İnşaatın Kusurlu Teslimi

Deprem ile beraber müteahhitlerle yapılan inşaat sözleşmelerine verilen önem arttı, teslimlerin kusurlu olup olmaması tekrar gündeme geldi. İnşaatların teknik bakımdan sağlamlığı ve kusursuzluğu elbette öncelikli. Bununla birlikte teknik bir kusur var olmasa da vaadedilen niteliklerin bulunmaması da hukuken “ayıplı teslim”dir ve haklarınız bulunmakta.

Kusurlu teslim yapan müteahhit ücrete ya da pay devrine hak kazanır mı?

Hukuki tabiriyle yüklenici yani müteahhit tarafın bir parasal ücret ödenmesi, arsa payı devri ya da bağımsız bölüm devri karşılığında bir yapı inşa ederek teslim etmeyi üstlendiği sözleşmelerde aslolan sözleşmede (ve varsa teknik şartnamede) kararlaştırılan vasıfları taşıyan şekilde ve kararlaştırılan zamanda inşa ve teslim edilmesidir. İnşaatın kusurlu (ayıplı) teslimi, inşaatın sözleşmede vaat edilmiş olan veya açıkça yazılmış olmasa bile dürüstlük kuralları gereği taşıması gereken vasıfları taşımamasıdır. Bu durumda müteahhit sözleşmeyi ihlal etmiş olur ve bunun en büyük iki sonucu hem ücrete ya da kendisi için kararlaştırılan karşılığa ( pay ya da bağımsız bölüm devri gibi ) hak kazanamaması hem de tazminat sorumluluğunun doğabilecek olmasıdır.

Müteahhitten tazminat istenebilir mi?

Yüklenicinin tazminat sorumluluğunun olup olmayacağı veya kapsamı öncelikle nasıl bir sözleşme ihlali yaptığına göre değişkenlik arz eder. Örneğin yüklenici eğer inşaatı teslimde gecikmişse, iş sahibi gecikme tazminatı talep etme hakkını veya sözleşmeden dönme ve zararlarının karşılanmasını talep etme hakkını kullanabilecektir. Yüklenici, inşaatı zamanında teslim etmiş ancak teslim edilen inşaatta sözleşmeye aykırı kusur ve ayıplar bulunursa bu takdirde iş sahibi yani siz ayıptan sorumluluk için kanunun tanıdığı seçimlik haklarınızdan birini kullanabilirsiniz. Bu seçimlik haklar; eğer eser kullanılamayacak ölçüde ayıplı ise sözleşmeden dönme, kullanılabilecek gibi ise sözleşmeden dönmeme ancak ayıbın büyüklüğü ile orantılı olarak bedelden indirim isteme ya da aşırı bir masrafı gerektirmediği ve düzeltilebilecek gibi olduğu takdirde eserin yüklenici tarafından ücretsiz düzeltilmesini istemedir. İnşaatın komple sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa sözleşmeden dönme hakkı kullanılamaz.

Müteahhidin illa ki ihmalinin olması gerekir mi?

Ayıplı teslimden kaynaklanan seçimlik hakların kullanılabilmesi için müteahhidin illa ki kast ya da ihmalle hareket etmesi zorunlu değildir. Bir kusuru bulunmayan müteahhitten de ayıp nedeniyle seçimlik hak talebinin yerine getirilmesi istenebilir.

Uğranılan zarar için yapılacak tazminat talepleri bakımından ise, müteahhidin kusurunun yani kast ya da ihmalinin ispatlanması gerekmektedir.

Ayıplı da olsa hiçbir teslim yok ya da kısmen bir teslim var ise

Bazen müteahhit inşaatı hiç teslim etmez. Ya da teslim eder ancak iskan ruhsatı almaz, yani kısmen teslim eder. Bu durumlar hukuken “eksik iş” olarak nitelendirilmektedir. Bu halde kanun iş sahibine yani size şu hakları tanıyor; müteahhitten eksik işin tamamlanmasını talep etmek ve tamamlanana kadar ücreti ödemekten ya da pay devri yapmaktan kaçınmak, masrafları müteahhitten alınmak üzere inşaatı kendiniz başka bir müteahhide tamamlattırmak için mahkemeden izin istemek, inşaatın eksik şekilde teslimini kabul etmeyerek eksik işler bedelini talep etmek ya da müteahhidi temerrüde düşürerek temerrütten doğan haklarınızı kullanmak. Müteahhidi temerrüde düşürmek, ya ona eksikliği gidermesini ihtar etmekle ya da kendiliğinden (örneğin sözleşmeyle belirlenen vadenin dolmasıyla) olur.  İhtara rağmen gidermeyen ya da süresinde teslim yapmayan müteahhit temerrüde düşmüş olur ve sizin birtakım zararlarınızın karşılığı olarak tazminat isteyebilme imkanınız olur.

Davadan Önce

Ayıplar, açık ve gizli ayıp olarak ayrıma tabi tutulmaktadır. İlk bakışta farkına varılabilecek veya teslim sırasında yapılacak muayene ile fark edilebilecek ayıplar açık ayıptır, müteahhide ilk fırsatta, derhal ayıp ihbarında bulunmak zorundasınız. Hemen fark edilmesi imkanı bulunmayan, bir zaman diliminin geçmesiyle anlaşılabilecek veya teknik bir inceleme sonucu ortaya çıkarabilecek türden ayıplar ise gizli ayıptır, bu takdirde inşattaki ayıbı öğrenince müteahhide bildirmekle yükümlüsünüz. Bildirdikten sonra bildiriminizdeki talepleriniz karşılanmadığında dava açma hakkınız doğar.

Eksik işte de, işin eksik olduğunun ortaya çıkması ve temerrüdün gerçekleşmesi ile müteahhide karşı dava açma hakkınız doğar.

Her halükarda unutulmamalıdır ki, müteahhidin yerine getirmesi gerekenleri ağır kusuruyla hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi hali hariç, inşaat sözleşmelerinden doğan alacak hakları 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Gizli ayıp teşkil eden bir kusur var olsa dahi, ağır kusur hali mevcut değil ise alacak haklarınız bakımından zamanaşımını göz önünde bulundurmalısınız…