Tapuyu Bozdurmak: Tapu İptali ve Tescil Davası ya da Tasarrufun İptali Davası
Tapu devri sırasında yapılmış hileli, yetkisiz, ya da geçersiz bir işlemin tespit edilmesi halinde, tapunun iptaline yönelik hukuki işlem başlatılabilir, buna halk arasında “tapuyu bozdurmak” denmektedir. Hukuken açılması gereken dava “Tapu İptali Ve Tescil” davası, “Tasarrufun İptali Davası” ya da “Kadastro Tespitine İtiraz Davası” olabilir.
Tapu Bozdurma Nedenleri ve Süresi
Tapu iptali ve tescil davası birçok farklı sebeple açılabilen bir davadır. Bu sebeple genel olarak tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı süresi şu kadardır demek doğru olmayacaktır.
Örneğin tapu satışı sırasında hile iddiasına dayanarak, söz konusu işlem ya da fiilin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde dava açılması gerekmektedir.
Yolsuz tescil nedeni ile açılan tapu iptali ve tescil davaları ya da muvazaa (örneğin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı yapılan satış) nedeni ile açılan tapu iptali ve tescil davaları ise herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye bağlı değildir. Aynı şekilde, birine bir taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisini veren bir vekaletname verilir, fakat o kişi bu temsil yetkisini kötüye kullanır ve taşınmazı kötü niyetle bedelinin çok çok altında hatta bedelsiz satarsa; vekilin vekaletname veren kişinin yararına ve iradesine uygun davranışta bulunma yükümlülüğünü ihlal etmiş olması sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil davaları da böyledir.
Örneğin köye kadastro geldiğinde kötü niyetle başkası adına yazdırılmış bir yer olabilir. Bu tip kadastro tespiti yapılarak edinilen tapulara 10 yılı içerisinde dava açılarak itiraz edilebilir.
Tasarrufun iptali davası amacının mevcut tapu kaydını iptal ettirmek olması açısından benzer görünse de teknik olarak apayrı bir davadır. Tasarrufun iptali davasının tasarrufun gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir. Uygulamada daha çok borçlu ve alacaklılar arasında gündeme gelmektedir. Borçlunun mal kaçırmak için sattığı gayrimenkulleri ve araçlarının satışını iptal ettirmek amacı ile açılmaktadır. Tasarrufun iptali konusu olan ve üçüncü kişi elinde bulunan mal, bu davanın alacaklı tarafından kazanılması durumunda üçüncü kişiden alınarak alacaklıya verilmez. Yani bir tapu iptali ve tescil davasında olduğu gibi, üçüncü kişi elindeki tapu iptal edilerek yer alacaklı adına tapuya tescil edilmez. Buradaki yöntem, üçüncü kişinin elindeki taşınmazın ya da aracın haciz ettirilerek sattırılması ve o satış bedelinden alacaklının alacağına kavuşturulmasıdır.
Tapu İptal Davası Açılamayacak Durumlar
Tapuya tescil işleminden sonraki 10 yıl boyunca, elindeki taşınmazın tapusunu devretmeden kesintisiz ve davasız bir şekilde elinde bulunduran kişi aleyhinde; tescil işleminde usulsüzlük tespit edilse dahi iptal davası açılamaz. Ancak eğer o tapu aleyhinde daha önce herhangi bir iptal davası açılmışsa siz de açabilirsiniz.
Yine başka bir durum olarak, mirasbırakan sağken miras muvazaası nedeniyle tapu iptal davası açılamaz.
Ayrıca diyelim ki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaptınız. Buna genelde uygulamada müteahhitlerle ya da inşaat şirketleriyle alıcılar arasında ya da doğrudan satıcı kişi ile alıcı kişi arasında yapılan “taşınmaz satış sözleşmesi” başlıklı sözleşmeler örnek verilebilir, ancak bunların çoğu aslında hukuken geçerli değildir. Eğer noterde düzenleme şeklinde yapıldıysa “taşınmaz satış vaadi sözleşmesi” olarak geçerli olabilir. Zira vaat değil gerçek taşınmaz satış sözleşmeleri resmi şekilde tapuda yapılmadıkça geçerli değildir. Dolayısıyla müteahhitle yaptığınız resmi şekilde olmayan sözleşmeden sonra müteahhit taşınmazı başkasına satarsa, elinizde geçerli bir sözleşme olmadığı için tapu iptal davası açamazsınız.
Yıllardır kullanılan bir yerin tapusunu almak
Bir gerçek kişi adına tapuya kayıtlı olmayıp devlet hazinesine ait görünen yerlerde, taşınmazı kullanan gerçek kişi en az 20 yıldır kullanıyorsa taşınmaza ücreti karşılığında öncelikli olarak sahip olabilir. Kanunda ve doktrinde buna kazandırıcı zamanaşımı veya malik sıfatıyla zilyetlik gibi isimler verilmektedir. Bu şekilde yapılan bir tescil işlemi aleyhinde iptal davası açılamaz. İlk olarak öğrenilmesi gereken nokta, 20 yıldır kullanılagelen taşınmazın devlet hazinesine mi yoksa özel bir şahsa mı ait olduğudur. Eğer o yer devlete değil de bir özel şahsa ait bir yerse, başka birisi tarafından izinsiz kullanımı işgal olarak nitelendirilir ve üzerinden kaç yıl geçerse geçsin böyle bir yerin tapusunu alamazsınız. Tapusu kullanan adına bir şekilde kaydedilirse, kullanana her daim tapu iptal davası açılabilir. Bunun tek istisnası o yerin hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kişiye ait olmasıdır.
Ayrıca biliniz ki Yargıtay yerleşmiş içtihatlarında; mirasçılar arasında yukarıda belirtilen yöntemlerle zamanaşımı ile taşınmaz mülkiyeti kazanılamayacağını belirtmektedir.
* İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.
* Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.
* AŞAĞIYA YORUM YAPAMIYOR İSENİZ BU LİNKE TIKLAYIP FORMU DOLDURARAK DENEYİNİZ.
* ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz.
* Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.
Babamla aramız iyi değil, biz üç kardeşiz. Halalarım da var. Babam bizim haberimiz olmadan tarlayi borcu karsiliginda degerinden çok düşük fiyata bir arkadaşına vermiş biz bununla ilgili ne gibi bi yol izlemeliyiz itiraz edebilirmiyiz o tapu bozdurulabilir mi
Merhaba Sn. Çetinbilek, anladığım kadarıyla babanız hala sağ ve satış da sağ iken mirasçılardan birine değil üçüncü bir kişiye yapılmış, dolayısıyla babanızın yaptığı bir mirastan mal kaçırma değil, kanun önünde bu normal bir satış. Öncelikle belirtmem gerekiyor ki muris muvazaası sebebiyle tapunun bozulması için dava açmak mirasbırakanın ölümünün ardından mümkün. Babanız hayattayken bu dava açılamaz. Yazımızda da belirttiğimiz gibi kanunda muvazaa sebebiyle tapu iptali ve tescil talepli davanın açılması için bir hak düşürücü süre yahut zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ayrıca babanız öldüğünde siz hayatta olur iseniz halalarınız mirasçı değildir. Mirasbırakanın sağ olan eşi ve çocukları varsa, kardeşleri mirasçısı değildir. Halalarınızın bir talebi olamaz. Ayrıca tapu iptali ve tescil davası yerine, saklı paylarınızı alamamanız durumunda tenkis davası da düşünülebilir, ne gibi bir yoldan ilerlenmesinin daha uygun olacağı oldukça teknik bir konu olup kesinlikle bir avukattan yardım alın. Babanızın yaşı dolayısıyla akıl zayıflığı veya hastalığı yoksa, korkutma, hile vb. iradeyi sakatlayan durumlar varsa bunlar da değerlendirilmeli. Babanızın ölümünden sonra bunun mal kaçırma olduğunu iddia ederek dava açarsanız, mirasçıları aldatma amacını ispatlamanız gerekecek. İspatlayamazsanız – ki emin değilseniz belki de muvazaalıdır diye davaya girişmemenizi öneririm, bunları ispatlamak hayli zordur- davanız reddedilecektir. Delilleriniz çok önemli. Eğer bunu ispatlayabilecek güçte yeterli delil varsa, tapu iptali için dava açılabilir.
detaylı cevapınıza teşekkür ederim allah razı olsun
iyi günler dedem vefat etmeden önce bir miktar tarlasıni abime bağışladı ve dedeme ölene kadar abim baktı diğer evlatları cenazesini bile gelmeye tenezzül etmediler abime bağışladığı tarladan hak talep edip ve davayi kazanma ihtimalleri var mi
Merhaba Sn. Sezgin, babanız dahil dedenizin tüm evlatları dedenizin tüm malvarlığında paya sahip. (Babanız sağ değilse babanız yerine babanızın çocukları yani siz diğerleri ile beraber mirasçısınız.) Dedenizin malvarlığı sadece abinize bağışladığı tarlalardan ibaret değilse, yani o tarlalar hariç diğer malvarlıkları , o pay sahibi mirasçılarının saklı paylarını ihlal etmiyor ve saklı payları ne ise o kadar mirası karşılıyorsa, onlar abinize bağışlanan tarlalardan pay talep edemezler. Ancak eğer dedenizin malvarlığı o tarlalardan ibaretse ya da o tarlalar dışında çok çok az bir malvarlığı varsa, diğer mirasçılar saklı paylarının ihlal edildiğini belirterek dava açabilir, kazanabilirler, bağışı iptal ettirebilirler yani tapuyu bozdurabilirler. Saklı pay şu demek, bir kişinin mirasçılıktan çıkarılmadıkça kanun gereği zorunlu olarak paysahibi mirasçılarının (örneğin evlatları gibi) o kişi kime ne devretmiş olursa olsun malvarlığından alabileceği minimum hak. Bir kişinin evlatları için saklı pay, yasal miraspayının 1/2'sidir. Örnekle; A'nın mirası 8 birim ve karısı sağ değilken 4 çocuğu varken öldü, her bir çocuğun "yasal miras payları" 1/4 yani 2'şer birim, "saklı payları" ise onun da yarısı yani 1'er birim. Çocuklarının saklı payları toplamda 4 birim. A, ölmeden önce en fazla; her bir çocuğunun 1'er birimden olmak üzere toplamda 4 birimlik payı ihlal etmeden yani 8-4=4 birimlik bir miras kısmını başkalarına ya da o mirasçılardan birine bağışlayabilir, satabilir, vb. Eğer 4 birimden fazlasını elden çıkarırsa, mirasçıların saklı payları ihlal edilmiş olur ve itiraz ederler, kazanırlar da. Dedenizin mirasının ne kadarını tahminen abinize bağışlamış olduğunu aşağı yukarı kestirebiliyorsanız, hak talep edebilirler mi bu açıklamalara göre siz düşünün. Eğer o tarlalar haricinde çok mal yoksa zaten hak talep edebilecekleri ortada. Eğer o tarlalar dışında çok mal varsa saklı paylarının ihlal edilip edilmediğini kendilerinin hesaplaması da pek mümkün olmadığından doğrudan dava açarlar, bilirkişi hesaplar. Gerçekten ihlal oluyorsa kazanırlar. Dedenize ağabeyinizin bakmış olması, onların hiç bakmaması malesef önemli değil.
Vekâlet veren kişi tapu işlemi sırasında tapuya telefon edip iptal edebilir mi
Merhaba, tamamen tapudaki memurların uygunluk durumuna bağlı. Ancak o an telefona bakan memurun o an o işlemin gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırıp da bakın böyle bir telefon var demesini pek mümkün bulmuyorum. Telefonla vekaleti iptal etmek istediğinizi tapuya bildirseniz bile işleme engel olunamayabilir. Noterden hemen gidip azilname çıkartmak mantıklı, azilnamenin hızlı posta ile tebliğini isterseniz, belki vekalet verilen kişi işlemi o arada yapmadan ona tebligat tebliğ edilir.
Ben babamdan arsasının yarısını sartn aldım. Bu olaydan sonra babam 20 gün sonra vefat etti. Tapu dairesi akıl sağlığı raporu istemişti babamdan bu raporuda aldık. Biz dört kardeşiz. Satın aldığım yerin tapusunu kardeşlerim bozdurabilir mi? Veya ben kendi hissemi onlardan izinsiz satabilir miyim? Tapu bozdurulabilirse eğer ben tapuyu yakın olmayan bir akrabama devredersem tapu bozdurma olayının önüne geçmiş olur muuum?
Merhaba Kadir bey. Bu sorunun cevabı birçok duruma bağlı. Tapunun tam teşekküllü hastaneden raporu aldırması gerekiyor, ancak bazı tapular sağlık ocağı (aile hekimi) raporunu da kabul ediyor. Eğer aile hekimi raporu ile işlemi yaptıysanız kesin bozdurulur demiyorum ama bu sizin aleyhinize. İkinci olarak, kardeşlerinizin açacağı bir davada, babanızın ölümcül bir hastalığı olup olmadığı da araştırılır. Ölümcül bir hastalığı olan birinin ölmeden 20 gün önce bu şekilde işlem yapması, bozdurulması bakımından yine sizin aleyhinize yorumlanabilir (durumu ağırlaştı herhalde ki ondan yapıldı gibi). Hisseniz "paylı mülkiyet" ise izinsiz satabilirsiniz, "elbirliği mülkiyeti" ise satamazsınız, bunu tapudan öğrenebilirsiniz. Büyük ihtimal paylı mülkiyet halinde hisselidir. Tapunun yakın olmayan bir akrabanıza ya da başka üçüncü bir kişiye devredilmesi bozdurmanın tamamen önüne geçer denilemez, bu somut olay bakımından mahkeme tarafından incelenir, şu an ne desem yanlış olur.
-Merhaba, Annem'e Köy'de Dedesin' kalma topraklar hisseli miras olarak kaldı. -Annemin Amcamları, Amcaoğulları ile Dayım arasında köyde çeşitli nedenler ile husumetli olmuştur. Dayım ile amca, amcaoğulları ile kendi aralarında (aracı kişiler ile) anlaşma sağlmıştır. Annem olayları biliyor ama anlaşmların içerğini hakkında bilgisi yoktur. -Dayım Annem'e kendisinden imza istedi. Annem ve teyzem ise ilk isteğinde vermemiştir ve gelmeceğini söylemiştir.(Herkes bunu biliyordur.) -Daha sonra aynı(gelmeyen) teyzem Annemin evine gelip, çeşitli yalanlar, sözler söymiş ikna etmeye çalışmıtır.) Teyzem anneme güven sağlamış olup, iyi niyetinden faydanlanmaya çalışmıştır. Annem teyzemden bu konuda şahitlik istemiştir ama bu kabul etmemiştir.(Sanki kendisi hiç olay ile alakası yoktur) - Sonra Dayım Annemi annemi arayıp ve çeşitli sözler söyleyerek kendisine güven kazanmış ve iyi niyetinden faydalanmıştır. Hakkını vereceğini vb, ne istersen vereceğini.... -Annem sadece kimlik fotokopisini vermiş ve annem ayrıca kardeşim tapu dairesine bu anlaşma için hiçbir zaman tapu binasında gitmemiştir.(Annem dışında işlemler başlatılmıştır) Bu yasal mı? usulsuzluk var mı? - Annem Tapu dairesinde arsanın Amcasına satılacağını duyup tapu memuruna itiraz etmiştir. Tapu memuru çok kulak asmamış olup ve aracı kişilerden bahsetmiş ve isim vermiştir. Annemin okuma ve yazması yoktur. Kardeşim ise tapu konularında bilgisi yoktur. Çünkü daha önce ikisi üzerinde hiçbir gayrimenkul, tapu bir kaydı yoktur. Annem ve kardeşlerim tapuda bu anlaşma konuda bilgisi olmadığını ve kendilerini ifade etmeye çalışmış olup, Tapu memuru bu duruma kayıtsız kalmıştır.(Ama teyzenin bir itirazı var olduğunu söylemiştir) Dayım ve Annem ile tartışmış olup, kendisine söz verdiğini iddaa edip, sert ifadeler ile baskı oluşturmuştur . (Kamera kaydı var) sonra Bu tartışma ve olay içinde kardeşim (Yaşı neredeyse otuzlara yakın) annesinin güvende olmadığını hissetmiş (Tapu binasında ve annemin elini tutup, imza atması için yardım etmiştir. İkisi'de baskı altında olduğunu hissediyoruz. *Olay sonrası annem dayımdan hak istemiştir.Ama vermemiştir. Dayım sen herşeyi biliyorsun, senin oğlun sana imza attırdı, imza atmasaydın, gelmeseydin, senin bir hakkın yoktur demiştir. Git dava aç demiştir... Bu konuda hangi yolları izlemem gerekiyor? Tapu iptal davasında bu açmak istiyoruz. Kazanabilir miyiz? Lütfen konuda yardımcı olunuz. Neredeyse 12 olacak.
Merhaba Zafer Bey. Annenizin iyi niyetinin suistimal edildiğini görüyorum. Annenizin sadece kimlik fotokopisi verdiğini kabul ederek, tapuya giderek ya da gitmeden hiçbir yere imza atmadığını kabul ederek yorum yaparsam; o kimlik fotokopisi kullanılarak mirasçı da olsa her kim tarafından yapılacak her işlem hukuksuzdur ve usülsüzdür. Bir kişinin kimlik fotokopisi bir vekalet değildir. Annenizin kimlik fotokopisi kullanılarak başkaları tarafından devirler vb için sahte imzalar atılmış olabilir, tabi burada tapu memurlarının bu işlere nasıl olur dediği tam bir muamma. Memurlar görevi kötüye kullanma, rüşvet gibi suçları işlemiş olabilir, anneniz gidip itiraz ettiğinde itirazının örtbas edildiğini ilgilenilmediğini söylüyorsunuz. Kamera kaydı olduğundan bahsetmişsiniz, bu olay ne zaman yaşandı? Kamera kaydı tahmininizce mi var, elinizde mi mevcut? Tapu dairesinde olan kameralardan bahsediyorsanız, üzerinden bir müddet (genelde 1 ay civarı) geçince kayıtları siliyorlar, sllmeseler de bir suç duyurusu yapılırsa ve savcılık isterse yok , silindi diyebiliyorlar. Tüm bunların yanında, daha sonra annenizin bir kere tapuya gittiğini ve kardeşinizin annenizin elini tutup imza atması için yardım ettiğini ve o şekilde imza attığını da söylüyorsunuz. Yani anneniz belki işlemlerin başlangıcı için gitmedi, sadece kimlik fotokopisini kullandılar tamam, ama sonrasında devrin kendisi için GİTMİŞ BULUNDU. Ve usülsüz de olsa (kardeşinizin tutması ile) imza attı. Okuma yazması olmayan ya da olsa dahi imza atamayacak durumda olan kişilere tapuda yaptırılması gereken şey parmak basılması. Annenizin eli tutularak attığı imzada kendi el hareketlerini ve kas yapısını ne kadar kullandığını bilmemiz mümkün değil., bu davada bilirkişi raporu ile incelenecek. Bilirkişi imza bu kadına ait değildir derse (başkası tarafından edilen yardım olunca bu sonuç çıkabiliyor) dava kazanılır, imza bu kadına aittir derse kaybedilme olasılığı yüksektir. Yine de tanıklar da dinlenecek, o da etkilidir tabi. Tapu iptal davası (hileye dayalı) açılabilir, lehinize durum çok. ANCAK; önünüzde sizin aleyhinize olan şey dediğim gibi dava sürecinde annenizden alınacak imza örneklerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunun olumsuz çıkması.. Tapudaki imzayı annenizin atıp atmadığı bilimsel yöntemlerle incelenecek, başkası tarafından elin tutulup yönlendirildiği anlaşılabiliyor da anlaşılamayabiliyor da, kesinkes doğru rapor düzenlenmeyebiliyor. Bu incelemenin neticesini dava açılmadan önce kestirebilmek imkansız. Bu tip davalar ÇOK yüksek masraflı ve çok uzun süren davalardır, sonucu da kesinkes öngörülebilir değildir. Yine de durumunuz için hukuken dava açmaya değer. Ekonomik yönden masraflarını değerlendirin, çok masraflı olacağını (bilirkişi ücretleri, devletin alacağı harçlar, dava kaybedilirse karşı tarafa ödenecek para çıkacak onlar) tüm bunları göze alırsanız. bir avukat meslektaşımızla anlaşın ve davanızı açın.
1-Annem fotokopisini ilk başlangıç'ta kardeşine verdi. Satış İşlemi gibi herhangi birşey için gitmedi. Evet, başlangıçta gitmemiştir. Sadece devir günü için bulundu. Satış İşlemi başlatan kişiler memurlar, Dayım ve arabuluculardır.(Usulsuz değil mi?) Satış işlemi kağıt hazırlanırken ve başlatırken kendisi gitmeden önce bilgi verilmesi gerekmezmiydi? 3-Evet, Tapu binasında sadece 1 kere ve karşılıklı devir(Satış olması) için gitti ve bu olayla'da satışın olduğunu öğrenmiştir.(Aynı Zamanda Satışın olduğu vakit aynı gün aynı zaman, olaylar bir gün içinde oluyor) Bu sırada Tapu memuru Satış Olduğunu okunmuş olduğu ve buna itiraz ettiğini belirtmiştir. ve itiraz ettiği zamanda Dayım ile tartışmış ve korkmuş, ve yanıltmaya çalışmıştır. Hepsi anı zaman aynı günde oldu. Annemin fikri: Amcam bizlere imza verecek, bizde onlara vereceğiz. Yani hak kaybı olmayacaktır. 4-Evet parmak basmıştır.(Yanlış yazmışım) 5-Kardeşim ise Annemin titrediğini ve rahatsız olduğunu ve yere düşecek gibi olduğu ve korktuğunu hissetmiş ona yardımcı olmak için böyle yapmıştır. -Kardeşim için durum ne olur? Her ikiside istemeyerek olay içinde bu fillerde yapmıştır. Ayrıca annem ve kardeşim, dayıma güvenmiş ve haklarının kaybolmayacağını inanmıştır. Hem kardeşim hem annem parmak basmasını kendi rızaları olmadan parmak basmıştır. Çünkü hakkınızı kaybolmayacağını kendilerine söylemiştir. -Tapu kayıtlarının kayıtları hala olduğunu duymuştum. Benim elimde yoktur. Delil olarak söylemek istedim..Tanık var.) 6-Ve annem ve kardeşim istemeyerek ve baskı altında ve kardeşine güvenerek parmak basıldığı düşünüyoruz. Çünkü annem ile dayım orada tartışılmıştır. ve kendilerini tapu memuruna ifade etmeye çalışmıştır. 7-Annem hak kaybı yaşamıştır. Amcam annemin hakkınını dayıma vermiş olmasından ötürü. 8- Geçen yıl şubat ayında yakın gibi olmuştur. 9-Kazanma ihtimallerimiz nelerdir? Olay içinde hem kardeş hem annem ikis de durum karşsında şaşırmış olup, boşluğa düşmüş ve kendilerini bunun için gelmediğini ifade etmeye çalışmıştır. cevaplar için çok teşekkürler.
