Bilirkişilik...

Teknik ve uzmanlık gerektiren konularda mahkemeler, vereceği kararlarda bilirkişilerden faydalanır. Bilirkişi incelemesi, “adil yargılanma hakkı”nı doğrudan etkileyen bir delil olmasına rağmen, kurumsallaşmamış olması ve uygulamada çok bariz yanlışlıklar içermesi onu yargının temel problemlerinden biri haline getiriyor. Bilirkişilerin şahsi olarak denetimi için çeşitli yollar mevcut iken bilirkişilik kavramının hukuki denetim aracı kuşkusuz yüksek mahkeme kararları...

Bilirkişi Olabilmek

İlgili üniversite bölümünden mezun olmak ve en az 5 yıl tecrübesi olmak, tercihen uzmanlığı bulunmak ilk şartlardır. Görev yapılmak istenen ilin adliyesindeki adalet komisyonlarına belli tarihlerde başvuru formu doldurularak başvurulur, başvuru kabul edildiği ve ardından bilirkişi yemini yapıldığı takdirde listeye kaydolunmuş olunur. Mahkemeler hangi bilirkişiyi görevlendireceğini kendisi belirler. Uygulamada maalesef sürekli aynı bilirkişilere dosya atandığı görülmektedir.

Bilirkişi Raporu

Bilirkişi, uzmanlık bilgisini gerektiren konularda, davanın çözümünde uzmanlığından yararlanılan kişidir, dolayısıyla uzmanlık gerektirmeyen ve hakim veya savcının hukuk bilgisi ile çözebileceği konularda bilirkişiye başvurması hukuka aykırıdır. Aynı şekilde bilirkişilerin hukuki nitelendirmede bulunması ve adeta mahkeme yerine geçerek raporlarında karar verici ifadeler kullanması da hatalıdır. Bilirkişiler bağımsızdır ve hakim veya savcı tarafından atanır. Bilirkişiler bir rapor düzenledikten ve rapor taraflara tebliğ edildikten sonra yasal süresi içinde taraflar itiraz ederse, mahkeme gerekli gördüğü takdirde bir kez daha ek rapor alınabilir. Mahkeme, bilirkişi raporuyla bağlı değildir. Ancak uygulamada genellikle bilirkişi raporuna aykırı karar verilmemektedir.

Bilirkişilerin Şahsi Denetimi

Ya bilirkişi tarafsız olmazsa? Bilirkişi raporu zamanında düzenlenmezse ve yargılama sürüncemede kalırsa? Raporlarında hukuk dışı tespitler, hatta suç unsuru bulunursa?

Bilirkişilerin görevden çekilme sebepleri kanunla belirlenmiştir, bunlar aynı zamanda bilirkişiyi red sebepleridir de. Bu sebepler sadece “bu bilirkişi aleyhime rapor düzenliyor, bence yanlıdır” gibi sübjektif durumlardan doğamaz. Genel itibariyle kanundaki bu sebepler; bilirkişilerin taraflar ile akrabalık ya da aleni bir bağa sahip olması, bilirkişinin kanunen gerekmediği halde bir konuda yorum yapmış olması (ihsas-ı rey), ya da tarafsızlığından şüpheyi gerektiren durumun kanıtlanabilir bir biçimde var olmasıdır. Bu sebepler olduğu vakit, bilirkişinin kendisinin çekilmesi gerekir, çekilmiyorsa taraflar mahkemeye bilirkişiyi reddettiklerini belirterek yeni bir bilirkişi atanmasını talep edebilirler.

Red sebebi bulunmasına rağmen mahkemece kabul edilmemesi ya da bunların bilirkişinin kendisi tarafından da bilinmesine rağmen görevden çekilinmemesi, bunun haricinde bilirkişilerin yeminlerine aykırı herhangi fiillerde bulunması; görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme, rüşvet, irtikap ve benzeri suçlarını da oluşturabilir. Ayrıca “gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma”, ceza kanununa göre başlı başına bir suçtur. Bilirkişiler hakkında bizzat mahkemece ya da taraflarca suç duyurusunda bulunulabilir.

Bilirkişilerin şahsi yönden görevlerine ilişkin denetim mekanizmalarından bir diğeri de bilirkişiyi bağlı olduğun adalet komisyonuna şikayet etmektir. Para cezası ve disiplin cezası yaptırımları vardır. Ancak elbette adalet komisyonları, bilirkişiler hakkındaki her şikayeti şikayet eden lehine sonuçlandırmaz, çünkü bilirkişilere haksız yere iftira atılması, aleyhe rapor düzenlediği için zorluklar yaşatılması nadir görülen bir durum değildir. Adalet komisyonları, bilirkişileri denetlediği kadar onların haklarını da gözetirler.

Bilirkişilerin hatalı rapor düzenlediği başka bilirkişilerin raporları ile sabit hale gelirse, bu hata kasten ya da ihmal ile olmuş ise, ve bu hatadan doğmuş maddi bir zarar varsa, veya görevleri sebebiyle bir suç işlediklerine ceza mahkemelerince karar verilirse, bu sefer hukuk mahkemelerinde tazminat sorumlulukları da doğabilir.

Peki ya Bilirkişilerin Yaşadığı Zorluklar?

Elbette bilirkişilerin gözünden de bakmak lazım. Uygulamada bazı hakları ellerinden alınan bilirkişiler çok fazladır. Örneğin bilirkişilerin tarafsız olması bir ödev olduğu kadar bir haktır da, mahkeme personellerince bilirkişilerin iletişim bilgilerinin taraflara verilmesi, şu ya da bu sebeple bilirkişilerle irtibat kurulması hukuk dışıdır. Birden fazla kez yapılan irtibat kurma eylemleri iletişim kanalıyla taciz olarak değerlendirilebilir ve hatta kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturabilir. Ayrıca bilirkişileri etkilemeye çalışmak ile adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu da oluşabilir. Benzer şekilde, yukarıda da değindiğimiz üzere görevleri ile ilgili haksız ithamlara hatta iftiraya uğrayan bilirkişilerin de elbette kendilerine tazminat ödenmesi amacıyla ilgililere dava açmaları ya da ilgililer hakkında iftira, kişileri huzur ve sükununu bozma gibi suçlardan suç duyurusu yapmaları mümkündür. Bilirkişiler, ceza hukuku anlamında “kamu görevlisi” sayılmakta olup, bilirkişilere karşı görevleri nedeniyle işlenen bazı suçlarda verilecek cezalar daha ağır olacaktır.

Bilirkişilik, zor ve çok kritik öneme sahip bir iştir. En başta; tıpkı hukukçuluk gibi, bir vicdan işidir. Bilirkişilik yemininin bilirkişilerce her daim akılda tutulması, en büyük yol gösterici olacaktır. “Bilirkişilik görevimi sadakat ve özenle, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsız ve objektif bir biçimde yerine getireceğime, namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim.”

*  İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.

*  Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.

*  Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı sorular sorulduğunda yorumunuz yayınlanmaz.