Yanlış Hesaba Gönderilen Paranın İadesi

İnternet bankacılığını ve mobil bankacılığı sık kullanıyoruz. Dalgınlıkla IBAN ya da hesap numarasını yanlış yazdınız. Ya da çok eskiden bir sebeple para gönderilmiş ve tanımlı hesaplar arasında kayıtlarda kalmış bir hesaba alakasız bir parayı yanlışlıkla aktardınız.Yayılan o ani ateş basması hissini hepiniz anımsamışsınızdır. Yanlış hesaba gönderilen paranın iadesi mümkün.

Bazı Bankacılık Önlemleri Sayesinde Yanlışlıkla Para Göndermek Artık Daha Zor

Bu durum o kadar sık oldu ki bankalar bazı önlemler aldı. Örneğin hesap numarası ya da IBAN ile hesap sahibi kişi adı soyadı tutmuyorsa, EFT/ Havale işlemi gerçekleşmiyor, para işlemi yapana iade ediliyor. Ancak yine de bazı bankalarda bu önlem yok. Bazen ise öyle bir tesadüf oluyor ki, para gönderilmek istenen doğru kişinin adı örneğin Ayşe Yılmaz ise, yanlış yazılan hesap no sonucu banka kayıtlarında alıcı A** Y** görününce gönderici sanıyor ki o Ayşe Yılmaz, oysa o yanlış hesap sahibinin adı da Ahmet Yanmaz yani A** Y**.

İlk Muhatabınız Banka

İlk önce durumu bankaya bildireceğiz. Bir an önce fark etmek önemli, uzun süre geçtikten sonra yapılan bildirimlerde, başvurucu olarak iyi niyetinizden şüphe edilebilir.

Para, isim uyuşmamasından kaynaklı blokede / havuzda bekliyorsa ne ala. Para aktarılmışsa banka yanlış ödeme yapılan kişiye bilgi verip ödemeyi geri yapmasını ister. Hatta alan kişi gönderenden önce fark edip banka ile irtibata geçmiş de olabilir. Ola ki sizin hesabınıza yanlışlıkla para gelirse parayı doğrudan gerisin geri gönderene geri göndermek yerine ilk önce banka ile irtibata geçin.

Bankalar her halükarda o hesaba bloke koyabilir. Blokeli hesaptaki para çekilemez, haczedilemez. Düşünün ki paranın yanlışlıkla gittiği hesabın kötüniyetli sahibi, para borç karşılığı gönderildi dedi ve çekmeye kalkıştı. Çekememeli. Tabi burada işleme açıklama olarak ne yazdığınız çok önemli, küçük de olsa bir açıklama olması onun bu iddiasını çürütebilir. Ya da şahıs icralıksa, borca batıksa, hesap sahibinin hesabı hacizli ise ya da hesabı blokeli ise, BU PARANIN GERİ ALINMASI İMKANSIZA YAKINDIR. Çünkü borçlunun alacaklıları iyi niyetli üçüncü kişidir. Para hesabına girdiği gibi alacaklılar tarafından haczedilip kuş olup uçabilir. Tabi olabilecek en kötü senaryo, paranın yanlışlıkla gittiği hesap sahibinin alelade alacaklılarına değil de, bankaya borcu olması durumunda bizzat bankanın paraya haciz koyması ya da kredi borcu için rehin/ takas/ mahsup hakkımı kullanıyorum diyerek siz henüz harekete geçmeden parayı "sahiplenmesi" durumu. Davasız kolay kolay çözülmez, ticaret mahkemesinde parayı yanlışlıkla gönderenin alıcıya karşı borçlu olmadığının tespiti ile hataen gönderilip bankanın uhdesine geçirdiği paranın istirdatı gibi dava yolları denenmek zorundadır.

Geri Ödeme Yapılmazsa Şikayet ve Dava Hakkı Doğar

Bankalar bazen paranın yanlışlıkla hesabına gittiği kişiye bir türlü ulaşamazlar. Hesap aktif değildir, kişi telefonlarını cevaplamamaktadır, vs. Böyle bir durumda mağdurun mağduriyetini azaltmak için çözüm aramak yerine, iş yüklerini hafifletmek amacıyla “hesap sahibine ulaşmadan iade yapamayız.” diyerek adeta işin peşini bırakırlar.