Satış işleminin başlatılmasında bulunmadığını ispatlamanız zor. Pekala o gün de oradaydı der karşı taraf çünkü kimlik belgesinin fotokopisinin orada olması kişinin orada olması demek,işlemler başlatılırken bir imza alınmasına gerek yok dolayısıyla kişinin orada olduğunun tek göstergesi kimlik fotokopisi. Bunu tapu memurlarına bazı usülsüz teklifler ile mi kabul ettirdiler bilinmez ancak mahkeme de kimlik fotokopisi orada olan birinin kendisinin de orada olduğu söylendiğinde bunu doğru kabul eder. Başlangıç işlemlerine odaklanıyorsunuz odaklanmayın çünkü hukuken önemli olan devir günü oraya gitmiş olması, o gün gitmiş mi gitmiş. Odaklanmanız gereken çünkü hukuken önemli olan nokta devir günü hazır bulunması ve imza, devir öncesi hazırlık değil. Tapu memuruna sözlü itirazı olduğu davada söylenir söylenmesine ancak kolay ispatlanabilecek bir durum değil. Kardeşiniz için durum ne olur diye sormuşsunuz, onun yaptığı bir suç değil. Sadece parmak bastığını ve imza atmadığını anlıyorum şu an yazdıklarınızdan. O halde parmak basmanın aksinin iddia olunması imkansıza yakın, imza incelemesi gibi yapılabilecek bir sahtelik incelemesi yok çünkü. Bu söylediklerinizin hepsinde tanık dinletilir dinletilmesine ama mahkemeler parmak izi ile onaylanmış belge karşısında yeterli görmüyor tanığı.Tekrar kazanma ihtimalinizi sormuşsunuz, ilk yorumumu tekrar ediyorum. Masraflı ve ispat bakımından çok zor. Okuma yazması olmayan şahısa imza attırılmış olsaydı usuli olan bu yanlışlıktan da ilerlenebilirdi bir nebze, ancak parmak da basılmış, Kazanma ihtimalini düşük görüyorum. Yüksek umutlar veren meslektaşlarımız olabilir, bilemem. Dava açılabilir, ama ihtimal yüksek değil.
Merhaba babannem 1993 te tapuyu direk hibe etmiş Amca ma o arada babannem Rahmetli oldu. Bunlar 3 kaşdeşler 2 kardeş e bir şey yok babam ve amcam Rahmet li oldu. Zaman aşımı var mı yok mu bilgi verseniz tşk ler.
Merhabalar Şaban bey, bir miras hakkı ihlali elbette olmuş burada. Muris muvazaası (hilesi) deniyor buna, hile olduğu için bu tip tapu devirlerine ilişkin davalar miras bırakanın (babaanneniz) ölümünden sonra zamanaşımı olmadan her zaman açılabilir. Hibe diyerek kastettiğinizin, hiçbir karşılık almadan oğullarından birine direkt bağışlanmış olduğunu anlıyorum. Bu durumda eğer hiçbir karşılık bedel ödenmediğinden eminseniz babanız da diğer amcanız da kendisine ev devredilen amcanıza karşı dava açabilir.
Aylin Hanım Merhabalar. Annem okuma yazma bilmez. dedemden kalan tüm mirasını dayıma bıraktığını söyledi. bunu şahitler huzurunda yerine getirdiğini bildirdi. annem hayatta. şuan iptali ile ilgili bir işlem yapabilir miyiz.( dayım üvey ve 5 kız kardeşe aynı olayı yaptırmıştır) soy kütüğünü incelediğimde dayım dedem öldükten sonra doğmuş görünüyor. yani dedem 1964 vefat tarihi. dayımın doğum tarihi 1967 bununla ilgili ne yapabilirim. bu durumda dayım dedmden olması imkansız. tabudaki işlemi iptale yeterli bir sebep olur mu? teşekkürler.
Merhaba Halil Bey. Sözlü vasiyetin ispatı ŞAHİTLER HUZURUNDA YAPILMIŞ OLSA DAHİ çok zordur. Anneniz bunu yazılı yapmadığı sürece, ileride allah gecinden versin vefat ettiğinde dayınızın bunu ispatlaması zor. Yazılı da olsa sözlü de olsa vasiyetnamelere karşı anneniz hayatta iken yapabileceğiniz bir şey yok. Dayınızın doğumu ile dedenizin ölümü arasında 3 yıl olması dedenizden olmadığına delildir. Yazdıklarınızdan dayınızın nüfusta dedenizin çocuğu olarak mı kayıtlı olduğu anlaşılmıyor. Öyle göründüğünü kabul ederek cevap veriyorum, soybağının düzeltilmesi talepli dava ancak düzeltme yapılacak kişinin kendisi, ana babası veya kendisinin ya da ana babasının ölmüş iolması durumunda bunların mirasçıları tarafından açılabiliyor. Şu anda siz dayınızın soybağının düzeltilmesi için dava açamazsınız çünkü dedenizin (yani soybağı düzeltilecek olanın babasının ) da dayınızın (yani soybağı düzeltilecek olanın) da mirasçısı değilsiniz. Eğer şu anda anneniz de dayınızın üvey olduğunu söylese ve ona miras kalmasını istemeseydi - vasiyeti başkası yapıyor olsaydı örneğin- anneniz bu davayı açabilirdi mirasçı olduğu için. Ancak anneniz sağ iken siz mirasçı değilsiniz ve böyle bir taleple dava açamazsınız. Anneniz vefat ettiğinde dayınızın soybağının düzeltilmesi için dava açabilmeniz mümkün, çünkü siz dedenizin mirasçısı haline geleceksiniz. Dayınızın mirasçısı olup olmadığınızı eldeki verilerle bilemem, olabilirsiniz de olmayabilirsiniz de. Anneniz öldüğünde bu açacağınız dava sonuçlanana kadar tapu hala devredilmedi ise ( yani hala dedeniz üzerine ise) tapunun devredilmemesi içinm üzerine tedbir koydurursunuz. Eğer o tarihte tapu çoktan devredildi ise, tapu iptali için dava açarsınız açmasına ancak işiniz çok zor , zira o arada dayınız bunu iyi niyetli üçüncü kişilere devredebilir, geri alamamanız için türlü türlü işler yapabilir. Geri alabilmeniz mümkün olmaktan çıkabilir. Malesef bunları şu vaziyette engelleyebilme imkanınız yok.
Merhaba, lütfen cevaplar mısınız? Benim annem zamanında 3 kardeşime nakit olarak destek verdi, verdiğinde dair elde makbuzu vs yok nakit olarak verdiğinden sadece tek ben kaldım. Annem şuan hayatta Allah uzun ömürler versin. Fakat Evin tapusunu bana vermek istiyor. Bn ölene kadar benim öldükten sonra bu kızımın diye. Akıl sağlığı yerinde olan rapor vs hersey dahil olacak Böyle birşey mümkün mü? Kardeşlerim vefatından sonra bozdurabilir mi ? Veya vasiyetname falan mı olmalı annem kendini garantiye almak için korkuyor açıkçası o yüzden mesela bende olsam hani diyor ki ben ölene kadar bende öldükten sonra bu kızımda olsun gibisin Nasıl bir yol izlemek gerekiyor neler yapabiliriz? Önereceğiniz neler olabilir ?
Merhaba. "ölene kadar benim öldükten sonra kızımın" şeklinde şu an sağ iken tapuda yapacağı bir işlem olamaz. Bunu ancak bir "vasiyetname" ile yapabilir. Vasiyetname illa noterden yapılmak zorunda değil ancak ileride sorun yaşamamak için noterden yaptırmasını tavsiye ederim, anneniz 60-65 yaşının üstünde ise noter akıl sağlığına dair rapor isteyecektir zaten. Burada dikkat edilmesi gereken şey şu: annenizin malvarlığı sadece size miras bırakacağı evden ibaret değilse, yani o ev hariç diğer malvarlıkları , annenizin mirasçıları olan kardeşlerinizin "saklı paylarını ihlal etmiyor ise" onlar size bırakılan evden pay talep edemezler. Diğer malvarlıklarından saklı paylarını alacaklar çünkü. Ancak eğer annenizin malvarlığı o evden ibaretse başka malı yoksa ya da o ev dışında çok çok az bir malvarlığı varsa, diğer mirasçılar olan kardeşleriniz saklı paylarının ihlal edildiğini belirterek dava açabilir, kazanabilirler, ve vasiyetnameyi noterde yapılmış olup olmadığı fark etmeksizin iptal ettirebilirler yani tapuyu bozdurabilirler. Saklı pay şu demek, bir kişinin mirasçılıktan çıkarılmadıkça kanun gereği zorunlu olarak pay sahibi mirasçılarının (örneğin evlatları gibi) o kişi kime ne devretmiş olursa olsun malvarlığından alabileceği minimum hak. Bir kişinin evlatları için saklı pay, "yasal miraspayının 1/2'si"dir. Bu çok teknik bir konu. Örnekle; A'nın mirası 8 birim ve kocası sağ değilken 4 çocuğu varken öldü, her bir çocuğun "yasal miras payları" 1/4 yani 2'şer birim, "saklı payları" ise onun da yarısı yani 1'er birim. Çocuklarının saklı payları toplamda 4 birim. A, ölmeden önce en fazla; her bir çocuğunun 1'er birimden olmak üzere toplamda 4 birimlik payı ihlal etmeden yani 8-4=4 birimlik bir miras kısmını başkalarına ya da o mirasçılardan (çocuklarından) birine bağışlayabilir, satabilir, vb. Eğer 4 birimden fazlasını elden çıkarırsa, diğer mirasçıların saklı payları ihlal edilmiş olur ve itiraz ederler, kazanırlar da. Annenizin o evi size bırakarak mirasının ne kadarını tahminen size bırakmış olacağını bilirsiniz. Kardeşleriniz hak talep edebilirler mi bu açıklamalara göre siz düşünün. Kaydadeğer sadece ev varsa, hak talep edebilirler, vasiyetnameyi de tapuyu da bozdururlar malesef. Dava açarlar, bilirkişi hesaplar. Gerçekten ihlal oluyorsa kazanırlar. Sizin de dediğiniz gibi anneniz kardeşlerinize elden para verdiği için, biz bu şekilde anlaşmıştık adalet sağlandı diye bir savunma yapamazsınız mahkemede. Kardeşleriniz elden para aldıklarını inkar ettiklerinde hiçbir şekilde ispatlayamazsınız. Tanıkla ispat miktar yüksek olduğu için mümkün değil. Bu evi anneniz size yaşarken bağışlasa da aynı şey geçerli, dava açıp bozdurabilirler. Ancak gerçek bir satış olursa, yani anneniz size bu yeri para ödemeniz (rayiç bedele yakın) karşılığı devrederse bu tapu bozulamaz.
Merhaba avukat hanım size bir sorum olacaktı dedem kaç yıl önce vefat etti vefat etmeden önce tarla mirasını babama verdi tapuyuda babama verdi daha sonra babam bir ameliyat geçirdi pek sağlıklı düşünemiyordu ameliyatttan bir süre sonra amcalarım tarafından bilinçsiz bir şekilde tapuyu amcalarıma vermiş şuan hem babam mağdur durumda hem biz mağdur durumdayiz defalarca babam geri istemesine rağmen amcam vermiyor geri bunun için ne yapabiliriz teşekkür ederim
Merhabalar Faruk Bey. Amcanıza karşı tapu iptali davası açılması mümkün ancak kazanılması yüzde yüz değil. Bunun birkaç sebebi var. Birincisi , davada babanızın geçirdiği ameliyatın niteliği ve sonuçları bakımından akli melekelerini zayıflattığını davacı olarak bizim ispatlamamız gerekecek. Örneğin bir beyin ameliyatı ise bilimsel olarak ispatlamak daha kolay olur ancak bacak ameliyatı ise daha zor olabilir. İkincisi, satış esnasında babanız 65 yaşını geçik idiyse tapunun akli melekeleri yerindedir raporu istemesi lazımdı, istemediyse bu bizim işimize çok yarar. Ancak istediyse ve bu rapor satış esnasında sunulduysa, yahut babanız 65 yaşından daha genç idiyse, akli melekeler bakımından ispat işimiz yine daha zor olacak. Elbette tanık dinletiriz, anck sırf tanık yeterli görülmeyebiliyor. Daha detayları konuşmak ve bilgi almak için bir meslektaşımla randevu alarak yüzyüze görüşmenizi tavsiye ederim.
Avukat hanım merhabalar 2019 yılında dedem ve babannem %50 paylarının olduğu evi ikisin den tapuya ütüm almak istedim daha doğrusu onlar babama vermek istediler ama iler de kardeşleri tapuya itiraz etmesin ler diye ölünceye kadar bakim akdi olarak almamı istediler bunun için sahitlerim de tapu da imza attılar hatta dedem in okur yazar olmadığına dair de iki şahit vardı babannem öldü onun hastane işlerine kadar ölene dek elimden geleni yaptım suan dedem tapuyu bozdurmak için mahkemeye vermiş sabah celb geldi elime aynı şekil de dedemin de hastane ve kişisel ihtiyaç bakımları na ben babam kardeşim yaptık ama avukatı aracılığıyla ona bakmadigimizi onu kandırarak aldığımızı üzerimize düşen hakları yerine getirmedigimizi gibi şeyler yazarak mahkemeye basvurmuslar ve ben de baktığımı iddaa ediyorum yogun bakıma yatırır ken bile imzam vardı hastane de sizce nasıl bir yol izleyelim neleri belgelendirelim ve bu kişi suan 85 yasinda ve babannem den kalan %50 lik kısım da bozulur mu beni aydınlatırsanız sevinirim
Merhabalar. Bu aşamada daha davanın başında "bozulur" ya da "bozulmaz" demek falcılık olur. Dava süresince tanıklar ne diyecek, taraflar ne deliller sunacak, davanın sonucu buna göre belli olacak. Ciddi bir dava, kendinizi kesinlikle avukatla savunun. Dedeniz bu hakkı elinizden almak için paraya kıyıp kendisini avukatla temsil ettiriyor ve masrafları göze almış sonuçta. Siz de göze alın. Hastane belgelerinde dahi sizin imzanız olması çok büyük bir artı sizin için. Dedenizin kötü niyetle bu davayı açtığını ve sizin bakım borcunuzu yerine getirdiğinizi ispat etmeniz gerekiyor. Edemediğiniz takdirde babaannenizden kalan %50nin bozulması ihtimali var.
Aylin Hanım babam emekli olduğunda alacağı ikramiyeyle ev almayı planlıyordu fakat son zamanlarda bunu yapmayacağını söylüyor arkadaşı aklına girmiş ve evimiz yok kiradayız şu an. Biz babama güvenerek birikimlerimizi başka şeylere harcadık şimdi böyle yanlış bir kararla size bir şey bırakmam bana da bir şey kalmamıştı zaten buralardan gideceğim alacağım parayla gibisinden şeyler söylüyor. Buna karşı ne yapabiliriz?
Merhaba. Babanız hala sağ. Mülkiyet hakkı kişilere sağlıklarında diledikleri gibi tasarruf hakkı verir. Yaptığı bir hileli davranış yok babanızın. Sağ iken bir insanın tüm mallarını harcamak kendi tasarrufundadır. Sizin babanıza güvenerek birikim yapmamış olmanıza dayanarak babanızın işlemlerini iptal ettirebilme imkanınız yok. Dolayısıyla bunlara karşı "o mallar bize kalacaktı" "Bırakacağım demişti" düşüncesi ile yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
iyi günler ilçemizde 3402 sayılı kadastro kanunun 22/a maddesi bendine ve ilgili mevzuatı gereğince güncelleme çalışmaları yapıldı. Ancak komşu sınır sahibi tarafımızdan kimse bulunmadığından kadastro memurlarına yanlış sınır göstermiştir.askıya asıldığı zaman sınır ihlali yaptığını farkettik. dilekçe verdik ancak komisyon çizimde düzeltme yapmadı. Elimizde tabumuz var yeni tabu ile 200metrekare tabulu alanımıza girmiş bu konuda ne yapabiliriz? Tabu kadastro mahkemesine itiraz etsek eski tabu delil olarak yeterli olur mu
Merhaba Ali Bey. Kadastro ile ilgili ayrı bir yazımız var öncelikle onun bağlantısını da buraya bırakayım. https://www.aylinbelizyildirim.av.tr/blog/kadastroya-itiraz Kadastro 22/a tespitlerine itiraz 3 aşamalıdır. İlk ilan yapılır, ilandan sonra kadastro komisyonuna itiraz edilme imkanı vardır, bu itiraz için bir süre yoktur. Daha sonra ikinci aşama, ikinci kez tespitler bu sefer askıya çıkarılır. Bu askıya çıkarılmadan itibaren yine komisyona itiraz edilebileceği gibi , asıl yöntem 30 gün içinde kadastro mahkemesinde dava açmaktır. Kadastro mahkemesinde dava açılma hakkı tanınması, durumu daha hızlı ve az masraflı yolla çözebilmek için tanınmış bir imkan, kadastro mahkemeleri daha hızlı ve daha az masraflı. Ancak kadastro mahkemeleri teknik inceleme yapıyor, mülkiyet anlaşmazlıklarını pek incelemiyor, sizin bahsettiğiniz durum teknik bir ölçüm hatasından değil kendi adına yazdırmak yani aslında bir mülkiyet anlaşmazlığı. Siz İlk aşamayı yapmışsınız komisyona itiraz etmişsiniz. Bu komisyon itirazlarından genelde bir fayda çıkmıyor malesef. İlan üzerinden 30 gün geçtiği için kadastro mahkemesinde dava açma imkanınız da artık yok. Şu anda tek imkanınız, üçüncü aşama, o da asliye hukuk mahkemesinde dava açmak. Bu dava kadastro tespitinin askıya çıkarılıp da 30 günlük ilan süresinin dolmasından itibaren 10 yıl içinde açılabilir. Sonuç olarak, sınır ihlali hakkında, komşu arsa /arazi malikine karşı dava açabilmeniz mümkün. 200 metrekarelik alanın değerini az çok hesaplamaya çalışın. Bu dava, masraflı bir davadır. Değer mi değmez mi siz karar verin. Yerin imarlı olup olmadığı ya da nerede bulunduğunu bilmediğimden, değer ya da değmez gibi bir yorumu ben yapamam. Eski tapunuz tek başına yeterli değil ancak iyi bir delil. Bu başka delillerle de desteklenmelidir. Yer değerli ise, dava açmaya değeceği kanaatinde iseniz, bir avukatla anlaşmanızı tavsiye ederim.
Mrb Aylin hanım. Dedem sağ iken annemin ziynet eşyaları ile tarla alınıyor ama bu tarla annemin yada babamın üzerine değil de dedemin üzerine yapılıyor. Dedem de öldüğü için şimdi bu mirastan halam da yararlanıyor. Ama onun hiç bir hakkı yok o tarladan ve alınırken şahitler de vardı annemin verdiğine dair bunun için nasıl bi dava açabiliriz şahitler yeterli olur mu tapuyu sadece annemin üzerine alabilmek için
Merhaba, malesef sadece şahitlerin yeterli olmayacağı görüşündeyim. Annenizin mağdur olduğu görülüyor. Tapu iptali çok zor kabul edilen bir dava. Eğer sadece şahit yeterli olsa idi, şöyle düşünün, yalancı şahit çok bulunuyor, herkes birbirini miras hakkından edebilmek için birbiri aleyhine şahit dinlettirir, iptal ettirirdi. Tapu iptali hile , korkutma gibi durumlar var ise daha mümkün. Dava açılmaz değil açılır, size bir çok "kazanırız kesin" diyen meslektaşım da çıkar buna eminim. Ben kesin olarak görmüyorum, imkansız değil ama zor olarak değerlendiriyorum. Kaldı ki, dedenizin ne zaman vefat ettiğini de bilmiyorum ancak zamanaşımı 10 yıl.
Merhabalar, Benim dedem okur yazar değil ve 86 yaşında kendisi daha önce ikinci eşine beyannameli yerleri (şu anda o yerlere imar gelmiş durumda sadece şerhli)vermiş.İkinci eşinin de emekli maaşı olmak üzere hiçbir geliri yok ve geçtiğimiz yıl kendisi ölmüş.Babam dedemin tek öz oğlu acaba verilen beyannameli yerleri geri alabilir miyiz? Teşekkürler.
Merhaba Gizem hanım, "beyannameli" yi çok net anlayamadım. Tapuda yerler kimin üzerine o önemli. Eğer ikinci eşin üzerine görünüyor ise ki anladığım kadarıyla öyle, o zaman sizin tapu iptali için geçerli bir sebebiniz varsa dava açma hakkınız var. Geçerli sebebi ispatlamak çok zor, ikinci eşin dedenize baskı kurduğu, hile yaptığı vb gibi sebepler olması lazım. Okur yazar olmamak, tapu devrine engel değil. Tabi kandırılmış olabileceği konusunda sizin lehinize, ama başka deliller de olması lazım. Karşı taraf "yoo, bana gayet de kendi öz iradesi ile devretti" diyecek. Bunun aksini nasıl ispat edeceksiniz? sadece okur yazar olmamak yeterli değil.
Merhaba Aylin hanım, Benim annem ve babam 75 yaşında. Kızkardeşimle ( kardeşim 40 yaşında hiç çalışmadı ) birlikte aile evimizde yaşıyorlar. Ben 46 yaşında evliyim. Anne babama sadece 20 dakika mesafede kendi evimde yaşıyorum . Anne babamı en son 2019 yılbaşı gecesi yılbaşı kutlamasında aile evimizde gördüm birkaç gün sonra yeniden görüşmek istedğimde covid salgını nedeniyle artık benimle görüşmek istemediklerini (benim çalışan biri olduğum için ) söylediler. Ben de kararlarına saygı duydum sadece telefonda görüştük. Ancak bu süre bitmek bilmedi her görüşme talebimde benimle covid yüzünden görüşmek istemediklerini söylediler. Bu arada benim tüm aşılarım tam ve hiç covid olmadım. Hala benimle görüşmek istemiyorlar kızkardeşimi bile bu süre zarfında hiç görmedim . Artık akıl ve fiziksel sağlıklarından bile şüpheliyim. Hiçbir şekilde benimle görüşmek istemiyorlar. Çeşitli sebeplerle görüşmek istedim defaatle reddedildim “sen bizi öldürmek mi istiyorsun “ diyorlar. Akrabalarım da anne ve babamı senelerdir görmediklerini söylüyorlar. Ayrıca annem tapusu kendine ait olan aile yazlığımızı satmış. Ben telefon edip “ neden böyle birşey yaptınız Borcunuz mu var ?paraya mı ihtiyaç oldu ? Ciddi bir hastalık durumu mu var kanser gibi ? “ diye sordum .Beni “Benim paramı bana yedirmeyecek misin sen paramızın peşindesin”diyerek azarladılar. Ben annemle babamın akıl akıl sağlıklarından ne yazık ki şüphe ediyorum ve ne yazık ki kızkardeşimin bu durumu kendi lehine kullandığından şüpheleniyorum. Annemle babamın gerçekleştirdiği satışları durdurabilir miyim ve onların sağlıkları için düzgün bir hastahane taramasından geçmesini nasıl sağlarım.
Merhaba, sorunuz gözden kaçmış ,gerçekten üzgünüm. Umarım yanıtı görürsünüz. Kardeşinizin bu durumlardan faydalandığını düşünseniz de kardeşinize karşı yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Zira buna dair zaten elinizde bir delil de olamaz. Anne babanız eğer taşınmazlarını kardeşiniz üzerine devretti ise (bundan emin olur iseniz) ANNE BABANIZIN VEFATINDAN SONRA o devrin iptali yani tapunun bozulması için kardeşinize dava açabilirsiniz. Anne babanızın şu anki malvarlığı eksiltmelerini yani satışlarını engelleyemezsiniz zira yetişkin insanlar ve hukuken malvarlıklarını satmaya hakları var. "Bana miras kalacak mallar azalıyor" düşüncesi hukuken geçerli bir sebep değil. Mülkiyet hakkı, kişilere satma hakkını da tanır. Yapabileceğiniz tek şey, anne ve babanızın kısıtlanmaları talebiyle dava açmak. Bu davayı açtığınız takdirde bunun manevi sonucu olarak en basiti, anne babanızla ilişkiniz komple bitebilir, hatta mal kaçırma maksadı gerçekten varsa bu fiillerini artırabilirler. Bu devirlere karşı anne baba sağ iken yapılabilecek birşey yok, ancak öldükten sonra davalar açılabilir. Açacağınız kısıtlanmalarına yani onlara birer vasi atanmasına yönelik dava sonunda, hukuki sonuç olarak anne ve babanızı mahkeme hastaneye sevk edecek. Hatsanede son derece BASİT ve çoğu zaman NİTELİKSİZ muayeneler sonucu rapor veriliyor NE YAZIK Kİ. Muayene sonucu anne babanızın akıl sağlığından şüphe duyulduu şeklinde rapor düzenlenirse mahkeme kısıtlanmalarına karar verecek ve onlara bir vasi atayacak. Bu vasi genelde bir aile bireyi olarak atanır. Siz talebinizde ben vasi olarak atanmak istiyorum diye talep edersiniz, etmelisiniz de. Ancak mahkeme , korkulu bir rüyaya da karar verebilir KARDEŞİNİZİ VASİ ATAYABİLİR. İşte o zaman kardeşiniz anne babanızın her türlü malvarlığı, parası vb üzerinde daha rahat tasarruf eder. Kanuna göre tabi ki mahkemeye hesap vermek vb zorundadır ancak uygulamada deyim yerindeyse "at koşturabilir". Davanın bir diğer sonucu da, hastane raporunun akıl sağlıklarının yerinde olduğuna dair gelmesidir, o zaman davanız reddedilir, yaptığınız masraf ile kalırsınız ve anne babanızla ilişkiniz de muhtemelen biter. Tercih elbette sizin. Akıl sağlıklarının yerinde olmadığı konusunda iyice emin olduktan sonra dava açmakta fayda var.
