden veya bu cihaz ile ölçüm yapılmasına müsaade etmeyen sürücüler, en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülerek uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından alınacak kan, tükürük veya idrar gibi örnekler üzerinden test yapılır. " ibaresi bulunuyordu, 2014 yılında RUTİN TRAFİK KONTROLLERİNİ DÜZENLEYEN MADDEDEN alkol için bu ibare kaldırıldı, TRAFİZ KAZALARINI düzenleyen maddeden ise kaldırılmadı. NE YAZIK Kİ bazı mahkemeler bunu polislerce rutin kontrolde yapılan üfleme ölçümüne itiraz edilemez sadece trafik kazası varsa itiraz edilebilir gibi yorumlamaktadır. Kişilerin kendileri giderek bir sağlık kuruluşunda yaptırdıkları testin sonucunu dahi değerlendirmeye almamaktadırlar. Polisler de genelde buna bir kaza olmadığı sürece yanaşmamakta, sürücüleri üflemeye zorlamakta, üflemeyene de anında üflememe cezası olarak para cezası ve ehliyete 2 yıl süreyle el koymayı uygulamaktadır. Bunun yanlış olduğuna ve kişilerin hak arama özgürlüklerine ters olduğuna , maddeden kaldırılan ibarenin kişilerin kendi kendine yaptırdıkları test sonucuna dayanarak yaptıkları itirazın reddedilmesi gerektiği şeklinde yorumlanamayacağına dair içtihatlar mevcuttur. Sağlık kuruluşuna gidene kadar promilin düşeceği düşüncesi de yersizdir, kan testinin sonucu ilk durdurma saatinden itibaren düşüş hesaplanarak yapılır.

“Alkolmetreye üflemem” dememeniz daha iyi, üfleyin

“Üflemem” demeyi önermem. Özellikle az düzeyde alkol aldığınızdan eminseniz üfleyin, 0.50 promilin altında çıkarsa zaten ceza almayacaksınız, çok az üstünde çıkarsa da para cezasına ek 6 ay el koyma olacak, ancak üflemeyeceğim derseniz üflememenin yaptırımı doğrudan para cezası ve ek olarak 2 yıl el koyma olacak. Yani kanunun mantığı üflemeyeni alkollü saymak. Yargı kararlarında da alkolsüz bir kişinin alkolmetreye üflemeyi reddetmesi hayatın olağan akışına uygun görülmüyor. Tabii ki istisnalar olabilir, örneğin aracın dışında duran bir kişiden alkol ölçümü istenmesi hukuki değil, bu durumda üflemeyi reddetmek bir seçenek olabilir. Yine de kendinizden emin olup üflemek en iyisi. Sonuç beklenmedik çıkarsa itiraz edersiniz, tutanağı da imzalamazsınız. Sonucun yanlış olduğundan gerçekten şüphe ediyorsanız kendinizin hızla en yakın sağlık kuruluşuna gidip bir ölçüm yaptırmanızı öneririm, itirazınızda bu ölçüm sonucunu da sunarsınız.

İkinci kez alkollü araç kullanmayı denemeyin

Çoğu kabahat ve suçta olduğu gibi, gördüğünüz üzere alkollü araç kullanmada da ikinci sefer ve sonrasında idari para cezaları ağırlaşıyor. Eğer TCK anlamında suç oluşmuşsa ve daha önce aynı suçtan sabıkanız varsa, mahkeme para cezasına çevirme ya da erteleme gibi imkanları uygulamayacak, doğrudan hapis cezası verebilecektir. Bir kere de olsa önceden alkolden ceza almışlığınız varsa ikincisini gerçekleştirmemek için çok dikkat edin.

*  İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.

*  Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.

*  AŞAĞIYA YORUM YAPAMIYOR İSENİZ BU LİNKE TIKLAYIP FORMU DOLDURARAK DENEYİNİZ.

*  ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz. 

* Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.