Veya hesap sahibine ulaşılır, fakat kötüniyetli hesap sahibi paranın yanlışlıkla gelmediğini iddia eder. Burada, banka size karşı tarafın bilgilerini verirse şanslısınız.

Önce noterden durumu bildiren ihtar çekerek temerrüde düşürmeniz, ihtar sonucu parayı geri göndermezse ya ilamsız icra takibi açmanız ya da sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak istirdat davası açmanız gerekiyor, tabii ki zamanaşımı geçmediyse. Hangisinin daha uygun olduğu duruma göredir.

Peki o parayı dava ile alacağız almasına da, geri verilmemesi ayrıca bir suç değil mi? Genel kanı, bunun ceza kanunu anlamında hırsızlık suçu oluşturmayacağı ancak m.160"taki “kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf” suçunun oluşacağı yönünde. Bazı hukukçular bu suç da oluşmaz diyor. Ben oluşacağı kanaatindeyim. Savcıların uygulamalarında ve hatta Yargıtay kararlarında bir birlik olmadığı için, internet bankacılığı ve mobil bankacılık da yeni yeni son yıllarda yaygınlaştığından henüz istikrarlı içtihatlar oluşmadığından, bence m.160"a dayanarak parayı iade etmeyen hesap sahibi hakkında da suç duyurusunda bulunulabilir, yeni emsaller oluşabilir. Hatta eğer ki banka hesap sahibine ulaşmaya çalışmak, hesaba bloke koymak gibi üzerine düşen davranışları yapmaktan kaçınıyorsa suç duyurusunda alıcı şahsın yanında banka da şüpheli gösterilebilir. Banka kamu bankası ise, kamu görevlisi olarak bizzat muhatap olunan bankacılar hakkında şartları oluşmuş ise görevi kötüye kullanma, görevi ihmal ve bankacılık kanunundan kaynaklanan diğer suçlardan suç duyurusunda bulunulması düşünülebilir.

Bankanın Yardımcı Olma Yükümlülüğü

Avukatlık Kanunu"na göre, tüm kurum ve kuruluşlar gibi, bankaların da yapacakları hukuki işlemlere esas olmak üzere avukatlara en azından temel bilgileri verme yükümlülükleri var. Peki bankalar bunu ne kadar özümsemiş? Uygulamada bankalar Bankacılık Kanunu"na ya da KVKK"ya dayandıklarını belirterek avukat ya da vatandaş herkesin bilgi taleplerini dayanaklarını dahi incelemeden reddediyor.

E hatalı hesap sahibi olan muhatabımızın bilgilerini bilmeden suç duyurusu süreci haydi bir yere kadar yapılıp ilerletilebilir ama dava açmak imkansız. Ne yapılabilir? Bir muarazaya yani çekişmeye sebebiyet verdiği için bankaya karşı ticaret mahkemesinde muarazanın giderilmesi davası açılabilir. Bu dava kısa sürer, bankanın bilgi vermesini sağlamak amaçtır. Yine de en kısa dava bile Türkiye"de pek kısa değildir...

Şikayet konusunu belgelendirerek bilgi talep etmeye rağmen yeterli azami bilgileri vermeyen yönetici ya da personeller hakkında savcılığa TCK m.160"dan suç duyurusunda bulunmak, muhatabın bilgilerine ulaşabilmek için daha pratik bir yol olabilir. Dava açmadan önce suç duyurusunda gerekirse alıcı ismi A** Y** şeklinde yazılabilir Savcılık bilgileri bankadan istediğinde nasıl olsa banka vermek zorunda kalacak ve isim ortaya çıkacaktır. Suç duyuruları, ilk yapıldığında faili meçhul olarak eldeki bilgilerle de yapılabilir. Dava açmak ise öyle değil, illa dava açacağınız kişi ya da kurumun tam ismini ve bazı bilgilerini bilmek zorundasınız.

Bir yol da, meramınızla ilgilenmeyen bankayı BDDK"ya ve Bankalar Birliği nezdindeki hakem heyetine şikayet etmektir. Başka bir yol; tüketici hakem heyetine şikayet etmektir, heyetler başvurunuzu kabul ederse banka karara karşı mahkemede itiraz etse bile mahkemeler genelde dosya üzerinden itirazlarını reddetmektedir. Şikayetiniz kabul gördükten sonra bankanın ilgileneceğinden emin olabilirsiniz.