Merhaba Dedem zamanında arsa almış ve üzerine ev yapmış. Fakat tapusunu vermemişler. Babam ve dedem bazılarından imza almışlar ama biri dava açıcam diyip para koparmaya çalışıyor bizden. 10 yılı aşkındır da babam oturuyor evde yani faturalar babamın üzerine. Bize dava açsalar kazanabilirler mi? Ya da biz teri üstümüze alabilir miyiz?
Merhaba, öncelikle geç yanıt için üzgünüm. Umarım yanıtı görürsünüz. Dava açmak istiyorsa açsın, para vermeyin. Yıllar geçtiği için ispatta ve zamanaşımı konusunda bazı yönlerden sıkıntı yaşayabilir. Faturaların babanızın üzerine olmasının mülkiyet bakımından bir önemi yoktur. Sizin bu yeri üstünüze almanız çok zor. Zamanaşımı ile mülkiyetini kazanamazsınız, o durum ancak "tapusuz" yerlerde mümkün. Bu yerin bir tapusu var.
Avukatım merhaba. Umarım bana bir cevap verirsiniz. Ben 2019 yılında bana bağış yolu ile gelen bir para ve ziyentlerimle bir ev aldım alırken sürekli eşimden şiddet gördüğüm için ilerde hayat sigortası olsun diye kızımın üzerine yapmak istedim ama eşim buna müsade etmedi. Sonrasında 2020 yılında evi terk edip boşanma davası açtı bende ev elden gitmesin diye kızımın üzerine satış yolu ile devir yaptım. Şimdi babası bunu iptal için dava edebilirmi (henüz mal paylaşımı davası görülmedi, boşanmamız istinafta) ederse ev icra yolu ile satılır felan diyorlar nasıl plur bilemedim hergün aynı korku ile yatıp kalkıyoruz .
Merhaba, öncelikle geç yanıt için üzgünüm. 2019 yılında söz konusu evi alırken evli miydiniz değil miydiniz belirtmemişsiniz ancak evli olduğunuzu varsayarak yanıtlıyorum. Evli iken edinilen mallarda kural olarak iki eşin de hak talep etme hakkı var, ancak bunun aksini siz ispatlayabilirsiniz; aksi, örneğin o malın alımında bağış olan bir paranın kullanılmış olması ya da kişisel ziynetlerin, tıpkı sizin durumunuz gibi. Yani eşinizin , tapuyu kızınızın üzerine yapmanızı "mal kaçırma" olarak nitelendirip size karşı dava açmasına hiçbir engel yok ancak bu davayı açtığında siz de bu evin bir edinilmiş mal değil sizin kişisel mallarınızla aldığınız bir kişisel malınız olduğunu ispat etmeye çalışacaksınız. Kesinkes ispat edersiniz demek, falcılık olur. Delillere, hakimin dosyayı anlamasına, karşı tarafın sunacaklarına, her şeye bağlıdır netice. Ancak iyi bir savunma ile ispatta başarılı olabileceğinizi düşünüyorum. Burada aleyhinize olabilecek durum, kızınızın üzerine "satış" yapmış olmanız, çünkü bu gerçek bir satış değil, kızınız size bir bedel ödemedi. Bu bir muvazaalı satış. Kızınıza satış değil bağış yapsaydınız sonuçları daha farklı olabilirdi. Yine de, mahkeme bu tarz işlemleri bağış olarak da yorumlayabiliyor. En kötü ihtimali düşünür isek, eğer eşiniz size açtığı davayı kazanırsa (siz bu evin edinilmiş mal olmadığını ispatlayamazsanız) ev icra yolu ile satılır ve para iki eş arasında paylaştırılır.
Merhabalar efendim. Biz 8 öz ve 1 üvey Kardeş arasında miras paylaşımı yaptık ve tapuda satışları gerçekleştirdik. Yalnız üvey olan kardeşim herkes 3 hisse alırken ben 1 hisse aldım diyerek dava açtı ve dava sonucu tapuların iptali ve eşit şekilde dağıtımına karar çıktı. Yalnız satış yapıldı üvey olan kardeşe 1 hisse değil de öz kardeşlere olduğu gibi 3 hisse parası verildi ama verilmedi diye açmış davayı. Herhangi bir delil yok elimizde acaba tapular iptal olur mu veya sonuc ne olur? Bu durumda ne yapmaliyiz. şimdiden teşekkürler
Merhaba. Öncelikle geç yanıt için üzgünüm. "dava açtı ve dava sonucu tapuların iptali ve eşit şekilde dağıtımına karar çıktı." demişsiniz. Sorunuz ise tapular iptal olur mu şeklinde. Yazdığınızdan davanın sonuçlandığını ve tapuların iptaline karar verildiğini anlıyorum. Dolayısıyla, sorunuzu net anlayamadım. Genel bir yorum yaparsam, eğer ki üvey kardeşinize 3 hisse parası verildiğine dair elinizde yazılı delil yok ise, yani para bankadan değil de elden verildiyse mesela, bir sözleşme vs de yok ise, ona 3 hisse parası verdiğinizi ispatlamanız imkansız. Tekrar ödeme yapmak zorunda kalabilirsiniz, yani tapular iptal olabilir.
Aylin Hanım Merhabalar, Babaannem sağken arazilerinde birini 1996 yılında kendi hissesini ve vekalet alarak babamların halası adına babam ve amcam üzerine satış yapmış. Sonrasında 2001 yılında aynı arazide tapu ve kadastro işlemine tabi tutulmuş ve orda bulunan bazı yakın akrabalar ve diğer amcam kadastro sırasında araziyi üstlerine geçirmişler. Babam ve Amcam olayı öğrendikten sonra 2002 yılında tapu tescil ve iptal davası açtılar ve dava sırasında diğer amcam davanın reddini istemiş lakin kabul görmemiş mahkeme gerekli işlemleri ve bilirkişi raporları sonucunda 2005 yılında karara varılarak herkesin hakkı kadar yeri hükmen tescil ediyor. Mahkeme sürerken 2004 yılında davanın reddini isteyen amcam ölüyor. Bu sıralar arazinin satılması gündeme geldi ve ölen amcamın mirasçıları 1996 yılında yapılan satışın muris muvaazası olduğunu ileri sürerek ve 2005 yılında kesinleşen mahkeme kararından önce babalarının öldüğünü ve babaannemin babalarını sevmediğini her şekilde mal kaçırmaya çalıştığını ileri sürerek tapu tescil ve iptal davası açtılar. Babaannemin bir çok taşınmazı var.Bunun nasıl sonuçlanabilir.
Merhaba,öncelikle geç yanıt için üzgünüm. Konu gerçekten çok karmaşık ve eski. 2005 yılı civarında açılan davalarla gelinen süreç hala sonuçlanmadı mı? Bu kadarı biraz fazla uzun olmuş. Neticesini bu kadar bilgiden, böylesine kapsamlı bir dosyada tahmin edebilmem imkansız.Biraz "falcılık" olur. Zira dosya içerisindeki deliller, her bir duruşma, verilmiş olan tüm dilekçeler, çok önemli.
Merhabalar, yaklaşık 30 yıldır aynı gecekondu evinde oturuyoruz. Net olmamakla birlikte hazine arazisi olduğu söyleniyor. Evin tapusunu alabilme hakkımız var mı veya bu eve dair nasıl haklarımız oluştu? Devlet yıkım kararı aldığında nasıl bir yol izlenir yapılacak binadan daire hakkımız olur mu?
Merhaba. Hazine arazilerinin zamanaşımıyla ve zilyetlik yani yıllardır kullanıyor olma yoluyla kazanılması hukuken mümkün değildir. (3. derece arkeolojik sit alanları gibi çok istisnai durumlar hariç) Hele ki o yer, bir belediye nazım imar planı kapsamında kalıyorsa (örneğin okul olarak belirlenmiş bir yerse - okulun yapılmamış olması önemli değil) katiyen mümkün değildir. Burayı yıllardır ullandığınız için mülkiyetinize alabilmenin tek yolu, buranın tapusuz bir yer olması ki eğer bir köy falan değil de şehir içi bir yerde ise, bu ihtimal çok zor. Büyük ihtimal bir kişi ya da devlet üzerine bir tapusu vardır. Hazineye ait arazi ise, hazine sizin eviniz için yıkım kararı alabilir. Yıkım kararı alınan yere TOKİ tarafından ya da müteahhitler tarafından bir yapı yapılıp yapılmayacağı, yapılırsa da mağduriyet yaşayan kişilere taksitli ödemeler karşılığında daire verilip verilmeyeceği tamamen devletin takdirinde bir durum. Yani izlenecek kesin bir yol yok. Birçok ihtimal var. Hukuktan ziyade, siyasi yönü daha ağır. Kentsel dönüşüm yasasına göre, tapusuz gecekondu sahiplerine yıkım yapıldığı takdirde enkaz bedeli ödenmesi zorunlu. Daire verilmesi ise zorunlu değil , eğer daire verilecek ise, enkaz bedeli ile o daire için ödenecek bedel arasında mahsup da yapılabiliyor. Eğer devlet yıkım yapmasına rağmen enkaz bedeli ödemezse, onun ödenmesi için devlete karşı dava açılabilir. Aynı şekilde evinizin yıkılması durumunda devlete kira yardımı için de başvuruda bulunma hakkınız var, devlet bunu reddederse redde karşı da dava açılabilir.
Merhaba avukat hanım, eşimin dayısı bizim parasını ödediğimiz tarla için bu tarla benim ben aldım parasını ben ödedim deyip biz çok rahatsız etti. eşimde bir kızgınlık anında gel tapuya vereceğim deyip tarlanın tapusunu verdi bundan 6 ay önce hiç bi şekilde para veya ödeme yapmadı kendisi bu tapuyu bozdurabilmemiz için ne yapmalıyız. tüm ödemeleri banka yolu ile biz yaptık.
Merhaba. Eşinizin davranışı gerçekten çok hatalı olmuş. Sonuçta eşiniz bir yetişkin, karşı taraf bunun kendisine bir bağış olduğunu , eşinizin kendi rızası ile bunu yaptığını iddia edecek. En büyük sorun şu: Kişi kendi muvazaasına (hilesine) dayanamaz diye bir kural var hukukta, bu şu demek; hem kendisi hileli bir işlem yapıp (bu satış değil bağış aslında dayısına. dayısı bir para ödemedi bu tapu devrinin karşılığında, ancak tapuda bir para ödemiş gibi "satış" yapıldı. Bu bir hileli işlemdir. Eşiniz hem bu hileli işlemi kendisi yapıp, hem de ben aslında yapmayacaktım da şu oldu bu oldu yaptım, tapu bozulsun diyemez. Ana kural bu. Bunun istisnaları var, ancak ispatı ÇOK ZOR. Mesela eşiniz dayısı tarafından baskıya uğradığını iddia etse, bu baskının TEHDİT ve KORKUTMA boyutunda olduğunu ispat etmek zorunda. Sadece tanık beyanı yeterli değil. Mesela dayısının tehdit ya da korkutma içeren mesajı, vs olmalı , tanık delili bu gibi şeylerle desteklenmeli. Ayrıca tapu iptali davaları oldukça masraflı davalardır. Bu gibi güçlü delilleriniz yoksa, bu yola çıkmak size zarar getirir. Kesin iptal olur diyen meslektaşlarım çıkar. Ama benim gibi diyenler de çıkar. Her meslekte farklı görüşler vardır. Riski göze alıyorsanız, tehdit ve korkutma bakımından sağlam deliller olduğunu düşünüyorsanız dava açılabilir.
Merhaba benim sorum bundan 26 yıl önce bacimin oğluna vekalet verdin oda Abime miras payimi devir ettim vekalet Uzerinden dava açsam kazanabilirmiyim vekaleti yeni azterdim 26 yıl sonra bişi elde edebilirmiyim
Merhaba. Zamanaşımı süreleri geçmiş görünüyor. Eğer kız kardeşinizin oğlu, sizin miras payınızı abinize devretme işlemini HİLELİ şekilde yaptı ise, küçük bir ihtimal de olsa zamanaşımına takılmadan davayı kazanmak mümkün. Ama bunun için HİLE YAPTIĞINI, örneğin SİZİ KANDIRDIĞINI, size baskı yaptığını vs ispatlamanız lazım. Bu çok zor. Sadece tanık yeterli değil, ek başka delillerin de olması lazım.
Mrb Aylin hnm yazılarınızı yorumlarınızı çok dikkatli bir şekilde okudum.Sizlere bir sorum olacaktı. Babam halen sağ 2016 yılında bana bir tarla tapusu verdi ardından 2 gün sonra yine bir tarla tapusu verdi. kız çocuklarından mal kaçırıyor başka zamanlarda da diğer erkek kardeşlerime tapular verdi . Bana vermiş oldugu bu tarla tapusunu da babam vefat ettiği zaman ben 3 kız kardeşimle paylaşacaktım bunu öğrenmiş ve şimdi bana karşı babam dava açtı . oğlum beni kandırdı tapumu aldı diye kandırma olayı yok hile yok satış olarak gerçekleştirildi . ben tüm çocuklarıma verecektim ama oğlum beni kandırdı elimden aldı tapularımı diyor ifadesin de akıl sağlıgı her şeyi yerinde noter e gidip avukata vekalet de verebiliyor. sonuç itibari ile dava ne olur. tapu satış yılı 2016 dava açılış tarihi 2021 ve babam halen sağ . Teşekkürler
Merhaba Hurşit bey. Dava ciddi bir dava, öncelikle şunu belirtmeliyim ki kendinizi kesinlikle bir avukat ile savunun bu davada. Çünkü, yaşlı insanların çocuklarına karşı açtıkları bu tür davalarda nedense mahkemelerde "kesin çocuğu bir hile yapmıştır" algısı oluyor ne yazık ki. Bir hile, korkutma, yanıltma vb olduğunun ispat yükü babanızda, ancak bir yandan da mahkemelerin bu eğilimi yüzünden siz de OLMADIĞINI ispat yükü altındasınız. Dava o yüzden ciddi. Kız kardeşleriniz dahi davada tanık olarak lehinize konuşursa babanızın davasının reddedilmesinde iyi rol oynar. Davanın sonucu şu olur diyebilmem imkansız, gerçekçi olmaz. Ancak iyi bir savunma ile, dosyaya kanun maddeleri ve iyi deliller sunarak davanın reddedilmesini sağlayabilmeniz de mümkün. İçinize sinen bir meslektaşımla anlaşın. Dava dilekçesi size tebliğ oldu ise, cevap süresi 2 haftadır, hemen karar vermelisiniz. Bu yasal süreden sonra isterseniz 50 adet dilekçe sunun , o cevap süresinde verilecek cevap dilekçesi kadar hükmü olmaz.
Merhaba Aylin hanım babamın bir tane dairesi var parasını verip daireyi almak istiyorum ileride kardeşlerim bana dava açmaması için nasıl bir yol izlemem gerekiyor teşekkürler
Merhaba, parasının ödemesini banka üzerinden babanızın adına olan bir banka hesabına yaparak ve dekont açıklamasına da "X ilçesi y parsel daire bedeli" "x evinin tapu satış bedeli" gibi detaylı yazarsanız, ileride size karşı bir dava açılsa dahi bu dekontları sunduğunuzda dava reddedilir ve bir sorun yaşamazsınız.
Merhaba Aylin Hanım, Size bir sorum olacaktı Dedem 93 yaşında hayatta ve 4 çoçuğu var. Babama yaklaşık 30 yıl önce bir müstakil ev vermişti. Bu evin tapusu annem ve babamın üstüne kayıtlı ve kentsel dönüşümde yenilenerek bir apartman dairesi oldu. Tapu halen annem ve babamın üzerine kayıtlı. Dedemin kendine ait olmak üzere başka bir apartmanda 2 daire ve 1 dükkanı vardı. Bu dairelerden birini amcamın üzerine yaptı. Tapusu amcamın üzerine ait ve dükkan ise amcamın eşinin üzerine tapulu. Diğer daire ise dedemin ve diğer 4 çoçuğun üzerine tapulu. (babaannem vefat ettikten sonra tapuda pay yapılmış). Babam dedemden, amcamdan ve diğer kardeşlerinden hiç bir şey istemiyor ve ancak amcam babamdan, anne ve babamın üzerine kayıtlı olan evden pay istiyor. Dava açacağım diyor. Dedem hayatta ya da vefat ettiğinde açtığı herhangi bir tapu iptal ya da hileli tapu davasında bir şey hak edebilir mi? Bu konu hakkında bilgi verirseniz çok sevinirim. İyi çalışmalar dilerim.
Merhaba. Amcanız, babanıza devredilmiş olan evden (üzerinden kaç yıl geçmiş olursa olsun) hak talep edebilir ancak HİLE ile, mal kaçırma maksadı ile babanıza devredildiğini ve babanızın bu daire karşılığında bir para ödemediğini hepsini birlikte ispatlaması lazım. Böyle bir durumda, elbette siz de tam aksini ispata çabalayacaksınız. Amcanız gerçekten dedenizin vefatından sonra böyle birşeye kalkışırsa, sizin de amcanız ve onun karısı üzerine yapılan taşınmazlar için eğer bir bedel ödemediklerinden emin iseniz ayrıca bir tapu iptali davası açmanızı öneririm. Paylaşıma razı olmayan amcanıza kendi yöntemi ile karşı koymuş olursunuz böylece.
Merhabalar Aylin Hanım , size bir şey danisacagim, dedemin 6 çocuğu var 3 ü erkek 3 ü kız. Vefat edeli 8 sene oluyor. Dedem zamaninda 40 sene evvel, akli dengesi yerindeyken, kendi hür iradesiyle, 60 yaşlarında erkek çocuklarına tarlalarını paylastirdi. Şuanda tarlaların çoğu satıldı, çok az yerler kaldı. Dedemin kızlarından biri tapu bozmak istiyor. Tapu bozulur mu, satılan yerlerden para alabilir mi, ve nasıl bir yol izlenmeli? Şimdiden teşekkürler
Merhaba. Bu yerler üçüncü kişilere satılmış olmasaydı, yani hala erkek çocuklarının üzerinde olsaydı , kızlar tapu bozdurma amaçlı dava açabilirdi. Ancak bu yerlerin çoğu satıldı diyorsunuz, üçüncü kişiler iyi niyetli yani mal kaçırmadan haberi olmayan kişiler ise (akraba vs değilse) onların kazanılmış hakları korunur, onlara devredilmiş tapular bozdurulamaz. Henüz devredilmemiş, hala oğulların üzerindeki tapular için açılabilir dava. Ancak bu davalar hile iradesi kolay ispat edilebilen davalar değil. Kız , hem hile iradesini ispat edecek hem de bir bedel karşılığı bu tarlaların verilmediğini bedelsiz verildiğini. İşlemlerin bankacılığın yaygın olmadığı 40 sene evvel gibi bir dönemde yapılmış olması kızın ispat işini çok zorlaştırır. Karşı taraf o devirde bankadan havale vs yaygın değildi elden verdik paraları diyebilir, iki taraf için de ispat zor.
Merhabalar Aylin Hanım, eşim 2015 tarihinde kredi ile aldığımız ve ikamet ettiğimiz evimizi bir sene sonra 16 Aralık 2016 tarihinde birine devretti. Bu şahısa ticaretten doğan borcu vardı. Şahıs önce eşimin verdiği çekleri yazdırmış, sonrada bak çeklerin yazılmaya başladı, evinde elden gidecek diyerek alacağını garantiye almak için evini bana devret, ben senin adına kredi çekeyim, sende ödemeye devam edersin demiş. Daha önce zaten alacağına karşılık tapuya ipotek koydurmuş. Aralarında evin kredi borcu bitince tarafımıza geri iadesine ilişkin bir sözleşme prokolü imzalamışlar. Eşim zaman içinde şahsa mevcut borcunu ödedi. Çekilen konut kredisinin bir miktarını konut kredisi ödemesi diye şahsın hesabına gönderdik. Zaman zaman elden ödeme yaptık. Karşılıklı güven olduğu için elden ödemelerde herhangi bir makbuz almadık. Sonra ekonomik nedenlerle ve pandemi sürecinde kredileri ödemede sıkıntı yaşamaya başladığımız için aramız açıldı. Beni işyerinde iş ve cep telefonundan avukatları vasıtasıyla arayarak huzursuz edildim. Daha sonra avukatı aracılığı ile evimle korkutularak senet imzalatıldı. Whasappatan eşime attığı mesajları bana da atıp tacize devam ettiler. Evim elden gitmesin diye imza attım. Adam şimdi evimden çıkın diyor. Tahliye için icra davası açtı. Evi tahliye etmeye mecbur kaldık. Evin kredi miktari ha deyince toparlanacak bir rakam değildi kapatamadık. Bende eşim devrettigi için kredi çekemedim. Sonra kredi çekecek bir yakınımız devreye girdi. Bu seferde sürekli rakam yükseltti. Bize evi geri vermeyeceğini anladığımızdan bu ana kredi tutarı birikti. Kredinin tamamını da 2021 in ortlarında kapatmış. Normalde evin o zamanki exper değeri 500 bin tl idi. Bizim adımıza çekilen kredi tutarı 375 bin tl'lik kadar tapu harcı ödedik. Toplamda 180-200 tl taksit ödemesi yaptık. Adam kalan krediyi 261 bin tl kapattı. borcumuzda 120 bin tl birikmişti. Biz adama çözümle gittikçe adam önümüze engel çıkardı. Şimdi de teminat amaçlı aldıkları senet tutarını dolara çevirerek 3 yıl önceki dolar kurundan 70 bin dolar hesap çıkarıyor. Seneti devreye koymakla tehdit edildim. Uzlaşmaya da yanaşmıyor. Borcu mahkemeye ödeyip tapu iptal davası açmak istiyoruz. Ama mahkeme ne şekilde kadar verir, tedbir verir mi endişeliyim. Internette örnek birşey bulamadım. Davayı açarsak kaybeder miyiz? Çünkü aramızda kira kontratı olmamasına rağmen, tahliye için yanlış adres yazmalarına rağmen, itirazlarımız reddedildi. Bu durum hem karışık hem de çok yıpratıcı bir süreç. Yıllarca yaptığım birikimim boşada gitmesin istiyorum. Başka ne tür bir dava açabiliriz. Teşekkürler
Merhaba Ayşe hanım, durum gerçekten karışık ve yıpratıcı. Ne davası açılırsa açılsın, imzaladığınız senetlerin tehdit ile imzalatılmış olduğunun ispatlanması çok ama çok zor. Karşı taraf yaptığı her şeyi, attığı her adımı bir yasal yola dayanağa oturtarak yapmış. Evin kredi miktarı çok yüksek olduğundan kapatamadığınızı belirttiniz, ancak ne banka ne mahkeme ne icra dairesi neler yaşadınız da kapatamadınız diye sorgulamıyor tabi. Çekmeseydiniz karşılayamayacağınız krediyi mantığı barındırıyor... Senedin teminat amaçlı alındığını söylüyorsunuz, ancak "teminat senedi" olan ve teminat amaçlı alınan senetlerin şekli yapıları farklıdır. Size imzalatılan senet muhtemelen hukuki anlamda bir teminat senedi değil, normal düz bir senet. Onun amacının teminat olduğunu nasıl ispat edeceksiniz? Sıkıntılı durumlar bir değil iki değil. Tapu iptal davası açabilirsiniz, ancak kazanılması kolay değil. İspat sorunları çok var. Tedbir verebilir belki mahkeme ancak dava kazanılır mı, şüpheliyim. Çok kapsamlı bir dosya olacak, incelenmesi gereken birçok husus olacak. Kesinlikle birkaç sene sürecek. Deliller ne olur, hakim ne düşünür, tahmin edebilmek çok zor. Davayı kaybederseniz bir de yüklü miktarda harç ödediğinizle kalacaksınız ve buna ek olarak karşı tarafın avukatına da nisbi yani yüksek miktarlı avukatlık ücretleri ödeyeceksiniz. Değer mi, düşünmek gerek.
İyi günler Sayın Avukat Hn. Ortağı bulunduğum köy meydanındaki arsanın bir kısmına 2007 senesinde kamulaştırma yapılmış. ben haberim olmadığı için bu parayı alamadım. kalan arsa miktarından haberim de 2020 senesinde oldu. Bu kalan miktar 2008 senesinde amcamın oğlu tarafından ben diğer 2 kardeşimin haberimiz olmadan satılmış. diğer ortaklar paylarını almışlar. biz üç kardeş almadık. bir hak iddia edebilirmiyim bunu soracaktım. ayrıca diğer ortaklar ve arsayı satan emlakçı olan amcamın oğluna herhangi bir cezayi işlem uygulanır mı? Saygılarımla,
Merhaba, öncelikle geç yanıt için üzgünüm. Kamulaştırmadan haberi çok geç olanların yıllar sonra bedeli alamama durumu olması normal. Çünkü kamulaştırma karşılığı bankaya yatırılan bedel 10 yıl süre ile bankada bekler. Sonrasında bankacılık mevzuatı gereği TMSF’na devrolunur ve bir daha istenemez. Dediğiniz ikinci meselede ise kafamda soru işaretleri oluştu. Bilmediğiniz durumlar olabilir. Kamulaştırmadan sonra geriye kalan arsayı amcanızın oğlunun siz ve diğer iki paydaşın haberi olmadan sattığını söylüyorsunuz. Hisseli bir yer, hissedarların hepsi beraber tapuya gitmediği ya da birbirine vekalet vermediği sürece, aralarından biri tarafından tek başına bir işlem yapılarak satılamaz. Tapu bunu yasal olarak yapamaz. Ya bu hissedar yasadışı yollarla bunu yaptı, ki bu tapu memurlarının suç işlemesi demek. Ya da bu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açtı, siz üç paydaşa tebligat hiçbir şekilde yapılamadı ve burası sizin haberiniz olmadan mahkeme eliyle satıldı. Eğer bu şekilde olmadığına ve bu yerin tek başına tek hissedar tarafından satıldığına emin iseniz (bundan emin olmak için yerin bulunduğu tapu müdürlüğünden "pasif tapu sorgunuzu" yaptırın, taşınmazın satış bilgilerini tapudan inceleyin ve emin olun) bu alenen hem o satan kişinin hem de tapu memurlarının suç işlediğini gösterir. Hem o amcaoğlunuza hem de devlete karşı tazminat davası açabilir, ayrıca suç duyurusunda da bulunabilirsiniz..
Annem 40 küsür sene önce kardeşlerinin zorlaması, okuma yazması olmaması ve kimlikte yaşının 3 yaş büyük olduğunu 15 yaşında iken kimlikte 18 iken iki kardeşi arsaları tarlaları üzenlerine almışlar ozamanda kiz çocukları erkek kardeşlerine birsey diyemiyorlarmis ancak şimdi kardeşlerinden biri kendi üstüne aldığı tarlaları hep satıp daireler aldı annemde bunun için mahkeme açma şansı varmi tesekkurler
Merhabalar, imkansız denilebilir. Çünkü birinci olarak; annenizin yaşının tashihi (düzeltilmesi) için dava açılacak, o olumlu sonuçlanacak. Daha sonra tapu iptal davası açılacak, ama orada asıl büyük sorun var: bu yerler sizin de dediğiniz gibi bu süre içerisinde satılmış, hatta bir değil birçok el değiştirmiş de olabilir. Dayılarınızdan bu yerleri satın alan üçüncü kişilerin iyi niyetleri korunur. Dolayısıyla bu yerler size geri dönmez. Ancak dayılarınızın tazminatla sorumlu tutulması gündeme gelebilir belki. Ama o yerlerin o zamanki miktarlarının, değerlerinin tespiti , bugün yapılacak yargılamada defalarca alınacak bilirkişi raporlar, vb... Çok zor iş. Dayılarınızın hilesini ispatlamak ise en zoru.
Tüm soru soran arkadaşlar adına, usanmadan yorulmadan, detaylı cevaplar verdiğiniz için sadece teşekkür etmek amacıyla bu yorumda bulunuyorum.
Çok teşekkür ederim. Sizler gibi takdir edenler olduğunda mesleki motivasyonum artıyor.
merhaba aylin hanim benim sorum şu şekilde babannem bana tarla verdi tapular benim adıma oldu ama ben tarlaları satip şimdi ev alsam AMCAM dava açsa aldığım ev elimden gidermi ben nasıl bir yol izlemem gerek bu durumda teşekkür ederim
Merhaba. Bu evlerin devri tapuda "BAĞIŞ" olarak yapılmnış olsa idi, amcanızın dava açması durumunda bu devirleri bozdurması çok zor olurdu, çünkü bağış işlemi insanların kendi hür iradesiyle karşılıksız yaptığı bir işlemdir ve bir mirasçının bağışın sırf mal kaçırmak amacı ile yapıldığını ispat etmesi zordur. Ancak bağışın tapuda harcı satıştan daha yüksektir, bu nedenle ülkemizde tapuda yapılan devirlerden gerçekte bağış amacı taşıyanlarının %99 u satış olarak yapılıyor, ama bu sonradan sıkıntı yaratıyor. Babaannenizin size devri de büyük ihtimal bağış değil satış olarak yapılmıştır. Bunun hukuken çok farkı var malesef. Şu anda bu devirler artık yapılmış durumda, olan olmuş. Amcanız dava açar ise, siz bu devirlerin karşılığında babannenizin hesabına bir satın alma bedeli göndermediniz sonuçta, elden para vermiştim deseniz de o şekilde bedel verildiğinin ispatı mümkün değil. Sıkıntı yaşayabilirsiniz. Şunu yapın amcanız dava açamaz açsa da kaybeder diyebileceğim bir yöntem yok. Bu tip devirlerin tapu harcı oranı yüksek olmasına rağmen "bağış" olarak yapılması en iyisi. Kaldı ki, bağış olarak da yapılsa satış olarak da yapılsa, amcanız babaannenizin çocuğu , yasal olarak saklı paylı mirasçısı, yani zorunlu bir miras alacağı hakkı var. Bu zorunlu kısmı dahi alamadım, annem benden mal kaçırdı, annem yaşlıydı kandırıldı, vb gibi birçok şeyi ileri sürebilir...
Merhaba avukat hanım 2007 yılında babamın üzerine tapulu olan işyeri o dönem babam icralik oldugundan amcam tarafından ederinin çok çok altında bir miktar ödenerek aliniyor ve tapu amcama geciyor daha sonra amcam tarafından herhangi bir ödeme vs yapılmıyor şimdide bu işyeri satışa çıkarıldı babam hayatta ve ne gibi bir dava açılabilir tapu iptal acabilirmi 10 da 1 lik bir ödeme ile tapuyu babamın o anki sıkıntısından yararlanip alıyor amcam ve kalan ödemeyi yapmıyor bu arada amcamın emsal olabilecek davaları mevcut diğer kardeşleriylede.
Merhaba Gözde Hanım. Amcanız babanızın yasal olarak kefili vb değilse, ya da aralarında yazılı bir sözleşme yoksa babanızın borçlarını ödemek zorunda değil. Bu taşınmazın amcanıza babanızın borçlarını ödemesi karşılığında devredildiğini nasıl ispatlayacaksınız? Yazılı bir sözleşme vb yoksa, tanıkla mümkün değil. Yer satışa çıkarıldı demişsiniz, amcanız kendisi üzerine kayıtlı olan bu yeri kendisi satışa çıkardı diye anlayarak yorum yapıyorum; bir yerin mülkiyet hakkına sahip olan kişi dilediği gibi satabilir de kullanabilir de , bunu engellemenin bir yolu yok. Babanızın amcanıza tapu iptali vb dava açması mümkün değil, bunun sebebi "kişi kendi muvazaasına (hileli işlemine) dayanamaz" prensibidir. Hileli derken, dolandırıcılık anlamında falan değil. Bir kişi bir yeri kendi bile isteye düşük bedelle sattıysa, sonradan şu ya da bu sebeple (paraya sıkışmıştım vb) de olsa ben aslında bu bedele satmayacaktım burasının ederi daha fazla diyemez, bedelde rayice göre çok düşük olması hukuken muvazaa gibi yorumlanır, kişi de kendi muvazaası sebebiyle yapılan işlemi sonradan iptal ettiremez. Ben tapu iptali davasından olumlu sonuç alınamayacağını düşünüyorum. Amcanızın diğer kardeşleriyle olan davaları tıpkı bu durumla aynı mıdır, o konuda elinizde o davanın mahkeme kararı örnekleri varsa hukuki danışmanlık ücreti karşılığında bir avukat meslektaşımıza kararları hukuki anlamda yorumlaması için danışmanızda fayda var.
Merhabalar Avukat Hanım 1989 yılında ölen babamın babasından kalan köyde ev yerimiz var babam ölmeden önce amcamla birlikte tapuyu üstlerine almış kız kardeşleri şu anda arsadan pay istiyor dava açacağını söylüyor bu mümkün müdür
Merhaba, öncelikle geç yanıt için üzgünüm. Mümkündür, açabilirler. Amcanız ve babanızın hile ile , karşılık bir bedel ödemeden bu tapu devrini yaptığını iddia edecekler büyük ihtimalle. Bunu ispatlayabilirlerse tapuyu bozdururlar, ispatlayamazlarsa (bunu şu anda bilebilmemiz mümkün değil) davaları reddedilir.
Merhabalar Aylin hanım Dedem şu an 82 yaşında sağ 75 yaşındayken diğer oğullarıyla arası bozuk olduğu için 2016 yılında belirli bir bedel karşılığı babama bir dairesini sattı.odeme banka yoluyla ve parça parça gonderildi dekontlara bişey yazmadık ama.4 dairesi daha var.bunlar duruyor.tapu şahitler eşliğinde ve devlet hastanesi raporuyla yapıldı.simdi dedem hastalanmaya başladı yarın bir gün vefat durumunda ev halen babamin üzerine satmadık devretmedik dava acsalar bişey cikarmi tşk ederim
Merhaba, öncelikle geç yanıt için üzgünüm. Ödemenin banka yoluyla yapılmış olması tek olumlu yan, ama yeterli değil. Birincisi , parça parça yapılması bir sorun, karşı taraf bunlar ne ödemesi belli değil, belki bir fatura ödemesidir, belki bir kira borcunun geri verilmesidir vb diyebilir. Ki karşı tarafı susturacak yegane şey dekontlarda açıklama olması olurdu ki, o da yok malesef. Bir diğer olumlu yan şu: dedenizin yaşının ileri olduğunu ve aklının yerinde olmadığını öne sürecekler muhtemelen ama devrin şahitler eşliğinde yapılmış olması iyi olmuş. Dolayısıyla dava açılabilir, sizin eliniz kuvvetli de değil kuvvetsiz de değil bence orta. Karşı tarafın iddiaları güçlü olur mu olmaz mı, ispat için en sunarlar, onu görmek lazım. Kesin olarak birşey çıkar, iptal olur vb diyemiyorum. İhtimal var.
Merhaba. 1963 yılında amcam ve babam ortak bir arsa almışlar. 1964 yılında inşaata başlarken amcam, babama "Benim çocuğum yok ve olmayacak. Sende çocuklar var , ileride senin daha büyük eve ihtiyacın olur, o nedenle binayı (bitişik nizam) arsanın ortasına değil benim tarafımda komşu payı sınırına dek çekelim, o bana yeter diğer tarafı senin olsun demiş ve proje o şekilde çizilmiş ve uygulanmış. İskanlar bu şekilde alınmış. Daha sonra 1970 yılların başında biz; ikinci yarısında da amcam ikinci katları yaptık. Amcamın öngördüğü şekilde biz 2,49 mt. çıkma ile proje onayı-landı ve yapı kullanım belgesi de alındı. Fiilen ve belediye kayıtlarında bizim bina 1,80 mt. amcamın arsasına girmiş vaziyette. Amcamda ilk binasının üzerine (komşu payına sıfır olduğu içim) çıkma yapmadan ikinci katı yaptı. Amcam 1990 yılında vefat etti. Şimdi binalar kentsel dönüşümde yıkılacak, bu 1,80 mt. arsa parçası için biz amcamın bize bağışı (sözlü/gizli bağış) olduğundan hareketle adımıza tescil isteyebilir miyiz? (Ki doğrusu da budur ama bağış için elimizde bir belge yok) - Binaların arsaya 1,80 mt kaydırılmış şekli ile proje için inşaat izni talebinde amcam ve babamın ortak imzaları var. (Bu bağış için ikinci derece de olsa kanıt sayılabilir mi? - Amcam ilk binanın yapılmasından sonra 25 yıl yaşamış ve her hangi bir dava konusu yapılmamıştır. - Amcamın mirascısı hak sahibi olduktan sonra 30 yıl geçmiş ve ondan da herhangi bir dava konusu yapılmamıştır. - İskanı bu şekilde yapıldığı için yaklaşık 55-60 yıldır bu arsa parçasının emlak vergileri de tarafımızca ödenmiştir. Bu bilgiler ışığında 1.8 metre girintiyi adımıza tescil ettirme olasılığımız sizce kaçtır ? Yardımcı olursanız çok memnun olurum. Teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim
Merhaba. Adınıza tescil isteyemezsiniz. Her türlü taşınmazın bütünü ya da parçası üzerinde satış ya da bağışlar resmi yazılı şekle tabidir. Yani bırakın belge olmamasını (sözlü olmasını), yazılı olup da noterde yapılmayan bir bağış olsaydı dahi adınıza tescil isteyemezdiniz. Ortak imzaları oluşunun bağış iradesi sayılacağını düşünmüyorum. Dava açsanız da kazanma olasılığını düşük görüyorum. Kaldı ki aradan bu kadar yıl geçmiş olması ve emlak vergilerini de itirazsız şekilde ödemiş olmanız, mahkeme tarafından iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı bir talep olarak görülebilir. (TMK m.2 ve m.3) İyi niyet, tapu iptali ve tescil davalarında çokça tartışılan ve mahkemelerin sırf bu nedenle davayı reddedebildikleri bir kavram. Masrafı yüksek davalardır bunlar, taşınmaz değeri üzerinden harç ödersiniz, dava reddedilirse karşı tarafın avukatına ödeyeceğiniz yasal vekalet ücreti miktarı da yüksek olur. Bunları göz önünde bulundurun.
Merhabalar ben bir ev satın almak istiyorum ancak satış yapacak olan ev sahibi tapuyu annesinin üzerine geçirdikten sonra satışı yapmak istediği için bekliyoruz. Bunu yapma sebebi nedir bilmiyorum ama bu durumun bize bir zarari olur mu geri planda ne var bilemiyorum ama evi satın almamla ilgili bir sorun var mıdır tesekur ederim
Merhaba Esra hanım. Bir mal kaçırma iradesi olabilir. Açıkça sorun, bunu neden yaptığınıza dair kafamda tereddütler var deyin. Ne tasarladıklarını bilebilmem imkansız. Örneğin, kendi mirasçıları hak iddia edemesin vs gibi bir mantıkla ilk annesine daha sonra annesinin de iyi niyetli üçüncü kişi olacak olan size satmasını tasarlıyor olabilir, ama yine sorun var, çünkü alacaklıları ya da mirasçıları annesine yaptığı satışın muvazaalı (hileli) olduğunu ileri sürebilir çok rahat bir şekilde. Böyle bir durumda size yapılan satışın da iptali için dava açılabilir açılmasına ancak o davada kendinizin haberi olmayan bir kişi (yani iyi niyetli üçüncü kişi) olduğunuzu siz ispatlayacaksınız. Gerçekten içinize sinmeyen bir satışsa, illa da o evi satın almak istemiyorsanız, ileride dava vs sizi çok geriyorsa, belki de almamak en iyisi. Tercih sizin.
Sayın değerli avukatım iyi mutlu günler diliyorum öncelikle bizim bi yakınımız ev satıcak ama çok ucuzdan sattırıyorlar. Değerini bilmiyor kandırıyorlar , hastaneden akıl sağlığı için raporuda alamadılar. Tapuya satış için randevu aldılar eğer o gün işlemi yapan memur sağlık raporu istemezse satış gerçekleşicek biraz araştırdım vicdanen rahat edemedim, bu yolda bir iddia ve şikayetin bulunması halinde rapor istenilmesi gerekiyormuş, sağlık raporu istenilmesi için nereye şikayet edilmesi gereklidir işlemin yapılıcağı tapu dairesinemi yoksa başka bi yeremi telefon açmak yeterli olur mu dilekçe vs bişeye gerek olmaz diye düşünüyorum cevabınız için çok teşekkürler herkese çok yardımcı ve uzun yazıyla yardımcı olmuşsunuz işiniz rast gitsin şimdiden çok çok teşekkürler.
Merhaba Aydın bey, güzel dilekleriniz için çok teşekkürler. Sorunuzun çözümü keşke kolay olsa, göründüğünden daha zor bir durum bu. Bu yakınınızın kısıtlanması yani kendisine bir vasi atanması talebiyle bir dava açılması gerekiyordu onun yakınları tarafından (siz de açabilirsiniz / açabilirdiniz) . Bu kişinin bu akıl durumu hemen dün çıkmadı nihayetinde. Bir süredir böyle idi, keşke önceden önlemini alsaydınız. Şu an kötü niyetli kişiler apar topar bu işlemi yaptırıyor işte. Bir kişi, hakkında verilmiş bir kısıtlılık kararı olmadıkça, 65 yaşını geçmiş değilse ve okuma yazma biliyorsa, tapuda istediği taşınmazını istediği bedele satabilir ne yazık ki. Tapudaki memurlar, kendileri açıkça şüphelenmediği sürece, onlara gidip bir kişinin "bu işlemi yapanın akıl sağlığı yerinde değil" demesi ile hareket etmezler, edemezler. Kendilerinde o şüphenin oluşması lazım. Yani sizin tapu memurlarını telefonla, dilekçe ile vb ikna edebilme yolunuz hukuken yok, ama hukuk dışı yani fiilen bu yolda şansınızı denerseniz, o gün giderseniz ve gizli bir şekilde konuşma imkanınız olursa, tapu memurunun aklına yatıp yatmamasına bağlı. Kendisi o anda anlık bir kısa gözlemi ile bir anormallik görmezse, işlemi yapar geçer. Şöyle düşünün, biri sizin bir yeri satmamanız için gidip tapu memuruna yalan olarak böyle birşey dese mesela, sırf siz o satışı yapamayın diye iftira atsa ve kötü niyetle bunu dese. Tapu memuru, sırf birinin iddiasına bakarak sizin devir işleminizi yapmasa. Bu nasıl vahim bir durum olur fark ettiniz mi? Dolayısıyla, tapu memurları sözlü olarak iddialarla pek de iş yapmıyorlar. Bu şekilde bir engelleme insiyatifi almak istemiyorlar. Kendileri birkaç soru soruyorlar devri yapan kişiye, konuşmalarında bir anormallik sezerlerse ya da yaşlıysa dediğim gibi, o zaman sağlık raporu istiyorlar. Bunu önceden engelleme mekanizması hukuken yok kısacası. Son olarak, en kötü ihtimalle, diyelim ki bu kişi bu yeri sattı, sizin eğer bu yerin satılmasında HUKUKİ OLARAK ZARARINIZ varsa satışın iptali ve bu kişinin kısıtlanması için ayrı ayrı davalar açabilirsiniz. Mahkeme "vicdanen yakını için kötü hissetmek" i yeterli görmez, sizin bu kişi ile yakınlığınızın ne derece olduğu, birbirinizin mirasçısı olup olmadığınız, kısacası menfaat sahibi olmanız önemli.
Merhaba dedem vefat edeli 9 yıl oldu ölmeden önce mirasını 5 kardeş arasında 4 paya böldü 3 erkek 2 kız fakat 2 kız kardeşe sadece 1 pay düştü bu da annemin üzerindeydi annem ile babamın arası kötü olunca dayım annemi yanına çekmek için tapuyu üzerine almak istedi (annem engelli %92 ) ben sana bakarım kirayı sana veririm gibi sözler söylemiş annemde inanıp tapuyu dayımın üzerine vermiş yaklaşık 4 yıl önce 4 yıldır hiç bir yardım kira vs olmamış ben bu ara üniversitede şehir dışındayım döndüğümde öğrendim. Şu aralar müteahhit e verilme gibi durumu oldu anneme tapusunu istemesini söyledim dayım da size tapu falan vermem demiş beni bir daha aramayın gibi söylemlerde bulunmuş bu durumda nasıl bi dava açabiliriz yardımcı olur musunuz teşekkürler.
Merhaba Hasan Bey Dayınız ne yazık ki kötü niyetli. Öncelikle, annenizin engelli olduğuna dair hastane raporu , belge, vb satış tarihinde vardı kabul ederek yorum yapıyorum, çünkü kilit nokta o tarihte bunun belgelenebilir olması. Vardı ise, ikinci kilit nokta, dayınızın annenize hiçbir satış bedeli ödemesi yapıp yapmadığı. Yapmamış olduğunu varsayıyorum, o halde o devrin iptali için çok rahat dava açılabilir. Sadece bu davalar oldukça tekniktir ve çok uzun sürer. Kesinlikle bir meslektaşla anlaşmanızı kendiniz açmamanızı öneririm, çünkü kazanılacak bir dava gibi görünüyor eğer durum üstteki iki şart sağlıyorsa. Kazanılacak davayı teknik bilgi eksikliğinden kaybetmeyin. Yüz yüze ya da cüzi bir danışmanlık ücreti karşılığında telefon ile bir avukattan detaylı danışmanlık alın.
merhabalar, dede veya babannenin satış yoluyla torunlarına vermiş olduğu ev için babanne veya dedenin kendi çocukları vefattan sonra hak talep edebilirlermi bu tapu satış işlemi yaklaşık 20 sene önce yapılan bir işlemdir değerli dönüşleriniz için şimiden teşekkürler. iyi çalışmalar dilerim.
Merhabalar. Hak talep edebilirler. Geçen yıllar, ortada bir hile ya da karşılık ödenmeden satış (gizli bağış) oldu ise hiç önemli değildir. Satış için bankadan bir bedel aktarımı olduysa, satışın iptal edilmesi çok daha zor bir ihtimaldir, alıcı çocukların lehine bir durum olur. Yine de , yargılamada sunulacak karşılıklı delilleri görmedikçe hiçbir ihtimal için kesin iptal olur ya da kesin olmaz demek doğru olmaz.
Merhaba, Antalya bulunan tapulu arsam hakkında 1996 yılında Orman Kadastrosunun Tespitinin İptali davası açılmış ve dava halen devam etmektedir. Her duruşmada zamanı geldiğinde hakim ya raporlu oluyor ya izinli oluyor ya da tayini çıkıyor ve dava bu şekilde sürüp gidiyor. Bu konuda yapılacak bir şey var mıdır? Ayrıca kadastro müdürlüğünden tapumu dilekçeyle talep ettiğimde arsanın davalı olduğunu ve tapuyu veremeyeceklerini yazı olarak bildiriyorlar. Tapumu almamın bir yolu var mıdır?