İşte gereken bilgileri hukuki yollarla öğrendikten sonra ilamsız icra takibi de yapılabilir, sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava da açılabilir.

Ancak burada da, açıklamaya yazdığınız önemli, açıklamaya birşey yazmadıysanız,gönderilecek miktarın aslında o olmadığını, hatta onun bir borç ödemesi olmadığını ispatlamanız zor olabilir, çünkü kanunun mantığı ,  para gönderimi ile bir borcun kapatıldığı, yani sanki siz o kişiye borçluydunuz da borcunuzu ödediniz gibi...

Tabi eline icra ya da dava kağıdı ulaşan kötüniyetli şahıs, bir anda iyi niyet timsali olup size ya da bankaya ulaşabilir. Hatta suç duyurusundan da bir şekilde haberdar olursa anında “benim haberim yoktu, hemen geri göndereyim” diyebilir.

Miktar Yüksekse Bizzat Gidin...

Her ne kadar pratik olmasa da yüksek bedelli para aktarımlarını bizzat banka şubenize giderek yapın. Hatayı banka personeli yaparsa, bu gönderen ve alıcı hesaplarla alakalı olmayıp doğrudan personelin kusuru olacağından iadesi çok daha kolay olacaktır.


İnternetten bir ürün almak için para göndermek yanlış hesaba para göndermek değildir.

İnternet yoluyla bir satış işleminde parayı göndermenize rağmen ürün size gönderilmiyor ise, bu da yanlışlıkla para göndermek kapsamında olmayıp, bu bir dolandırıcılık kurbanı olmaktır. Dolayısıyla bu şekilde yapılan bir havale ya da EFT"nin iadesi de kolay kolay mümkün değildir. Öncelikle suç duyurusu yapılmalıdır. Suç duyurusu , karşı tarafın bilgilerinin tespit edilmesi ve cezalandırılmasına ilişkindir, sonucunda "paranın gönderene iadesine" diye karar verilmez. Kişi ya da kişilerin tespiti biraz zaman alacaktır. Savcılık tarafından karşı tarafın bilgileri tespit edildiğinde o bilgilerden istifade edilerek karşı tarafa parayı geri alabilmek için ayrıca bir hukuki işlem başlatılması gerekiyor. Ancak bu hukuki işlem sonucu paranın geri alınması kesin olmayabiliyor. Bunun sebebi, dolandırıcıların üzerlerinde, hesaplarında para tutmamasıdır. Kısacası, davaları kazansanız ve paranın size iadesine diye karar elde etseniz dahi fiiliyatta bu mümkün olmayabilmektedir.
Bunları göze alıp aklınızın bir köşesinde bulundurarak, suç duyurusu sürecini başlatıp, savcılığın hızına bağlı olarak bir müddet sonra karşı tarafın bilgilerine savcılık tarafından ulaşılabilirse paranın iadesi için icra takibi ya da dava şeklinde hukuki süreç başlatılabilir. Savcılık dosyasının içeriğini takip etmek de, icra takibi veya dava sürecini yürütmek de tek başınıza mümkün olmayabilir, bir avukatla çalışırsanız işleriniz kolaylaşır.

Bahis / Kumar hesabına para göndermek yanlış hesaba para göndermek değildir.

Bu , duruma göre bir dolandırıcılık kurbanı olmak olarak değerlendirilebileceği gibi, duruma göre o kapsama dahi girmeyebilir. Çünkü burada farklı olan, para gönderenin hesabından rızası dışında para çekilmesinin ya da hile ile parasının alınmasının söz konusu olmayabilmesidir. Bahise ya da kumara parayı yatıran, çoğu zaman rızası ile yatırmaktadır. Hileye uğratıldığınızın ispatı güç olabilir. Bir avukatla çalışırsanız, bunun ispatını sağlayabilirsiniz.

 

*  İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.

*  Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.

*  AŞAĞIYA YORUM YAPAMIYOR İSENİZ BU LİNKE TIKLAYIP FORMU DOLDURARAK DENEYİNİZ.

*  ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz. 

*  Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.