Öncelikle çok geç yanıt için üzgünüm, umarım okursunuz. İlk defa bu kadar uzun süren bir dava duyuyorum, yani 10 -12 yıllık davalar duymuştum ama 26 senelik ilk defa duydum. Yargılama çoktan makul süreyi aşmış. 5-6 yılın üzerindeki dava sürelerinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine yönelik Anayasa Mahkemesi kararları dahil birçok karar var. Bu konunun üzerine gitmekte kararlıysanız, kesinlikle bir meslektaşla anlaşın, anayasa mahkemesine başvurulabilir. Ayrıca tapunuzu almanıza engel olan müdürlüğün yazılı cevaplarını da bir avukata gösterin, bu yanıtlara karşı dava açılabilip açılamayacağı da ancak görerek değerlendirilebilir.
merhabalar annemin aldığı arsa ve yaptığı daireleri ananemin üstüne yapıyor. ve ananem sağ iken gizli gizli dayilarimin üstüne veriyor hisseli daireleri bununla alakalı dava açılabilir mi biz çok sonradan öğrendik aldıklarını 30 yıl oldu ananem hala sağ ama artık aklı yerinde değil
Merhaba, öncelikle çok geç yanıt için gerçekten üzgünüm. Umarım yanıtı okuyabilirsiniz. İmkansız değil ama çok zor. Öncelikle, bu devri dayılarınıza yapan kişi olan anneanneniz, kendi kendisinin yaptığı bir işlemin iptali için dava açsa dahi bunu sağlaması çok zor. Kişi kendi muvazaasına dayanamaz şeklinde bir kural var hukukta. Bunun tek yolu, anneannenizin oğullarının yani dayıların kendisini baskı altına aldığını , bu baskının tehdit ve korkutma boyutuna ulaştığını ispatlaması ki bu imkansız denecek derecede zor. Sadece tanık beyanı yeterli değildir. Diyelim ki bu bir şekilde ispatlandı ve dava kazanıldı, arsalar anneannenize dönecek. Annenize değil. Anneniz şu an dayılarda bulunan arsaların anneannenize dönmesi ya da kendisine verilmesi için dayılara dava açamaz. Açsa dahi büyük ihtimal reddedilir, bunun sebebi de bu arsa ve dairelerin anneniz tarafından alındığı veya yaptırıldığına dair yazılı belgeler var mı elinizde ; masraf faturaları olur, banka havalesi dekontları olur, vb. geçmiş tarih olduğu için bunlar büyük ihtimal yoktur. Annenizin parasıyla alınan yerlerin anneannenizin üzerine bedelsiz yapıldığını nasıl ispatlayacaksınız? Belge yoksa böyle bir davayı açıp kazanmanız imkansız. Kısacası, seneler süreceği kesin olan, kazanılması ise kesin olmayan iki ayrı dava söz konusu olur. Yazılı belgeler yoksa belirttiğim şekilde, pek tavsiye etmem.
Merhaba yorumları değerlendirmelerinizi tebrik ediyorum sorum şu olacak alacaklımdan karşılık bir adet daire aldım bu daireyi 1 hafta sonra sattım alan kişide kar amaçlı aldığı İçin satmış ancak borçlu olan kişi daire fiyatlarının artığını söyleyerek tapu iptal tescil davası açacağını söylüyor bununla ilgili herhangi bir işlem yapabilir mi teşekkür ederim
Merhaba, teşekkürler. Borçlu kişinin işi zor. Böyle bir dava açarsa, daire fiyatlarının artmasının tek başına tapu iptali için geçerli bir sebep olarak değerlendirilmemesi çok muhtemel. Ayrıca diyelim gerçekten çok çok anormal bir bedel artışı var (ki 1 haftada böyle birşey pek mümkün görünmüyor) burada sizin sattığınız kişilerin kötüniyetli olduğunu ispatlamadıkça onlardan da hiçbirşey talep edemez.
taşınmazım 2.110 metre kare olup 2 yıl önce belediyeye takas yoluyla satıldı fakat bana verilen arsa 750 metre kare olup taşınmalar da birbirine yakındır. taşınmaza yeşil alan ayapılacak diye alındı cahildim değerini anlayamadım şuan satış işlminin iptalini sağlayacak bir dava açabilir miyiz
Merhaba, geç. yanıt için üzgünüm umarım yanıtı okursunuz. Taşınmazların birbirine yakın olması sizin lehinize bir durum tabi, takasta iki taşınmazın değerinin birbirine yaklaşık (denk) olması gerekir aksi takdirde aşırı yararlanma ya da hata gibi iddialar gündeme getirilebilir. Yine de, böyle bir dava açmanız durumunda karşı taraf yani belediye arada aşırı bir fark olmadığını, sizin hür iradenizle bu devri yaptığınızı, taşınmazların yakın olduklarını bildiğinizi ileri sürecek. Bu sebeple, dava açabilirsiniz ama kazanılması yüksek ihtimalli bir dava olarak değerlendiremiyorum.
İyi günler avukat hanım. 2019 yılında anneannemin vefatından sonra annem ve 2 dayım mirasta anlaşarak bölüştüler. Büyük dayım miraslar bölündükten sonra kanser hastalığı ve psikolojik nedenlerle hastane safhası geçirdi ve 2020 de vefat etmiştir. Ayrıca miraslar bölünüp herkes tapularını aldıktan sonra vefat eden dayım ve hayatta olan dayım bir kısım tarlaları 3. Sahıslara sattılar. Annem payına düşen hiçbir tarlasını satmadı ve şuan kendi üstündedir. Vefat eden dayımın çocukları ile küçük dayımın arasındaki anlaşmazlık tan dolayı şimdi mahkemelik oldular. Miraslar bozduracaklarını söylüyorlar. Onlar zaten 2020 yılında 3. Şahıslara sattılar. Bu durumda annemin üzerine olan tapular bozulur mu. Teşekkür ederim
Merhaba geç yanıt için üzgünüm, umarım yanıtı görürsünüz. Mİras taksim (paylaşma) sözleşmeleri yazılı yapılmadıkça geçersizdir. Noterde yapılması en sağlıklısı ama zorunlu değil, tarafların aralarında bir A4 kağıdına yazıp imzalaması da geçerli. Ancak sizde miras mallareın paylaşımı çoğu kişinin de yaptığı gibi sözlü yapılmış. Bu ne yazık ki hukuken geçerli değil. Kimse itiraz etmezse ne ala öyle yaşanır kullanılır gider. Ancak sizin durumunuzdaki gibi mirasçılardan biri ya da mirasçının mirasçıları dava açarsa, satışları bozdurabilir. Bu gibi taşınmazların mirasçılar tarafından üçüncü kişiye satılması, sorumluluktan kurtarmaz. Üçüncü kişi iyiniyetli (mal kaçırma maksadı ile satımın yapılmadığı) bir kişiyse onun tapusu bozulmaz, korunur, ama mirasçı iade borcundan kurtulmaz, bu sefer mahkeme tapunun iptaline değil bedelin iadesine (mirasçının taşınmazı satması karşılığı aldığı bedel de göz önünde bulundurularak) karar verilir. Sonuç olarak, küçük dayınızın da annenizin de işi zor. Vefat eden dayınızın çocukları davayı kazanabilir. Anneniz ve küçük dayınızın kendilerine dava yöneltildiğinde yapabileceği savunmalar elbette var ancak dava dosyasını görmeden şöyle yapılır böyle yapılır demem yanlış olur. Bir dava açılırsa riskli bir durumda olduğunuz için muhakkak bir avukatla anlaşın.
Merhaba. Öncelikle yardımınızın dokunduğu herkes adına teşekkür ediyorum verdiğiniz emek için. Bizim babadan kalma bir ev vardı, kentsel dönüşüme girdi. 6 hissedarıydık bu evin. Henüz tapusu çıkmadığı için satamadık ama tapu devir sözleşmesi gibi bir şey imzaladık. Birkaç gün önce öğrendik ki diğer 4 hissedar(sözde kardeşlerim) kendi paylarına düşen meblağı alıcıdan temin etmişler. Bizim hiçbir şeyden haberimiz yoktu annemle. Şimdi bir çeşit hileyle bizim payımızı da almış olmalarından korkuyoruz zira daha önce çok kez yaptılar bunu. Satın alan kişi de evi kiraya vermiş ve kiranın tamamını alıyormuş, bunu da yeni öğrendik. Yani şu an evimizi ne satabildik ne kira alabiliyoruz. Bize sormadılar bile kiraya verirken. Neler yapabiliriz? Şimdiden çok teşekkür ediyor, iyi çalışmalar diliyorum.
Merhaba geç yanıt için üzgünüm, umarım yanıtı görürsünüz. Ben teşekkür ederim. Tapu devir sözleşmesi gibi bir şey imzaladık demişsiniz ya , bu sözleşmenin niteliği gerçekten çok önemli, tam bilmeden yapacağım yorumlar çok kesin olmaz. Eğer imzaladığınız belgede diğer hissedarlara vekalet verme, ahzu kabz yetkisi verme gibi bir şey varsa sizin paylarınızı da almış olabilirler. İmzaladığınız belgeyi bir avukat meslektaşa emeği karşılığı cüzi bir danışmanlık ücreti karşılığında yorumlatırsanız, en sağlam bilgiyi elde edersiniz. İmzaladığınız belgede böyle bir yetki verme yok ise, sizin payınızı alamazlar. Şu an bu evin o 4 hissedar tarafından kiraya verilip verilmediğini yazınızdan anlayamadım. Eğer kiraya verildi ise, sizin rızanız olmadan bu yasal değildir. Kiracılara da, hissedar kardeşlerinize de ihtarname çekilerek ya kiradan olan payınızı size de vermeleri ya da dava açacağınız bildirilebilir, vermezler ise dava açılabilir. (payınıza düşecek kira, ihtarname ve dava masraflarının altında kalacak kadar düşük değil ise, bu yolların izlenmesini öneririm.)
Merhaba Avukat Hanım. Sizlere sorum olacak. Amcam ile Halası arasında tapu davası (sanırım tapu iptal davası çünkü halası amcama "hakkını zamanında alamadığını" iddia ediyor.) var. Halası davayı kaybetti ve dava üst mahkemelere gitti. İstinaf oluyor galiba. Durum böyle iken rahmetli dedemden amcalarıma ve rahmetli babama (rahmetli babamdan bize intikal olmuştur.) kalan hisseleri birbirimize satabilir miyiz? Ola ki misal amcam bana hisselerini satabildi, sonrasında üst mahkemeler halanın lehine karar verdi ve bizim parayla satın aldığımız tapularda dahil hepsi bozuldu. Böyle bir durumda amcamın hisselerine karşılık verdiğimiz parayı geri alabiliyor muyuz? Burada icra davasına mı gidilir, tapuları bozan dava buradaki satın alma işlemini görüp paranın iadesini mi ister? Bu konu hakkında süreç ve hukuk yolları hakkında genel bir bilgiledirme yapabilir misiniz? Şimdiden teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.
Merhabalar. Taşınmazlar davalı diye devir yapmanıza engel bir şerh konmuş olabilir mahkeme tarafından üstlerine. İlk önce bunu mahkemeden öğrenmelisiniz, amcanızın avukatı varsa taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir ya da herhangi bir şerh olup olmadığını sorsun. Yok ise mahkemeden öğrenecek, ama kalem personeli yardımcı olup da detaylı bakarak söyler mi, vicdanlarına kalmış. Eğer tedbir yok ise, teorik olarak satışa bir engel yok. Ancak tıpkı sizin de endişelendiğiniz gibi, olur da eğer üst mahkeme hala lehine karar verirse sizin tapular da dahil hepsi iptal olur. Durumdan haberi olmayan iyi niyeti üçüncü kişi statüsünde değilsiniz, davadan haberiniz var. Dolayısıyla paraları geri almanız sıkıntılı. Tapuları bozacak olan mahkeme sizin satışlarınız için ödediğiniz bedeller hakkında hüküm vermez. Apayrı yeni davalar açmanız lazım eğer satış bedelini alan kişi size rızası ile para iadesi yapmazsa, ama o davalardan olumlu sonuç almanız yüzdeyüz garanti değil. İyi niyet, kötüniyet, sebepsiz zenginleşme, vb gibi hususlar incelenecek açacağınız davada. Masraf da yapacaksınız. Ben olsam hiç riske girmem , süreç sonuçlanana kadar devir vb almam ve yapmam.
merhaba sevgili avukat Hanım 2 ay önce kayınbabam vefat etti. kayınvaldem hemen ev ve araba tapusunu üstüne istedi. 3 çocuğuda annelerine güvenmese psikolojik olarak kendini iyi hissetsin diye düşünerek haklarını annelerinin üstüne devrettiler. Devir işleminden bir hafta sonra kayınvaldem iki oğluna sizi reddi miras yapacağım benden uzak durun sizi görmek istemiyorum malımı mülkümü kızıma bırakacağım bana o baksın siz beni arayıp sormayın diyerek bizi hayatından çıkardı.Zaten normalde de ilişkilerimiz çok iyi değildi. sadece kızıyla arası iyi olurdu. iki oğluyla da ilişkisi uzaktan uzağa ve samimiyetsiz bi şekilde sürüyordu. bu olaylardan sonra ilişkimiz tamamen kesildi. bu durumda nasıl bir yol izlemeliyiz. az çok böyle yapacağını tahmin ederek devretmiştik zaten ama bir dönüşü var mıdır bu durumun?
Merhaba geç yanıt için üzgünüm, umarım yanıtı görürsünüz. Kayınvalideniz sizin de dediğiniz gibi iyi niyetli davranmamış, bunu planlamış. Burada durumunuz sıkıntılı. Sebebini şöyle açıklayayım. Eşiniz bir yetişkin, kendi iradesi ile bir devir yaptı. Dava açmanız durumunda en başta doğal olarak karşı taraf bunun kendisine bir bağış olduğunu , eşinizin kendi rızası ile bunu yaptığını iddia edecek. En büyük sorun ise şu: insanlar şöyle düşünüyor; "bu satışın karşılığında bir para verilmedi ki, o zaman bu satış bozulur" gibi. Bu bedel ödenmediyse bozulur düşüncesi işlemin bizzat kendisi taraf olanlar için geçerli değil. Kişi kendi muvazaasına (hilesine) dayanamaz diye bir kural var hukukta, bu şu demek; hem kendisi hileli bir işlem yapıp (bu satış değil bağış aslında annesine. annesi bir para ödemedi bu tapu devrinin karşılığında, ancak tapuda bir para ödemiş gibi "satış" yapıldı.) Bu bir hileli işlemdir. Eşiniz hem bu hileli işlemi kendisi yapıp, hem de ben aslında yapmayacaktım da şu oldu bu oldu yaptım, tapu bozulsun diyemez. Hile deyinceilla dolandırıcılık gelmesin aklınıza, bu da hukuken bir hiledir. Ana kural bu. Bunun istisnaları var, ancak ispatı ÇOK ZOR. Mesela eşiniz annesi tarafından baskıya uğradığını iddia etse, bu baskının TEHDİT ve KORKUTMA boyutunda olduğunu ispat etmek zorunda. Sadece annenin yalvarması vb yeterli değil. Ayrıca sadece tanık beyanı da yeterli değil. Mesela annesinin tehdit ya da korkutma içeren mesajı, vs olmalı , tanık delili bu gibi şeylerle desteklenmeli. Ayrıca tapu iptali davaları oldukça masraflı davalardır. Bu gibi güçlü delilleriniz yoksa, bu yola çıkmak size zarar getirir. Kesin iptal olur diyen meslektaşlarım çıkar. Ama benim gibi diyenler de çıkar. Her meslekte farklı görüşler vardır. Riski göze alıyorsanız, tehdit ve korkutma bakımından sağlam deliller olduğunu düşünüyorsanız dava açılabilir. Devredilen tapu için söyleyeceklerim bunlar. Ama şu yönden olumlu bir yorum yapabilirim, annesinin eşinizi mirasçılıktan çıkarması öyle kolay değil. Bunun yasal sebepleri sıkıdır; çocuğun hayata kast etmiş olması, hakaret etmesi ya da dövmesi, vs gibi. Sadece "oğlumla görüşmüyoruz" ya da "oğlum bana bakmıyor" bir mirasçılıktan çıkarma sebebi değil. Dolayısıyla anne bu davayı açarsa, sizin iyi bir savunma ile davayı reddettirme imkanınız mevcut. Giden taşınmaz için değil ama bankada bulunan para, araç, vs gibi diğer malvarlıkları için (hem kayınpederden kalan, hem de kayınvalide yani anne ölürse ondan kalacak olan) eşinizin mirasçılığının sona erdirilmesi öyle kolay kolay olmaz. Tüm malını mülkünü kızına bırakacağına dair vasiyetname yapsa dahi, eşiniz miras payının ihlal edildiğini ileri sürerek annesinin ölümünden sonra vasiyetnamenin iptali için dava açabilir.
İyi günler.1997 yılında babam müteahhitliğini dayımın yaptığı binadan bir daire satın alıyor ve parasını elden ödüyor.İskan henüz alınmadığı için tapu devri yapılmıyor.Tapu işlemleri tamamlanıp devir işlemi gerçekleştiğinde diğer hak sahipleri tapularını alıyor fakat babam daireyi satmayı düşündüğü için bir süre erteliyor tapuyu almayı.Dayım bu süre içinde iflas etti ve tapuyu alamadık yıllardır evimizin üzerinde hacizler var satış işlemi yapamıyoruz dayım da toparlayabilecek durumda değil.Bina yapıldığından beri dairede biz oturuyoruz tüm faturalar babamın üzerine yada binada oturan diğer kişiler de olaya şahit.Yapabileceğimiz herhangi birşey varmı tapuyu alabilmek için,şimdiden çok teşekkürler
Merhaba. Geç yanıt için üzgünüm. Buradaki babanıza ait hata, diğer daire sahipleri tapuları alırken onun almaması olmuş. Yeri satsaydı dahi, tapusuz yeri sattığı için sorunlar yaşayabilirdi yine de. Öncelikle, buranın tapusunun dava açılarak alınması bu aşamada teorik olarak mümkün olabilir. AMA , eğer dayınız iflas etmiş olmasaydı ve evin üzerinde hacizler de olmasaydı, buranın tapusunu almak için uğraşmanızı önerirdim. Durum böyle iken, yıllarca sürecek bir davayı açıp, binlerce lira masraf yapıp, tapuyu alsanız dahi (ki kazanılması kesin bir dava yok ortada), daha sonradan hacizler haksız yere size de yöneltilebilir ki bu çok can sıkıcı olur. Haksız yere diyorum, çünkü yasal olarak siz sorumlu değilsiniz elbette ama bazen icra müdürlüklerince hatalı hacizler de yöneltilebiliyor insanlara. Bu kadar yüksek uğraştırıcılık seviyesi olan ve neticesi de şüpheli olan bir davayı açmayı pek önermem. Tercih sizin.
Merhabalar. Babam bundan 30 yıl önce 1.5 dönüm kendi üzerine olan bahçeye ortadan kendisi ayırarak kardeşim ve bana ev yapmamızı söyledi kardeşim kendi tarafına 4 daire bende kendi tarafıma 2 daire ev yaptım. Babam şimdi bana buradan çıkacaksın burası benim diyor tapum var seni burada istemiyorum diyor. Evi yapan usta komşular akrabalar herkes benim yaptırdığımı biliyor. Buradan beni çıkarabilir mi, tapuyu kardeşime verebilir mi nasıl bir yol izlemem gerekli yardımınız için şimdiden teşekkürler
Merhaba geç yanıt için üzgünüm, umarım yanıtı görürsünüz. Kardeşiniz babanıza gerçek bir satış bedeli ödeyip de taşınmazı satın almadığı sürece tapuyu babanız kardeşinizin üzerine devretse bile siz bu devrin iptali için dava açıp kazanabilirsiniz. O konuda endişeniz olmasın. Asıl babanızın size buradan çık demesi , çok sıkıntılı bir durum. Burada yaptırdığınız yapının değerinin arzın değerini (yani arazinin değerini) geçip geçmemesi çok büyük önem taşıyor. Babanızın size dava açmasına bir engel yok. Ama bu davayı açtığında, sizin de bir karşı dava ile benim yaptığım yapının değeri arazinin tamamının değerindendaha değerli diyerek onun davasının reddini hatta arazinin tapusunun size devrini talep edebilirsiniz. Tabi arazinin tamamının değerinden fazla olması sizin durumunuzda biraz zor, kardeşinizin yaptığı yapı da var ve arazı hayli büyük. Değerinin fazla olup olmadığı bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek. Eğer yaptığınız yapının değerinin arazinin tamamının değerinden fazla olduğuna emin olsaydık, yani örneğin kardeşinizin de yaptığı yapı var olmasaydı sadece sizin yaptığınız yapı olsaydı arazinin üstünde, babanız size dava açmadan dahi şu an siz ona dava açarak oranın tapusunu üzerinize almak isteyebilirdiniz mesela- şu an o biraz şüpheli. Yine de babanızın size açtığı davada bu savunma yapılarak ilerlenebilir, eğer yaptığım yapının değeri daha fazla değilse bu sefer de yaptığım masrafların parasını talep ediyorum diyebilirsiniz. Sonuçta babanızın arsasının değerlenmesini sağladınız üzerine yapı yaparak. Babanızın malının değerindeki haksız artışı isteyebilirsiniz. Yani en kötü ihtimalle, diyelim ki tapuyu yaptığınız yapının araziden daha değerli olması sebebiyle üzerinize alma talebiniz kabul edilmedi ve babanız sizi çıkarma davasını kazandı. O vakit bu sefer siz babanızın arazisine katkı sağladınız bir miktar parayı tazminat olarak ondan isteyebilirsiniz. MUHAKKAK bir avukatla anlaşın, çok uzun süren teknik davalardır ve masraflıdırlar.
Merhabalar 22.02.2017 tarihinde bütün görüşmeleri emlakçı ile yapıp bir ev aldım. ev sahibi ile tapuda tanışdık. 08.04.2022 tarihinde varlık fonu beni dava etmiş tassaruf iptal davası. mal kaçırma ve muvazlı işlemden dolayı. asıl borçlu gelen haciz tebliğinden sonra evi aldığım kişiye satmış 7 ay sonrada ( 22.02.2017) ben evi almışım. yani asıl borçlu değil ( asıl borçlunun devir ettiği adamdan almışım) arada da emlakçı var. 1 ve 2 kişilerle ne akrabalığım var, ne iş ilişkim var, yolda görsem tanımadığım insanlar. aldığım tarihten beri kesintisiz içinde oturuyorum. resmi kayıtlarda bellidir. parayı tapuda emlakçıda hazır şekilde nakit ödedim. ( ozaman banka hesabı kullanmıyordum) bankalardan tespit edilebilir. mal ve gelir kaynaklarım; bölge itibari ile düğün takılarım foto ve video mevcut, 9,5 yıllık sgk çalışması bir kısım ilgili yıl asgarileri bir kısım asgari ücret üstü (1998-2014 arası), serbest meslek gelirim 7 yıllık toplam karlar 340 bin maliye onaylı ( 2015-2021) ve 2009 dan beri belgesiz part time nitelikli çalıştığım 2 işyeri mevcut. itiraz dilekçemi yazdım. 7 temmuzda duruşma var. takıları bozdurduğum kuyumcu ve aradaki emlakçıda tanıklık yapacak. ( kuyumcunun o döneme faturası yok) NOT: Eski evimi Anneme sattım yaşlı ve okuma yazması yok diye ben tapu devrimi vermedim. aynı tarihten beri oda orda oturmaktadır. bu davanın muhtemel oluşabilecek sonuçları nelerdir. yardımcı olursanız. sevinirim şimdiden teşekürler.
Merhabalar. Sıkıntılı bir durum. Ancak iyi bir savunma ile kesinlikle lehinize sonuçlandırılabilecek bir dava. Böyle bir davada avukatla çalışmamanızı anlayamıyorum, son derece riskli, teknik savunma yapılması gereken bir dava. Mahkemeler, hukuki dayanağı olmayan dilekçeleri yazık adamcağız kendisi yazmış gibi vicdan ile yorumlamıyor. Tek malvarlığınız olan eviniz konusunda , profesyonel yardım alın. Karşı tarafın avukatı var sonuçta, o kendisi ilerlemiyor. Onun avukatı, kendi lehlerine olan tüm hususları mahkemenin gözüne gözüne sokarak 10 tane beyan dilekçesi sunabilir sistemden, siz tek dilekçe vermiş iken örneğin. Baş etmek zor olabilir. Cevap dilekçenizi vermişsiniz ya, o dilekçenin içeriği çok önemli, orada eksik sunulan şeyler, daha sonra sunulamaz örneğin usül kuralları gereği. İnternet sitesinden şu an verdiğim yanıt davanın seyri hakkında ne kadar yorum yapmamı sağlayabilir ki? Mahkeme, kendiliğinden bazı şeyleri değerlendirmez, kanun maddeleri ile ilişkilendirerek savunmanın yapılması önemlidir. Yoksa bir kişi isterse dilekçesine tek cümle yazsın ve ekinde de onlarca dekont ve fatura sunsun. Mahkemenin gözden kaçırdığı şeyler her zaman oluyor, onları bir daha bir daha söylemek gerekiyor. Dosyayı sistemden takip etmeden, atlanan şeyleri görmeniz, örneğin istensin dediğiniz ama mahkemece iilgili yerlerden istenmeyen / unutulan belgeleri fark etmeniz, kısacası bireysel olarak böyle bir davayı yürütmeniz çok zor. Eğer bir avukat meslektaşla anlaşmamakta kararlı iseniz, şu kadar söyleyeyim, davaya cevap dilekçenizde , yukarıda sorunuzda bahsettiğiniz bu tüm hususlardan bahsetti iseniz, ayrıca iyi niyetli üçüncü kişi olduğunuzdan da bahsettiyseniz, küçük de olsa bir umut var davanın lehinize sonuçlanması için. Yıllarca sürebilecek bir davadır. Parayı nakit ödediğinizi belirtmişsiniz bankadan tespit edilebilir demişsiniz, buradan eğer doğru anlıyorsam; bankadan parayı çekmenizin tespit edilebileceğini söylüyorsunuz sanırım. Burayı size satan, sizin aleyhinize konuşabilir kendisini kurtarmak için. Örneğin sizden elden böyle bir miktar almadığını söyleyebilir. Burada parayı aynı gün çekip çekmediğiniz, paranın tam miktar olarak tutup tutmadığı, tapuda düşük gösterilip gösterilmediği (büyük ihtimal düşük gösterilmiştir ve bu aslında aleyhinizedir) , emlakçının tanıklığında neler demesi gerektiği, gibi faktörlere göre dava sonucu değişebilecektir. Avukatlar emeklerinin karşılığını müvekkillerinden aldıkları için, dosyadaki tanığın doğruları söylerken nelere dikkat etmesi gerektiğine kadar ilgilenirler. Buradan benim bunu yapmam elbette mümkün değil. Davanın sonucunun muhtemel yorumlaması imkansız, karışık bir süreç.
merhabalar, dedem birlikte yaşadığı babam ve amcama mütahite vermek suretiyle elde ettiği arsa tapulu dublex evini 2003 yılında yakın çevresinde bir tanıdıktan akıl alarak mahalleden başka bir tanıdığa satış gösteriyor. 3.şahıs üzerinden de amcam ve babam 7 ay sonra satış yoluyla üzerlerine alıyolar. Dedemin yaptığı bu iş muhris muvazaası gibi görünüyor ancak dedem bu evleri diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla değilde yıllarca ölümüne kadar bakımdan duyulan minnet duygusu sebebiyle veriyor.Ayrıca babam ve annemde o dönemde daha yeni evliymiş.yani bi bakıma oğlunun bir ihtiyacını karşılamak için ona ev veriyor ve dedemle babam o ölünceye kadar aynı binada yaşıyorlar. Bu süre zarfında davayı açan kişi dedemi sadece bayramdan bayrama ziyarete geliyor.Buna karşılık dedemin her türlü işine ve ihtiyacına bizim taraf koşuşturuyor. karşı tarafın iddianamesinde dedemin bu taşınmazı erkek evlatlarını üstün tutarak kız çocuğun mahrum bırakılması şeklinde bu işi yaptığı ileri sürülmüş.Dedemin mirasçı sayısı ise 5 kişi.oğlu,oğlu,kızı,kardeşi,karısı. bize bu suçlamaları yönelten kişi kızı ama kızı önceki karısından. amcamda önceki başka bir karısından. bir tek babam ölene kadar evli bulunduğu karısından.Dedemin tek mal varlığı bu ev değil.kendisininde ölünceye kadar ikamet ettiği tapusunun kendi üzerine olan bizim binadaki 1. kat evi var.köyde yüksek miktarlarda para edebilecek 5 adet tarlası da var. Yani sonuç olarak biz kendimizi minnet duygusu sebebiyle babama ve amcama bu evi verdiğine dair şaitlerle ve kanıtlarla savunsak, 3. kişiye yapılan satışla bu evleri bizimkilerin alması, bizim bu savunmamızı kesinkes çürütürmü yoksa hala davayı kazanabilirmiyiz? Satış hukuksal gerekçelere uygun yapılmamış ancak dedem bu evleri bakım karşılığında bize verdi desek bu savunma geçerli bir savunmamıdır? karşı taraf muhris muhavazaası sebebiyle tapunun iptalini ve kendileri adına tescilini istiyo. Davanın bizim lehimize sonuçlanma ihtimali varmıdır?
Merhaba. Sorunuz hayli uzun ve durum da basit değil. Daha detaylı bir yorum ve incelemeyi bir meslektaşımıza ücreti karşılığında danışarak elde etmenizi öneririm. Öncelikle; dedemin yaptığı bu iş muris muvazaası gibi görünüyor ancak değil, bakılmasının verdiği bir minnet karşılığı demişsiniz. Kanunumuz malesef ölene kim bakmış, ona mal verilmişse hakkıdır demiyor, Yargıtay'ın da böyle bir yaklaşımı yok. Bakmanız sizin tercihiniz gibi bir yaklaşım var. Dolayısıyla, bunun muris muvazaası olmadığını yani mal kaçırma amacıyla olmadığını ispatlamanız imkansıza yakın, karşılık olarak ödenmiş bir bedel de yok çünkü. İddiayı yönelten kızının dedenizin başka karısından olmasının hiçbir önemi yok, bir kişinin eski ya da yeni tüm karılarından olan çocuklarının mirasçılık hakkı kanunen eşittir. Toplumumuzda kız çocuklardan mal kaçırıp oğlu üstüne yapmak o kadar sık görülen bir haksızlık ki, eminim sizin durumun bu olmadığına ancak karşı tarafın iddiası ya doğru ise mesela? Siz değil de bir başkası, mal kendi üzerime yapılmış oh ne güzel diyerek kötü niyetle kız evlat ayrımından değil diye savunabilirdi pek tabi kendini. Tek lehinize kısım, dedenizin tek malvarlığının bu ev olmaması. Ama bir yargılama olmadan, bilirkişi incelemesi yapılmadan, kafadan "senin miras hakkın ihlal olmuyor çünkü başka malvarlıkları da var git oradan al alacağın miras hakkını" denilemez bir mirasçıya. Düşünün ki sizin tarafa verilen evin değeri 1 milyon tl, ama diğer evin değeri 300 bin tl ve tarlaların değerleri de çok düşük örneğin 30'ar bin tl. Bir yargılama olmadan bunlar nasıl bilinsin? Davacı mirasçı tabii ki benim hakkım ihlal edildi diye davayı açacak. Dvadaki savunmanızda siz lbette "minnet duygusu ile verildi" şeklinde savunma yapabilirsiniz, yapın, ama kanunen pek bir geçerliliği yok. 3. Kişiye yapılan satışın pek bir etkisi yok diye düşünüyorum, çünkü siz iyi niyetli alıcı olarak değerlendirilmezsiniz akraba olduğunuz için, o malın dededen geldiğini bilir durumdasınız, araya isterse 10 alıcı girmiş olsun. Sonuç olarak benim burada size kendinizi şöyle savunun böyle diyin demem hem mesleki açıdan doğru değil, çünkü biz "savunma"nın eğitimini alıyoruz, hem de emeğimin ve ayırdığım zamanın karşılığı açısından haksız bir durum olur. Şu anda verdiğim bu bilgiler ışığında, karşı tarafın elinin daha kuvvetli olduğunu anlamışsınızdır. Durumunuzun ne kadar zor olduğunu anladım, muhakkak hakim de anlayacaktır ama hakim her zaman vicdanım böyle uygun gördü diye karar veremez, kanun ne diyor ona bakar. Satış yoluyla üzerlerine alıyorlar demişsiniz ya, bu satışın karşılığında bir para verildi mi mesela - verildi ise de YAZILI bir belge var mı, banka dekontu, A4'e yazılı imzalı bir tutanak, vb? Muhtemelen yok. Mahkeme birinci olarak kanuna, ikinci olarak yazılı belge var mı yok mu ona bakıyor. Vicdanen minnet olarak bakıldığı için o çocuğa verilmiş, davayı reddediyorum diyemez, hakim suç işlemiş olur. Birşeyleri çocuğuna da satış yapıyor olsan yazıya dökmek bu yüzden önemli. (Yazılı belgenin yıllar önce mi günümüzde davada savunma yapmak üzere mi hazırlandığı mürekkep incelemesi ile çok kolay tespit edilir) Bir avukat meslektaş eşliğinde savunmanızı yapmanızı tavsiye ederim, davanın reddi olasılığı düşük ama en azından bilirkişi raporu vb geldikten sonra, davacı mirasçının miras payının ihlal olmadığına dair raporda saptamalar olursa onlar üzerinden yasal maddelere dayanarak savunma yapar, saptama yoksa raporun eksik olduğunu belirterek ek rapor alınmasını ister, vs. Karşı tarafın avukatı vardır büyük ihtimalle. Bu manevraları bir avukat daha iyi yapar ve mahkemenin görüşünü yönlendirir.
Merhabalar. Annem 2015 yılında vefat etti bi dairesi vardı bu ikikardeşim ve babama ve bana yani 4 kişiye hisseli miras kaldı . Kendisi 2016 yılında evlendi ve 2020 yılında benm evlenmeme 1 ay kala babam beni düğünümü rezil etmekle tehdit ederek bu dairedeki hissemden beni ve kardeşlerimi vazgeçirdi. Ve bizi tapuya getirdiğinde satış şeklinde daireyi üzerine aldı benm ruh halim iyi değildi ve çok üzgündüm mantıklı düşünemiyordum elimizden tutacak kimse yoktu ve babamdan çok korkuyordum sonrasında hemen pişman oldum ama bastırılmıştık kardeşlerim ve ben yapacak birşeyimiz yoktu . Ben şu an babamdan bu evdeki hisselerimizin karşılığı almak yada hisselerimizin bize geri verilmesini istyrm bu konuda yapabileceğim bir şey var mı lütfen beni yönlendirin teşekkür ederim
Merhaba Gül Hanım. Durumunuz zor, dava açılabilir ancak olumlu sonuçlanması kesin değil. Fakat imkansız da değil. Zor olmasının sebebi, baskı altında tapu devri yapıldığının kanıtlanmasının ÇOK zor olmasıdır, sadece tanık yeterli değildir. Babanızın size gönderdiği baskı ya da tehdit içerikli (düğünü rezil edeceğine dair mesela) telefon mesajlaşmaları var mı, varsa delil olarak sunulabilir. Psikolojik tedavi gördüyseniz, doktor randevusu, raporu, ilaç alımına dair fiş vb var ise, ruh hali olarak iyi değildim iddianızı bu destekleyebilir. Yetişkin insanlar olarak, atılan imzaların hükmü büyük. Açılacak davada, en büyük dayanağınız, bu tapu devri karşılığında babanız tarafından size ya da kardeşlerinize bir ödeme yapılmamış olması. Davanın en büyük tutar yanı bu. Bu davalar masraflıdır ve uzun sürer, bunu da bilin. Kararınızı verirseniz bir avukat meslektaşım ile anlaşıp ilerlemenizi öneririm.
merhabalar, dayım anneme ve teyzeme ortak hisseleri olan bir arsayı satmak istediğini söylemiş, kız kardeşler kabul etmeyince de bu tarladaki kendi hissesinden feragat edeceğini, karşılığında da farklı bir tarladan onların feragat etmesini istemişler. kar-zarar hesabı yapan kız kardeşler bu teklifi kabul edip tapuya gidip imza atmışlar. fakat atılan imzanın esasında iyi yerde olan tarla olduğu ve dayının orayı satıp tüm parayı aldığını henüz öğrendik. ayrıca hiçbir tarladan da feragat etmemiş her şey hala 3 hisseli. nasıl bir yol izlemeliyiz bunun için? cevabınız için çok teşekkür ediyor iyi çalışmalar diliyorum
Merhaba Özge Hanım, dayı henüz feragat etmeden tapuda devir yapmış olmaları, ayrıca tüm bu işlemleri yazıya dökmemeleri kendi kusurları olmuş. Hukukta kandırılmış olmayı ispat etmek bu kadar kolay değil. Çünkü hukuk herkesi yetişkin ve iradeli kabul ediyor, bir taşınmaz maldaki paydan karşılığı olmadan feragat edilmesini, bu tip devir işlemlerinin yazıya dökülmemesini hayatın olağan akışına uygun bulmuyor. Gerçekten rızası ile kardeşine karşılıklı ya da karşılıksız devir yapıp daha sonra vazgeçerek bozdurmak isteyen kötü niyetli mirasçılar da oluyor çünkü. Mahkeme karşısında kötü niyetle bunun iptalini istemediğinizi, kandırıldığınızı ispat için sadece tanık yeterli olmayabiliyor. Miras taksim (paylaşım) sözleşmesi mirasçılar arasında yazılı şekilde yapılmak zorundadır. İki kız kardeşin dayıya yapılan hisse devri karşılığında bir para almadığı ortada ise de, “kişi kendi muvazaalı işlemine dayanarak tapu iptali isteyemez” prensibi gereği, biz aslında satmadık, bedel ödenmedi demeleri halinde bu savunmanın dinlenmesi pek mümkün değil. Hem satış karşılığı para almayıp sonradan da para almadık, satış iptal denmesi, dürüstlük kuralına da aykırı bulunuyor. Tapuda devir yapılırken karşılığı parayı aldım beyanının altına imza atılıyor çünkü. Dava açılmaz değil açılır ama ispat çok büyük sıkıntı, bu iki kardeşin işleri çok zor.
Merhabalar öncelikle size danışmak istedim konu şudur ben sene 2018de dedemden annemin babasından toplamda 22dönüme yakın 6parca yer satın aldım aklı denge raporunuda devlet hastanesinden verdiler satışı yaptık parasını elden verdim ve dedeme ölene kadar ben baktım geride kalan 70dönüm arazi vardı miras olarak mirasçı dayım ve teyzem anneme benim dolandırıcı oldumu beni şikayet edip 2018de aldım yerleri dava edip geri alabilceklerini mirasından vazgeçip onlara vermelerini söylediler bu konuda benim üzerime satın aldım yerleri geri dönüş davasıyla benden alabiliyorlar mi dedem 2022 Şubat ayindada vefat etti bu arada
Merhaba. Raporun hastaneden alınmış olması sizin lehinize, sağlık ocağı raporu yasal olarak yeterli bulunmayabiliyor. Parayı elden vermiş olmanız ise son derece aleyhinize. 2022 yılı için 6640 tl'nin üstündeki paraların ispatı tanıkla mümkün değildir. Yazılı belge gerekir. Dolayısıyla, dayınız ve teyzeniz size dava açarsa büyük sıkıntı yaşayacaksınız. Satışın yapıldığı tarihe yakın zamanda dedenizin banka hesabına nakit para yatırılması olduysa kontrol edin, lehinize ispat aracı olur. Eğer bu da yoksa, dedenize ölene kadar bakmış olmanızın hukuken bir karşılığı yok, miras sözleşmesi şeklinde yazılı yapılmış ve hukuken geçerli bir ölene kadar bakım sözleşmesi yok arada. Sonuç olarak, dedenizden size yapılan devrin bir para karşılığı olmadığını iddia ederek (siz de aksini ispatta çok zorlanacaksınız) tapuları bozdurmak için mal kaçırma iddiası ile dava açmaları mümkün, ama bu davayı kesinkes kazanırlar diye bir şey yok, 70 dönüm daha arazi var diyorsunuz, dedenizin size devrettikleri haricinde bu kadar daha mal olduğu için dayı ve teyzenizin miras saklı payları ihlal olmuyor olabilir. Bu ancak bilirkişi incelemesi ile belli olur. Şu an anneniz bir hakkından vazgeçmek zorunda değil. Bu davalar masraflı davalar. Davayı açmayı göze alırlarsa, onların miras payının ihlal edilip edilmediğinin incelenmesi yönünde bir savunma yaparsınız. İlle de anneniz hakkından vazgeçmek istiyorsa, ki önermem, NOTERDE MİRAS SÖZLEŞMESİ yapsınlar, dayı ile teyze size devredilenlerden hak talep etmeyeceklerini resmi yazılı olan bu sözleşmede belirtsin. Yoksa anneniz devrettiğiyle kalır ve onlar size karşı tapu iptal davasını yine açarlar. İki hakkı birden kaybedebilirsiniz.. Daha detaylı bir danışmanlığı ücreti karşılığında bir meslektaşımdan yüz yüze görüşerek alabilirsiniz.
merhaba; bizim babadan kalma ev vardı baba ölümü sonrasında biz hepsini annenin üzerinde devrettik. 3 kardeş olduğumuz için kardeşlerden birinin borcu yüzünden tapu iptal davası açıldı. tapu iptal davasında mallar annenin üzerinden mi satılır, yoksa tapu iptali olduğu için bizim hisselerimiz bize mi tekrar geçer mi ? (devir yapıldığında tapuda borç şerh vb çıkmadı) teşekkürler iyi çalışmalar
Merhaba Erkan Bey, Kardeşin borcu yüzünden açılan tapu iptal davası kabul edilirse, yani açanlar davayı kazanırsa, tapu gerisingeri satış öncesi haline dönecek yani hisseleriniz sizin üzerinize geri gelecek. borcun sahibi sadece kardeşiniz ise, onun alacaklıları sadece onun hissesini haczedip sattırabilirler.
Merhaba, iki yıl önce banka kredisi kullanarak bir daire satın aldım. Yüklenici firma inşaatı tamamlayamadığı için arsa sahipleri tapu iptal davası açtı üçüncü kişilerin tümüne. Sitenin şuanki tamamlanma oranı yüzde 50 civarı. Ancak ben daireyi aldığımda daire özelinde konuşmak gerekirse dairenin tamamlanma oranı yüzde 90 civarıydı. Eksper raporlarıyla da sabit ki aksi durumda da kredi çıkmıyor. Ortada hiçbir şey yokken arsadan almadık yani. Davanın seyri ne olur acaba, şimdiden çok teşekkürler
Merhaba Mücahit bey, zor bir durum. Burada bana yazdığınız hususları (daire özelinde tamamlanma oranının daha yüksek olduğu, bunun raporla sabit olduğu, böyle olmasa zaten kredi çıkmayacağı) kesinlikle dava dosyasında cevap ya da beyan dilekçelerinizle belirtin. İyi niyetli üçüncü kişiler olduğunuza vurgu yapılması lazım. Tüm bunlara rağmen, mahkemenin arsa sahiplerini haklı bularak tapu iptaline karar vermesi olasılığı var. Avukatla ilerleyin derim, karşı taraf 5 belge sunar, bunlar size tebliğ edilmez. Haberiniz dahi olmaz. Siz 1 belge sunarsınız. Avukatın takibi her zaman daha hızlıdır. Arsa sahiplerinin iddialarını dayandırdığı noktaları, avukat dosyayı inceleyerek anlar. Dolayısıyla burada bu kadar yorum yapabiliyorum. Dava sonucunda tapu iptali olursa, zararınız için müteahhite dava açabilirsiniz. Ancak ülkemizdeki müteahhitler genelde üzerlerinde mal ya da para bulundurmuyorlar, müteahhite açacağınız davayı kazansanız dahi ondan birşey tahsil edemeyerek mağdur olabilirsiniz...
Babam ölmeden önce kendi yaptığı ve üzerine olan tapuyu Babaannemin üzerine yaptı. Sonra babam öldü. Babaannem tapuyu annemin üzerine verdi ve sonra geri aldı. Babaannem öldü şimdi kendi evimizden halamlar hak talep ediyor. Bu durumda ne yapabiliriz. Dedem bu olayın üzerine kendi üzerine olan yeri bana vermek istiyor bunu en sağlam şekilde nasıl verebilir.
Ömer bey, olay hayli karışmış, tek satış değil birden çok satış var. Bu satışların hiçbirinde devir karşılığı bir para verildi mi verilmedi mi yazmamışsınız, büyük ihtimal verilmedi. Ya da elden verildi ancak o da verilmemesine yakın bir durum yaratıyor çünkü ispatı çok zor. Ama an itibariyle tapu babaaneniz üzerine iken babaaneniz vefat ettiğinden ötürü halalarınız elbette bu taşınmaz üzerinde hak talep edebilir. Yasal olarak buna bir engel yok. Halalar burayı kenid üzerlerine intikal ettirirlerse siz onlara tapu iptali davası açsanız dahi bankadan yapılan bir para ödemesi (babanız ya da anneniz tarafından ) olmadığı için davayı kazanma ihtimaliniz yok denecek kadar az. İkinci sorunuz; dedenizin sizin üzerinize bir taşınmaz geçirmesi, satış ya da bağış şeklinde olabilir. Satış olacaksa muhakkak bankadan dedenizin hesabına yerin rayiç değerine yakın bir miktar para aktarımı olması lazım. Daha sonra bu paranın tek hamlede çekilmesi, çekilip size geri verildiği imajı yaratır, bu şekilde bir şey yapmayın. Bağış olursa, para aktarmanıza gerek yok, ama tapuda harcı daha fazla olur. Satış da yapsanız bağış da yapsanız bunun iprali için dava açmalarını engelleyemezsiniz, açabilirler ama önemli olan bunun hileli bir devir olduğunu ispat edip edememeleri. Satış ise para aktarımı yaparsanız hileyi ispat etmeleri zorlaşır. Bağış ise, bu sefer mal kaçırma iradesini başka şekilde ispatlamaya çalışmaları lazım. Dedeniz öldükten sonra da dava açabilirler, o zaman da dedenizin üstüne başka mallar varsa halalarınızın miras saklı payı bu size yapılan devirle ihlal edildi mi edilmedi mi mahkeme onu inceler.Dedenizin başka malları da varsa halalarınızın miras saklı payı ihlal edilmez, davaları reddedilir. Dedenizin başka malı yok ise, siz ne kadar para aktarmaya dikkat ederek satış yapmış olsanız da, ya da bağış şeklinde yapmış olsanız da bu tapu bozulabilir, çünkü mirasçı olan evlatların saklı payı önceliklidir.
Merhaba avukat hanım, 2007 yılında annemin babası (dedemiz) ve 2 halasının da payı olan bir arsayı satın aldık. Ödemesi elden yapılmıştı. 2007 yılından 2016 yılına kadar annemin üzerineydi ve 2016 yılında babama devretmişti. 2017 yılında da babamı kaybettik. Şu anda annem ve dayım arasında mal sebebiyle husumet var ve anneannem ile birlik olup bize dava açtılar. Annemin ev hanımı olduğunu öne sürüp, bunu ödeyecek gücü olmadığını iddia ediyorlar. 1,5 dönüm kadar bir arsa ve babam zaman geçirmek için hepsine parasını tapuda ödeyip satın almıştı. Dedem de 2016 yılında vefat etti. Annemin diğer 2 halası parayı elden aldıklarını kabul ediyorlar. Nasıl bir yol izlememiz lazım, tapu iptali gerçekleşir mi ? Böyle bir hizmet sunduğunuz için ayrıca teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Merhaba Esra Hanım. Elden alınan paranın ispatı ÇOK zor. İki halanın kabul ediyor olması sizin çok lehinize. Ama yine dei bahsi geçen para ev parası olduğundan, tanıkla ispat edilebilecek sınırın üzerinde bir miktar. Babanız sağ olmadığı için bunda problem yaşayabilirsiniz , banka yapmak istemeyebilir ama ispat için şansınızı şöyle deneyebilirsiniz; babanız elden ödediği parayı eğer bankadan çekip de verdi ise, onun banka hesabının bulunduğu banka şubesine babanızın veraset ilamı ile beraber gidip, satışın yapıldığı yıllarda hesabından çıkan toplu para (bedeli hatırlıyorsanız o bedel kadar) para çıkışı olup olmadığını sorup döküm almayı talep edin. Banka mırın kırın ederse, bunun davada mahkemece bankadan sorulmasını da talep edebilirsiniz.. Böylece annenizin ödeme gücü (ev hanımı olduğu için) olmasa da babanız tarafından bu paranın anneniz adına bankadan çekilerek ödendiğini söyleyebilir, delil olarak da bankadan satışa yakın tarihte çekilen toplu parayı gösterebilirsiniz. Dava zor bir dava, tapu iptali gerçekleşmesi ihtimali de var. Daha detaylı savunmalar için bence şehrinizden bir avukatla anlaşıp ilerleyin. Karşı taraf da tek başına ilerlemiyor, avukatla ilerliyor çünkü...
merhaba 37 yıl önce satın aldığım araziye sınır komşu olan kişi 75 metre kare sınır ihlali yaptığımı söylüyor 37 yıldır ekip dikiyorum sonra ölçtürdük yer hazinenin çıktı şimdi ne yapmam lazım mezarlık müdürlüğü o yeri bana satacakmı benden alacakmı
Murat bey merhaba. Burası bir tarım arazisi ise (tarla, zeytinlik vb) ise (37 yıldır ekip dikiyorum dediğinizden öyle anlıyorum) ve kadastrosu yapılmış ise , bu söz konusu hazine arazisini devletten satın almak ya da kiralamak temel şartları sağlıyorsunuz demektir, bazı detay şartlar da var. Onları da sağlayıp sağlamadığınızı en net şekilde bu arazinin bulunduğu ildeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne (Emlak Müdürlükleri, Millî Emlak Müdürlükleri, Millî Emlak Şeflikleri birimlerinden birine) giderek sorun, öğrenin. Arazide komşunun ise şu anda orada bir hakkı yok. Ama sizden önce o başvurur mu satın almak ya da kiralamak için, bilemeyiz. Önce başvurmaktan daha önemli olan fiilen kullanıyor olmak. Siz başvurunuzda fiilen kullanıyor olduğunuzu muhakkak belirtin.
Merhabalar Beliz hanım.Benim bir kaç sorum olacak cevaplarsanız çok sevinirim çok çıkmazda kaldım.Teyzem mal varlığı olan birisi teyzemin çocugu ve eşi yok mal varlıkları annemle diğer teyzeme kalacak.Ama mal varlığı olan teyzem annemin oturduğu evi anneme 2017 yılında satış gösterilerek para almaksızın evi verdi.Diğer teyzemin bundan haberi yok.satış olduğu için teyzem dava açarak bunu bozabilir mi ? Bir diğer sorum mal varlığı olan teyzem diğer teyzeme ( kardeşine ) malları kalsın istemediği için teyzemin çocuklarına oturduğu evi intifa karşılığı ölünceye dek oturmak koşuluyla bağış olarak 2021 yılında verdi.Kendi çocuklarına kaldığı için dava açacagını düşünmüyoruz ama dava açıp evi çocuklarından alabilir mi ? Bir diğer ve son sorum miras bırakan teyzemin bir evi daha var onuda bana intifalı ve ölünceye dek oturmak koşuluyla bağış yapmak istiyor.Ama malları kalmasını istemedi teyzem kendi çocuklarına ev kaldığı için belki onlara dava açmaz ama bana dava açar bu bağış bozulur mu yada bir bedel ödenir mi ? Şöyle ki teyzem bana dava açarsa bağışlı olan ev için annemde onların çocuklarının bağışlı evinden pay almak için dava açmayı düşünür bu arada mal varlığı olan teyzem hayatta.Çok kafamı karıştırıyor bu konular istenmeyen teyzem herşeyden hak sahibi olabiliyorsa bağış yapmanın yada satış yapmanın bir faydası yok gibi görünüyor.Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.Sağlıcakla kalın.
Merhaba Gizem hanım. Kafanız karışmakta haklısınız, bu konular çok teknik ve karışık. İlk sorunuza aslında kendiniz de yanıt vermişsiniz. Burada bir satış var ama karşılığında ödenen bir bedel yok. Bu nedenle, mal varlığı olan teyzenizin annenize devrettiği bu tapunun bozulması için, devreden teyze öldükten sonra diğer teyzeniz "muvazaalı" yani hileli bir satış olduğuna (bedel karşılığı olmadığını beyan ederek, mal kaçırma amacı olduğunu iddia ederek) dayanarak tapu iptali davası açabilir. Görünürde işlem satış ise, bedel olmak zorunda. O zaman satış değil bağış yapılacaktı, eğer amaç bağış ise. Bağışın tapu harcı daha yüksek olduğu için uygulamada satış yapılıyor ama böyle zorluk yaşanıyor işte. Bağış yapılmış olsaydı dava açamazdı diğer teyze, çünkü saklı paylı mirasçı değil, miras hakkım ihlal edildi de diyemezdi. İkinci sorunuzun cevabını net veremiyorum, duruma bağlı. Ölünceye kadar bakım akdinin geçersizliğini ispat edecek bir vasıtası olmadığı sürece o tapuyu bozdurması daha zor. Davasında neye dayanacak, ona bağlı değişir. Üçüncü sorunuz da ikinci soruya verdiğim yanıt gibi. Ölünceye kadar bakma akdi ile de , normal bağış da yapabilir size. Bir sorun olmaz. ÇÜNKÜ diğer teyze , malvarlığını bağışlayacak teyzenin saklı paylı yani ZORUNLU mirasçısı değil. Sözleşmede bir sakatlık olduğunu kanıtlamadığı sürece, tapunuz bozulmaz. Satış yapmasın, bu ikisinden birini yapsın. (Bu malvarlığı olan teyzenin saklı paylı mirasçısı olsaydı, örneğin bir eşi ya da çocuğu, o zaman tapunun bozulma ihtimali olurdu - saklı pay ihlal edilmiş olur ise. Ama çocuğu ve eşi yok. Buradaki önemli detay budur).
Merhaba beliz hanım bir önceki sorumu cevapladığınız için çok teşekkür ederim.Annemin tapusunun satış olmasından dolayı sıkıntı yaşayacağız demekki ama teyzemin evinde annem 30 yıldır yaşıyor.2017 yılında tapusunu teyzem satış olarak verirken tapuda paranızı aldınız mı dedi teyzem aldım dedi.(Ama para vermedi annem ) Artık bunu bağış olarak değiştiremeyiz.Annem evini üçüncü bir kişiye satsa yine teyzem davayı kazanabilir mi ?Yada Ben tek çocuğum annem bana bağış olarak verse evi ne gibi bir durumla karşılaşabiliriz yada neler yapabiliriz.
Gizem hanım, kaç yıldır yaşıyor olması, satışın üstünden kaç yıl geçtiği bu tip muris muvazaası yani mal kaçırıldığı iddiası olan davalarda önemli değildir. Tapuda bedel aldınız mı - aldık denmesi de ne yazık ki mahkemelerce önemli görülmeyebiliyor, almadan da aldık denilebildiği göz önünde bulundurularak. Sıkıntı yaşamanız muhtemel. Ama illa da bozulur denilemez, sonuçta bir yargılama olacak, iki taraf da delilleri ile ispata çalışacak, seneler sürecek, kolay şeyler değil. Annenizin evi satması kurtarmaz, teyzeniz para olarak karşılığını da talep edebilir. Şöyle düşünün, malı elden çıkarmak bir çözüm olsa idi, gerçekten zarara uğrayan (örneğin dolandırılanlar , boşanmadan önce kocası tüm malları satan kadınlar vs) kişiler hiçbir şey elde edemezdi. Karşı tarafın var olan bir hakkı varsa, bu ne yapılırsa yapılsın yok edilemez ki. Tarafsız bakın. Elden çıkarılan malın ekonomik karşılığından pay talep edilebilmesi de mümkündür. Bağış ya da satış durumu değiştirmez. Şu anda bir çözüm yok gibi görünüyor. Çabanızı anlıyorum. Ama hukuk bu. Ancak bir dava açılırsa, iki tarafın delillerinin sağlamlığı , iddialarının geçerliliği, vesaire değerlendirilecek.
Merhabalar, Bundan 11 sene önce bugün hali hazırda oturduğumuz daireyi satın aldık. Satın aldığımızda mal sahipleri ve müteahhitin hali hazırda devam eden yer paylaşma davaları vardı. Oturduğumuz daire ise müteahhitin payına düşüyordu. Biz daireyi noter yoluyla satışını yaparak tapumuz ile beraber aldık. Ancak mal sahipleri bizi evden çıkartacağını söylüyor. Tapumuz olduğu halde böyle bir çıkartma söz konusu olabilir mi? Cevaplarsanız çok memnun olurum.Şimdiden teşekkürler.
Merhaba Ayşe hanım. Davalı yeri satın almak her zaman risklidir. Çünkü davanın nasıl sonuçlanacağını bilemezsiniz. Mal sahipleri müteahhite karşı olan davayı kazanmış olabilir (çıkaracağız dediklerine göre.) Gerçekten kazandılar ise, mahkeme kararının niteliğine göre sizi çıkarmak için açabilecekleri davalar var. Davasız sizi çıkarmaları mümkün değil. Mal sahiplerinin sonuçlanan davasında verilen kararı görmeden bilmeden bu konuda yorum yapamıyorum. Size ilk başta ihtarname çekeceklerdir ve ihtarnamede dayanılan ne olacak ise, onu okuyan bir avukat az çok anlar, sizin tahliye edilebilip edilemeyeceğiniz biraz anlaşılır hale gelir. Size yasal birşey gelmeden mal sahipleri ile muhatap olmayın. Ne derlerse desinler. Elinizde tapunuzun olması , tapunun asla iptal edilemez olduğunu göstermiyor. Eğer müteahhitle olan davalarında sizi çıkarabilmelerini muhtemel hale getiren bir karar elde ettilerse, size açacakları davada sizin de elbette kendinizi savunabileceğiniz kanuni maddeler var. İyi niyetli idik bilmiyorduk denilecek genel anlamda bunu diyebilirim. Size yasal dayanağı olan bir talep (ihtar, dava dilekçesi vb) geldiğinde bir avukata hiç vakit kaybetmeden göstereceksiniz, o da danışmanlığı yapacak. Eğer gerçekten de mal sahiplerinin elde ettiği karar gereği sizi çıkarabilmeleri mümkün görünür ise, hatta sizin yerin davasının nasıl sonuçlanacağını bilmemenize rağmen riski göze alarak , oranın davalı olduğunu bilerek satın aldığınızı ispat edebilirlerse, sıkıntı yaşayabilme ihtimaliniz küçük ama var. Böyle bir kötü ihtimalde, sizin zarara uğramanıza sebep olan müteahhite karşı dava açma ve ev için ödediğiniz bedel ve tazminat isteme hakkınız da olur.
Merhabalar Beliz Hanım Bizim dededen kalma bir ortak arsamız var iki dede ölünce çocuklara yani babama ve amcaoğluna kalıyor.Amcaoğlu kendi kısmını (bölünme henüz yok) bir başkasına satıyor ama o kişide tapuyu almadan şuan içinde ev yapmış oturuyor. Arsayı paylaştırmaya kalktığımızda Amcaoğlu izin vermiyor. İçindeki oturan kişi zarar görmeden satın aldığını nasıl doğrular?Ben bu arsayı yani kendi kısmımı nasıl üzerime alabilirim?(Arsanın içinde dedemin evide bulunmakta) Teşekkürler.
Sinem hanım, durum göründüğü kadar basit değil. Amcaoğlunun yaptığı satış, yani şu an içinde oturanlar dediğiniz kişilerin satın alması geçerli bir satış değil. Çünkü bir yerde paylı mülkiyet kurulmadan (sizin deyiminizle bölünme olmadan) hissenin satışı yapılamaz, yapılan satışlar yasal olarak geçerli olmaz. İçine ev yapıp oturan kişi tapuyu almamış değil alAmamıştır, alması mümkün değil çünkü. Amcaoğlu üzerine intikal eden bir pay yok ki onu başkasına satabilsin. Arsayı paylaştırmanıza tabi ki karşı çıkmaya çalışacak amcaoğlu, çünkü içindeki kişinin mağdur olacağını ve kendisinden hukuki yolla hesap sorabileceğini bal gibi biliyor. İçindeki kişinin "satın aldığını doğrulaması" gibi bir ihtimal ve imkan yok, geçmişe dönük şekilde usülsüz bir işlemi usüllü hale getirme yolu hukukta yok. Mirasçılardan birinin kendi payını üzerine alması diğerinin almaması gibi ayrı ayrı bir işlem de yapılamaz. Dolayısıyla şu anda amcaoğlu burayı üzerinize almaya yanaşmıyorsa, beraber tapuya gelmezse sizin ya da babanızın oradaki payınızı tek başınıza üstünüze almanız gibi bir imkan yok. Babanızın sağ olup olmadığını belirtmemişsiniz. Üzerinize almaktan bahsettiğinize göre babanız sağ değil. Burası normalde iki mirasçı olarak babanız (sağ değilse siz) ve amcaoğlu BİRLİKTE tapuya gidilerek paylı mülkiyet haline dönüştürülecekti yani intikal yaptırılacaktı. Daha sonra isteyen istediğine tapusu ile birlikte satabilirdi, ve içindeki ev yapan kişi de mağdur olmazdı. Şu an içindeki kişinin zarar görmemesi için tek yol var, bu üzerine alma işlemi hala yapılabilir, ancak amcaoğlunun sattığı pay yine amcaoğlu üstüne kayıtlanır içinde oturan üzerine doğrudan yapılamaz. Hukukta o içindeki kişi YOK çünkü şu an. Bir hak sahibi değil. Tanınmıyor. Amcaoğlu madem içindekinin zarar görmesini istemiyor, o zaman sizinle (babanız sağsa babanız ve o) birlikte gidecek tapuda burayı PAYLI MÜLKİYET şeklinde (normal klasik intikal değil) üzeine alacaklar. Beraber gitmek zorundalar. Daha sonra amcaoğlu dürüst biri ise, kendi üzerine kayıtlanan payı, içinde oturana tapuda devreder. Kimse mağdur olmaz. Ancak eğer amcaoğlu buna yanaşmıyorsa, sizin tek başınıza kendi payınızı ayrı pay olacak şekilde üstünüze almanıza imkan yok. Mevcut duruma da razı değilseniz, buranın içinde birinin oturmasını istemiyorsanız, ortaklığın giderilmesi davası açmanız halinde, burası mahkeme eliyle satılır, eğer amcaoğlu buranın tamamını kendi satın almazsa, başkası alır, başkası alırsa içindeki kişiyi dava ile çıkarır. İçindeki mağdur olur, amcaoğluna dava açar ve ondan ödediği parasını ve tüm zararını almak için uğraşır, senelerce davalaşırlar. Siz burayı satmak niyetinde değilseniz, ancak içindeki ev yapan ve yaşayandan da rahatsızsanız, içindeki kişi yasal olarak geçerli bir hakka, geçerli bir satışa dayalı oturmadığı için içindekine dava açarak onu çıkartma yoluna gidebilirsiniz. Bu sefer içindeki kişi yine tıpkı ortaklığın giderilmesi davası açmanız ihtimalindeki gibi mağdur olacağından amcaoğlu ile senelerce davalaşır. Ama siz içerdekini çıkarırsınız yani. Anlamak zor ise, veya daha detaylı bir danışmanlık için, dediğim gibi, durum hiç de basit değil, danışmanlık ücreti karşılığı bir avukatla anlaşırsanız mesai harcayarak daha güzel emek vererek yorumlar yapılabilir, yol haritaları çizilebilir....
İyi günler. Annem teyzem ve 3 dayım var birde başımıza dert açan anneannem. Teyzem akli dengesi az sakat evli veya çocuğu yok. En büyük dayım anneannem ve teyzemin vekaletini alarak ( teyzemin hastane akli melekeleri var diye rapor almışlar ama orada sara hastası olduğunu vb hastalıkları gizlemişler) onların yerlerini kendilerine ve üçüncü kişilere satmışlar. Üçüncü kişilere sattıkları yerlerde anneannem ve teyzemin malları azalırken onların malları artmıştır(başka yerlerden tarla almışlardır).1.olay 2003 yılında annemi kandırarak sen burayı alma sana başka yerden verelim demişler.( Böyle kişilere annem nasıl güvendiyse inanmış) annem ,teyzem ve anneannem( ikisinin vekaleti en büyük dayımda) o vekaletide kullanarak ortanca ve en küçük dayıma temlik yapıyorlar. Temlikin ne olduğunu bilmeyen ilkokul mezunu annemin elindende böylece yer alıyorlar( biz burada annemin hakkına bir şey yapamayız ama teyzem ve anneanneme bir şey yapabilirmiyiz) 2. Olay 2010 da 1.5 milyona teyzem ve anneannemin başka birine verdiği vekaletname ile satış var. Ama gene mallarında artış yok. (Anneannem ve teyzem dedem vefat ettiğinden emekli maaşını alıyorlar yani bunu satmalarını gerektirecek bir maddi gereksinimleri yok). 3 . olay 2013 yılında gene en büyük dayım devrede bu sefer 750 bin TL hisselerini satıyor. Ama ne hikmetse o paralarla teyzem ve anneannem hiçbir şey almıyor. Parayı nereye harcadıklarını bilmiyoruz. 4. olay 2014 yılında, 2010 yılında imarsız 1,5 milyona sattığı yerin yakınların daha değerli yer(imarlı) 165 bin TL'ye ortancı dayıma vekaleti elinde bulunduran en büyük dayıma satıyor. 5. olay tekrar 2014 yılında anneanneme, annesinde para kalıyor. Anneannem oğullarına parayı vermek istiyor. (Burada annemle birbirlerine giriyorlar) Gene nakit parayı dayımgil paylaşıyor. Sonra anneannem zatüre oluyor. Hastaneye annemde bakmaya gidiyor. Teyzemin tek eli sakat tek elide kırılıyor köye bırakıp annem 1,5 ay her gün yemek yediriyor. 2020 yılında teyzem koronadan vefat ediyor. Anneannem korona oluyor hastaneye kaldırılıyor refaketçi olarak gene annem evlatlık görevi için kalıyor. Ama tüm bu olanlara rağmen anneme annesinden ve ablasından imarsız 1 dönüm yer kalıyor. Bu dünyada kız evlatların hakkı yok mu ( ben erkek evladıyım bir de abim var) Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba Mücahit bey, durum çok karışık ve bu yorumumdan daha detaylı bir analiz için danışmanlık ücreti vererek bir avukattan danışmanlık almanızı tavsiye ederim. Benim buradaki bilgilendirmelerim danışmanlık değil, genel bilgiler veriyorum. Ama bu olay tek değil birden çok , iç içe ve karışık hukuki işlemleri içeriyor, bu şekilde yorumlamak çok sağlıklı değil. Akli meleke raporunun var olması oldukça aleyhinize, var olan sara gibi hastalıkların gizlendiğini ve o rapor tarihinden önce mevcut olduğunu ispatınız gerektiği gibi, örneğin sara hastalığının akli melekeleri doğrudan etkilemediğine dair Yargıtay kararları da mevcuttur. Doğrudan bir akıl hastalığı değildir bu rahatsızlık. Satış için verilen vekaletler için kişilerin okur yazar olması yeterli, ilkokul mezunu ve temlikin ne demek olduğunu bilmemesi, mahkemede kesinkes bir "hile iradesinin varlığını ispat"ı gerçekleştirmiyor. Ayrıca şunu asla küçümsemeyin, karşı taraf diyecek ki, hadi diyelim birincide kandırıldınız, hataya düştünüz, gafil avlandınız. Bundan 10 yıl sonra 2013'te ikinci bir devir işlemini yine sizi kandıran kişi ile yine vekaletle nasıl yaparsınız? Kandırılmak iki kere olmaz. Durum gerçekten buysa bile, bir hakim yerine koyun kendinizi, size inandırıcı gelir mi? 3. olay dediğiniz bu satışta anneanne ve teyzenizin aldığı 750 bin TL'nin harcanıp harcanmamış olmasının tapu iptaline etkisi yok. Son olarak 5. olay üzerinden bahsettiğiniz "hasta iken bakmak", "evlatlık görevi" gibi hususların gerçekten tapu iptallerinde büyük etkisi yok. Ölen bir kişi, kendisine bakanlara hukuken mal bırakmak zorunda değil. Veya malları, kendisine bakan mirasçısına daha çok verilmeli bakmayanın mirasta hakkı da olmamalı gibi bir düzenleme de yok. Kısaca incelemelerim, size acımasız gelmiş olabilir, ancak gerçekten şahsi kanaatlerim değil Yargıtay kararları ve kanunlar ışığında mahkemelerin görüşleri ve tecrübelerime dayanarak yaptığım yorumlar. Tapu iptali , vekaletin kötüye kullanıldığının, kandırılmanın ispatı HİÇ KOLAY DEĞİLDİR. Çoğu zaman ispatlanamaz, senelerce yapılan yargılama olumsuz sonuçlanır. İmza atanlar yetişkin mücahit bey. Eğitimli eğitimsize bakılmıyor. İnanmayan inanmıyor, inanıp mallarını veren de kendi kaybediyor. Sadece tanık yeterli olmayabiliyor. Bakın o dayı o kadar profesyonel ki, vekalet ile yetinmiyor hastane raporuna kadar hesap ediyor yıllar sonra sizin gibi biri dava açmasın hesap da soramasın diye. Anlatabiliyor muyum? İlk izlenim olarak bana olumlu sonuç alınabilecek davalar gibi gelmedi. Ancak daha detaylı görüşmeler, emek ve mesai karşılığı danışmanlıkla yapılabilir. Kolaylık diliyorum.
merhaba benim dedem koyde baskasının yerını ekıp biçiyodu kosotro girdi dedemin uzerine yazıldı sonra karsı taraf dava acınca 25-30 sene dava surdu koyde amcam olunca dava kazanıldı ve tabular onun uzerine gecmiş koydeki tapuları tekrar dedemin uzerine nasıl atabiliriz yana nasıl mirascı oluruz tekrar
Merhaba Murat Bey, bayram dolayısıyla geç yanıt için üzgünüm. Bu yerler hakkında bir mahkeme kararı yani "kesin hüküm" olduğu için tekrar dedenizin üzerine almanın bir yolu yok malesef.
mrhb. Aylin hanim dedem 1995 yılında vefat etti yıllardır dedemin evi bulunan ve dedemin kullandigi tarla etrafında dayimlarin ve bizim de evimiz var iki kardeşi tarafından el senedi ile satılmış ama dedem tapuyu üzerine almamis kardeşiz sorun olmaz diye, ve simdi o kardeşlerin (kardeşi öldüğü icin) birinin çocukları biz para görmedik diyorlar ve tarlayi satmak istiyorlar başka kişilere sizce ne yapabiliriz bizim hakkımız var mı bu durumda
Merhaba Hülya hanım, bayram dolayısıyla geç yanıt için üzgünüm. Muhtar senedi , el senedi veya köy senediyle yapılan satışlar, satış tarihinde kadastro geçmiş ve tapulanabilir hale gelmiş yerler bakımından geçerli değildir. Tapuyu üzerine almamış dediğinize göre, oranın kadastro geçmiş bir yer olduğunu ve o tarihte tapusunun alınmasının aslında mümkün olduğunu anlıyorum. Dolayısıyla burada gerçekten durumunuz zor. Dedenizin para ödediğine dair bir ibare el senedi üzerinde var mı, veya buna dair başka bir yazılı belge var mı? Yok ise, şu anda tapu kimin üzerine ise o kişilerin satma imkanı mevcut. Mağduriyet yaşayabilirsiniz. Dava açabilirsiniz eğer burası satılırsa, ancak kazanılma ihtimali çok yüksek bir dava değil yukarıda açıkladığım sebeplerden Ve bu tür davalar masraflıdır...
Merhaba, köyde annemin babasinin arazisi vardi dedem yillar once vefat etmisti.araziye kadastro geldi tapular belirlenirken orda olan dayimin oglu sadece erkeklerin ismini soyleyip tapulari ona gore belirlemisler yani kizlara yer vermemisler ancak orada dogal olarak anneminde hakki var. Annem rahatsizdi oraya gidip ugrasmak istemedi ve annem gecen sene vefat etti. Benim size sorum annemin varisleri olarak biz dava acabiliyormuyuz ve davayi su an oturdugumuz sehirden acabiliyormuyuz yerlerin tekrar bolunup kizlarada hak verilmesi gerekiyor. Yardimci olursaniz sevinirim.
Merhaba. Kadastro tespiti ile tespit edilip verilen tapulara 10 yılı içerisinde dava açılarak itiraz edilebilir. Kadastronun hangi yılda geldiğini kesin öğrenin, son 10 yıl içinde ise dava açılabilir (varisler olarak siz de açabilirsiniz), 10 yılı geçmiş ise açılamaz malesef. Dava taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkemelerde açılmak zorundadır.
merhaba köy de tarlalarımız vardı 2006 yılın da tapular cıktı ama babamla aynı isiminde olan 1958 yılın da vefat eden amcamın adına çıkmış tapular tabuda isim soy isim aynı olunca tc kimlik numarası yazmadığı için fark etmedik 2017 satış yaparken fark ettik ve kısa bir süre sonra babam vefat etti 2017 de siz de ne yapmam gerekiyor şimdi den teşekkür ederim
Merhaba Ömer Bey. Bu konuda amcanızın üzerine görünen (ama aslında babanız üzerine olması gereken) tapunun iptali için dava açılabilir, kazanılabilir. Bir avukat meslektaşımla ya da bizi büromuzla yüzyüze irtibata geçmenizi öneririm. İzmir'de değil iseniz, [email protected] 'ye blog'a yorum yazdığınızı ve dava açabileceğiniz konusunda sizi bilgilendirdiğimizi belirterek cep telefon numaranızı yazarak e-mail gönderirseniz, telefonla size dönüş yapabiliriz.
Merhaba avukat hanım Babannem bana Haziran 2022 yılında tarlasını bağış olarak verdi. Şimdi biraz aramız açıldı. Bağışı bozabilir mi tarlayı geri alabilir mi ?
Merhaba Arif Bey. Bağışı bozmak hukukne satışı bozmaktan daha zor, ama yine de mümkün. (Satış bazen bedel karşılığı olmuyor, vb. Ama bağışta bir bedel transferi yok örneğin.) Bağışı kendisi bozması zor, bunun için sizin ona baskı yaptığınızı, tehdit ettiğinizi, kandırdığınızı vb yani iradesini sakatlayan birşeyin olduğunu kanıtlaması lazım. Ya da sizin onun hayatına kastetmek gibi ailevi yükümlülüklere aykırı bir davranışta bulunduğunuzu kanıtlamalı. Bunları kanıtlamadığı sürece zor. Babaaneniz değil de onun mirasçıları yani babanız sağ ise babanız, dedeniz sağ ise dedeniz, hala ve amcalarınız babaannenizin vefatından sonra bu bağışı bozdurmak için dava açabilirler. O davada, babaannenizin burayı size bağışlayarak diğerlerinden bir mal kaçırma iradesinin olup olmadığı incelenir. Ayrıca onların miras saklı paylarının ihlal edilip edilmediğine bakılır, bunu bilirkişi hesap eder, ihlal edilmiş ise, size yapılan bağış kısmen veya tamamen bozulabilir. (Kesin bozulur değil, bozulabilir.)
iyi günler. ahmet almanya da ve ayşe türkiyede 2 kardeş. türkiyeden bir arsa alınıyor ahmet paralar gönderiyor hatta ayşeye tam yetkili vekalet bile veriyor. ancak ayşe tapuyu habersiz kızının üstüne yapıyor. ahmet ölünce 3 tane çocuğu halaları olan ayşeye dava açıyor ve 10 sene sonra davayı kazanıyor. tapu 3 kardeşin adına çıkıyor. mahkeme kararı ile satış ( şufa gibi) yazan ve 3 ay önce alınan 3 hisseli bir tapuyu satın alacağız. ama korkumuz acaba bu tapu aldıktan sonra başımıza bu mahkemelerle alakalı bir iş gelir mi ? dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir ? saygılar...
Merhaba Günkan Bey. Yazdığınızdan, bu yerin 3 kardeşin adına tapuya tescilinin mahkeme kararı ile olduğunu anlıyorum. Bu mahkeme kararını kesinleşip kesinleşmediği önemli, onu öğrenin, kesinleşti ise (kesinleşmeden tescil olmayacağından büyük ihitimal kesinleşmiştir), kesinleşmiş bir mahkeme kararının bozulabilmesi ve iptal edilebilmesi mümkün değildir. Tapuyu devralmanızda mahkeme kararıyla alakalı bir sorun çıkmaz.
Merhabalar annemin köyde yerleri var dedemden kalma fakat tapusuz köye 1 sene önce tapu kadastro geliyor ve dayımlar annemin üstüne değil kendi üstlerine yazdırıyorlar sadece 1 yeri annem dahil 7 hisseye bölünüyor diğer kalan yerlerde annemin hakkı yok ve tapulu yerlerde aynı şekilde anneme sadece 1 yerden tapulu miras verilmiş bu durumda dava açabilirmiyiz açarsak diğer yerlerden hak talep edebilirmiyiz cevaplarınız için teşekkürler
Merhaba Ramazan Bey. Tapu kadastro geldiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılabildiğinden, süre konusunda sıkıntınız yok. Dava açılabilir, gerçekte annenizin hakkı olmasına rağmen dayılarınızın kendi üstlerine yazdırarak anneniz yokmuş gibi edindiği tapular bozulabilir. Bir avukat meslektaşımızla bizzat görüşün. İzmir'de iseniz büromuza gelebilirsiniz. İzmir'de değilseniz ama bizimle çalışmak isterseniz [email protected] e-mail adresine bir mail atarak konuyu hatırlatın, görüşelim.
Merhabalar avukat hanım ben 21.06.2021 de evimi bı şirkete sözleşme karşılığı (3'er aylık x 4 kere ödeme )ve 2022 Haziran'da da ana para Tefe TÜFE farklariyla odemeler konusunda tapu devri yaptım.fakat şirketin sahibinin başka şirketine TMSF tarafından bir ay sonra yani 2021 temmuzda el konulunca tüm mal varlıklarına temlik konuldu haliyle benim sattığım evede temlik konuldu.sorum şu!ben evi verdiğimden itibaren sözleşmede yazılı olan hiçbir ödemeyi tek kuruş dahi alamadım şirket sahibi işlerim bozuldu faaliyetlerim durdu ödeme yapamıyorum evini geri veririm ama ihtiyati tedbir var devletin koyduğu yapacak bişeyim yok demekte bu durumda tapu iptal davası açsam karşı taraf kabul etse kazanırmıyım?yada bana önerebileceginiz yol nedir? şimdiden teşekkürler
Merhaba Ali Kemal bey, gerçekten zor bir durumdan söz ediyorsunuz. Normalde karşı taraf davayı kabul etmez ise sadece bu sebepten açılacak bir tapu iptal davasının kazanılması imkanı yok. Tapunun devredildiği kişinin ödeme güçlüğüne düşmesi, kanunda belirlenen tapu iptali sebeplerinden biri değil. Karşı taraf kabul ederse dava kabul edilebilir ve ihtiyati tedbir kaldırılabilir ANCAK sanmayın ki bu sizi kurtarır, hesaba katmadığıız şu var: sizin evi sattığınız şirketin alacaklıları (yani ihtiyati tedbiri koyduranlar, devlet), bu sefer tasarrufun iptali davası açabilir. Borçlunun yani şirketin alacaklıları aleyhine malvarlığını azaltıcı nitelik taşıyan her türlü hukukî işlemleri iptal davaları ile iptal ettirilebilir. Sizin aklınıza gelen, hukuk sisteminin aklına da gelmiş, iptal davaları düzenlenmiş... İptal davasına konu olan işlemler -kural olarak- maddi hukuk bakımından tamamen geçerli olan işlemlerdir, örneğin bir tapu iptali davası sonucunda verilecek hüküm de geçerli bir işlemdir. Ancak "dolambaçlı"dır, danışıklıdır. Yargıtay kararlarına göre örneğin; bedeli aslında borçlu tarafından ödenip sırf borçlunun alacaklıları alamasın diye üçüncü kişi adına kayıt ve tescil edilen şeyler, alacağın temliki işlemleri, danışıklı bir boşanma protokolü yapılarak alacaklılar almasın diye diğer eşe devredilen mallar ya da tıpkı sizin durumunuz yani borçlunun, aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasını bilerek ve isteyerek kabul etmesi, gibi. Emin olun devlet iptal davası açar, kamu alacağı için herşeyi yapar. Tapu iptal davasını riskli görüyorum. Aklıma gidilebilecek bir yol gelmiyor.
Tekrar merhabalar avukat hanım bir önceki yazıma cevabınız için çok teşekkürler birşey daha sormak istiyorum tapuyu verdim fakat elimde sözleşme mevcut ve yerine getirilmeyen taahhütler var sonuçta karşı tarafın başka bı sorunundan dolayı bütün mallarına ihtiyadi tedbir konması benim suçum değil bana ödemelerini yapmıyor sonuçta ve süreleri geçti kendisi cüzi bı senet vermeyi teklif ediyor almam mi mantıklı yoksa mahkeme yoluna gitsem sözleşmeden doğan tüm haklarımı kazanabilir miyim?sonuçta mağdur edilen kişiyim evi aldı hiç bir ödeme yapmadı? tecrübeniz fikriniz önemli benim için şimdiden teşekkürler
Sözleşmenin içeriği çok önemli. Sözleşmede şarta bağlı bir ifade varsa örneğin "bedelin tamamının ödenmesi durumunda mülkiyeti X'in olacaktır" gibi, tapu iptali mümkün. Ancak şarta bağlılık yoksa, sözleşmenin ihlaline dayanarak bir dava açtığınızda tapu iptali gerçekleşmez ancak sözleşmede aykırılık kaynaklı tazminat talepli dava açmak ya da sözleşmede sözleşmeye aykırılık için öngörülen cezai şart gibi bir yaptırım varsa onu talep ederek dava açmak mümkün. Pratikte ise karşı tarafın üzerine mal olmadığı için davayı kazansanız da birşey alamama ihtimaliniz yüksek.
Merhaba bende bir şey öğrenmek istiyorum köyde kayınvalidemin arsasında ev yaptım 2016 yılında aynı bahçede 2 ev olduk bende zamanla tapusunu ayırdım 2020 yılında kayınvalidemden satış ile aldım .Şimdi torunlardan biri istesem ben sizin tapuyu bozdurabilirim diyor sadece tapuyu alırken 2 tane şahit vardı yanımızda rapor falan istenmedi benden herhangi bir ücrette yatırmadım gerçekten tapu bozulurmu evi biz kendimiz yaptık bütün köy gördü ve biliyor.Tşkler.
Bu devir aslında bir bağış olmasına rağmen şeklen "satış" olarak yapıldığı için ve karşılığında bir bedel yatırmadığınız için tapunun bozdurulabilmesi mümkündür. Şahitlerin bulunması elbette lehinize ama yeterli olmayabilir.
Aylin Hanım selamlar. Ben 2018 yılında banka kredisiyle ev aldım. Aldıktan 3 ay sonra tapuyu büyük kızım reşit olduğu için onun üzerine satış olarak devrettim. Büyük kızım tapuda kredili olarak devraldığını imzalı olarak beyan edip tapuyu devraldı. Banka kredisi benim üzerime devam etmekte ve hala ben ödüyorum. Şimdiye kadar kendisi hiç bir ödeme yapmadı. Kızım satış işlemi yapıldığında üniversite öğrencisiydi ve şu anda mezun. Tüm ödemeleri benim kendi banka hesabımdan yaptım. Bu evde ayrıldığım eski eşim ve çocuklarım oturuyor. Anneleri ile ayrılırken yaptığımız anlaşmalı boşanma sözleşmesinde "ayrıldıktan sonra çocuklarla birlikte bu evde oturacaklardır" diye herhangi bir süre belirtilmeden yazılmış bir madde var. Bu tapuyu tekrar kendi üzerime çevirebilir miyim. Nasıl bir yol izlemeliyim.
Metin Bey merhaba. Evi ilk başta ne için büyük kızınız üzerine yaptınız? Burada zamanında muvazaalı ya da mal kaçırma amaçlı yapılmış şimdi de pişman olunmuş gibi bir izlenim doğuyor ilk dinleyişte. Bende bu izlenim oluştuysa mahkemede de oluşabilir. Bir kişi kendi muvazaalı (danışıklı, amaçlı) işleminin iptalini dava edemez kanunen. Şu anda kızınız rızasıyla burayı size geri devretmiyorsa sizin kızınıza dava açmanız, belirttiğim sebeple çok mümkün değil.
merhaba arsamızı katkarşılığı mütahite vereceğiz sözleşmede mütahite düşen hisseleri temlik sureti ile verilecektir diyor mütahit sözleşmeye uymassa temlik tapusu iptal olurmu
Merhaba Gökhan Bey. "temlik sureti ile satış" şu demek aslında ; müteahhit üzerine daireler inşa edeceği arsada bir kısım hisseyi arsa sahiplerinden alıyor, bu birinci sözleşme. (müteahhit ile arsa sahipleri arasında) Daha sonra da siz müteahhitten onun arsa sahiplerinden alacağı hisselere karşılık inşa edeceği dairelerden alıyorsunuz, bu da ikinci sözleşme. (müteahhit ile sizin aranızda) Arsa sahipleri müteahhit ile aralarında olan sözleşmeyi ihlal ederse (örneğin müteahhite hisse devri yapmazlarsa, ya da başka bir ihlal) müteahhit de bu sebeple daireleri size devredemezse, siz, doğrudan arsa sahiplerine de tapu iptali ve tescil davası açabiliyorsunuz. Bunun şartı, müteahhitin arsa sahiplerine karşı herşeyi usülünce yerine getirmiş ve sorunun müteahhitten kaynaklanmıyor olması. Bu bir kenarda dursun, müteahhite karşı tapu iptali ve tescil davası açma hakkınız ise duruma göre var ya da yok. Müteahhitten dava açtığınız ana kadar inşaatın tamamlanan kısımı kadarıyla arsa payı devri yani tapu tescili talebinde bulunulabilir. Müteahhit hiçbir inşa yapmadıysa ya da çok az yaptıysa, ondan tapu iptali ya da hisse devri değil de tazminat ve para iadesi talebiniz olabilir ancak. Müteahhitin üzerine bir malvarlığı olmadığında çok mağdur olabilirsiniz. Gördüğünüz üzere durum çok ihtimalli ve karışık. Müteahhitte güvenmeden bu işe girişmeyin. Burada dikkat etmenizi tavsiye edeceğim önemli şeylerden biri, müteahhitle sözleşmeyi NOTERDE yapın. Sadece elden yazılı bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi de, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de geçerli değildir. Sizin sözleşmenizin bir "alacağın temliki" hükmünde olup olmadığı tarışmalı, alacağın temliki sayılırsa normal yazılı olması yeterli ama sayılmazsa onda da noterde yapılması şart kabul edilecek. Noterde yapmazsanız ileride müteahhitin "imza atan benim yetkilim değildi" ya da "imza bana ait değildir" vs gibi birçok iddiası olabilir ve mağdur olursunuz. Noter masrafından kaçınmayın, noterde yapmanızı tavsiye ederim.
Aylin Hanım tekrardan selamlar. DAHA ÖNCE SİZE DANIŞTIĞIM KONU : "Aylin Hanım selamlar. Ben 2018 yılında banka kredisiyle ev aldım. Aldıktan 3 ay sonra tapuyu büyük kızım reşit olduğu için onun üzerine satış olarak devrettim. Büyük kızım tapuda kredili olarak devraldığını imzalı olarak beyan edip tapuyu devraldı. Banka kredisi benim üzerime devam etmekte ve hala ben ödüyorum. Şimdiye kadar kendisi hiç bir ödeme yapmadı. Kızım satış işlemi yapıldığında üniversite öğrencisiydi ve şu anda mezun. Tüm ödemeleri benim kendi banka hesabımdan yaptım. Bu evde ayrıldığım eski eşim ve çocuklarım oturuyor. Anneleri ile ayrılırken yaptığımız anlaşmalı boşanma sözleşmesinde "ayrıldıktan sonra çocuklarla birlikte bu evde oturacaklardır" diye herhangi bir süre belirtilmeden yazılmış bir madde var. Bu tapuyu tekrar kendi üzerime çevirebilir miyim. Nasıl bir yol izlemeliyim." SİZİN CEVABINIZ : "Metin Bey merhaba. Evi ilk başta ne için büyük kızınız üzerine yaptınız? Burada zamanında muvazaalı ya da mal kaçırma amaçlı yapılmış şimdi de pişman olunmuş gibi bir izlenim doğuyor ilk dinleyişte. Bende bu izlenim oluştuysa mahkemede de oluşabilir. Bir kişi kendi muvazaalı (danışıklı, amaçlı) işleminin iptalini dava edemez kanunen. Şu anda kızınız rızasıyla burayı size geri devretmiyorsa sizin kızınıza dava açmanız, belirttiğim sebeple çok mümkün değil." Diğer çocuklarım satış işlemi yapıldığı tarihte reşit olmadıkları için tapuda reşit olmayan çocuğa kredisi devam eden mülkün devri yapılamaz denildi. Bunun üzerine de reşit tek çocuğum olan kızımın üzerine tapuyu yaptım. İşlem yapıldığı esnada anneleri de yanımızda bulunuyordu. Tapu işlemi boşanma kesinleşme şerhinden sonra yapıldı. Yani evde annelerinin herhangi bir hakkı yoktu. Ben iyi niyetli olarak çocuklarım kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için tapuyu verdim. Fakat çocuklarım benimle 3 yıldır görüşmüyorlar ve benim kredisini ödediğim evde anneleri, çocuklarım ve annelerinin erkek arkadaşı ile erkek arkadaşının çocukları kalıyor. Bu duruma da çocuklarım karşı çıkmıyorlar. Yani benim evi kızıma veriş amacım iyi niyetli olmasına ve çocuklarımın güvence altına alınması iken burada benim bu iyi niyetim suistimal ediliyor. Onun için tapuyu geri alıp, yine çocuklarım benim güvencem altında bu evde hayatlarını idame ettirmeleri. (Çocuklarımın ve annelerinin nafakaları her ay düzenli olarak icra kanalı ile maaşımdan kesilip, hesaplarına gönderiliyor. İcra öncesi her ay düzenli olarak kendim hesaplarına yatırmama rağmen anneleri ve çocuklarım beni icraya vererek maaşımdan kesilmesini talep ettiler.)
Merhabalar. Şimdi açıklamanızdan, bir mal kaçırma iradesi ile devretmediğiniz, hatta evlilik de bitttikten sonra devrettiğiniz belli oluyor, şimdi tamam. O halde bu bir bağış işlemi. Tapu iptali istemenizin sebebi olan psikolojik nedenleri çok iyi anlıyorum. Ancak hukuken tapu iptali belirli sayılı sebeplerle yapılıyor. Bunlar ; tapu devrinin yapıldığı sırada devredenin iradesini sakatlayan bir sebep olması (hileye düşürülme ya da korkutulma gibi), muris muzavazaası, vekaletin kötüye kullanılması gibi şeylerdir. Çocuğunuza verdiğiniz tapu bir bağış işlemi aslında ya, bağışın geri alınabilmesi sebepleri ; kanunda bağışlananın, bağışlayan vey yakınlarından birine karşı ağır suç işlemesi, bağışlayan veya yakınlarından birine karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması ya da yüklemeli bağışlamada yüklemeyi yerine getirmemesi olarak düzenlenmiştir. Kızınızın size karşı kanundan doğan bir yükümlülüğü yok, olay tam tersi olsaydı örneğin kızınız size bağış yapmış ve siz onunla görüşmemeye başlamış olsaydınız kızınıza karşı kanundan doğan ona bakma (eğitimi bitene kadar nafaka ödeme) yükümlülüğünüzü ihlal etmiş olsaydınız, o kendi yaptığı bağışın iptalini isteyebilirdi. Diyelim ki buna rağmen "kızım bana kanundan doğan yükümlülüklerini ihlal ediyor" sebebine dayanarak bağışın iptali davası açtınız, bu sefer de 2 sorunla karşılaşacaksınız: 1- Tapuda yaptığınız işlem büyük ihtimalle bağış değil SATIŞ şeklinde idi. Bu önemli. Bağışın tapu harçları yüksek olduğu için, ya da akla gelmediği için genelde SATIŞ yoluyla devrediliyor çocuklara taşınmazlar ama aslında bu bir bağış. Mahkemede bunu ispat ayrı bir sorun, yine kendi bağışını satış göstermek söz konusu olduğu için önceki cevabımdaki kişi kendi muvazaasına dayanamaz durumu söz konusu. 2- ZAMANAŞIMI ile karşılaşacaksınız. Çünkü bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir. Kızınız sizinle yıllardır görüşmüyor, siz bu durumu yaşayalı 1 yıl içinde dava açılmamış olacak. Her zaman hukuk ile etik ilkeler bir olmuyor. Mülkiyet kızınızda, bu evi annesi ve annesinin erkek arkadaşı ile birlikte kullanma hakkına sahip. Bu hukuki. Ama etik midir değil midir , size göre etik dışı olabilir tabi ki... Tapuyu geri almanızın hala mümkün olmadığını düşünüyorum Metin Bey. Mümkün olduğunu düşünen meslektaşım da çıkabilir, ama yıllarca süren ve bol maliyetli bir davanın sonucunda kaybederseniz, üstüne üstlük karşı tarafın avukatına da yüklü miktar yasal vekalet ücreti ödersiniz. (Nafaka konusunda, bir borçlu düzenli olarak kendi rızasıyla yatırmakta olsa bile, yine de olayı icra dosyasına taşıyıp taşımamak, maaşından kestirip kestirmemek alacaklının takdirinde olan bir şey. Yapmayabilirlerdi bu şekilde. Ama yapmaları da yasa dışı değil.)
merhaba, yaklaşık 30 yıldır dedemin tarlalarını babam işliyor. 2017 yılında dedemi kaybettik ve miras paylaşımı yapıldı. babam 2018 yılında kardeşlerinden onlara düşen tarlaları satın aldı fakat bu paralar elden verildi ve normal fiyatından düşük bir ücretle çünkü satın alan kişi zaten kardeşleriydi ve yüksek mebla talebi kimseden çıkmadı ve bunun yanı sıra babam harici kimse tarlayı işleyebilecek durumda degil, diğer kardeşler şehir dışındaydı. fakat babamın bir abisi vardı ve onunla 15 yıl gibi bir süredir görüşmüyor ve borcu oldugunu bilmiyordu daha dogrusu aileden kimse bilmiyormus. ve borcu varken tarlayı babama devrettiği için mal kaçırma gibi görünüyormuş. biz bunu 2 hafta önce öğrendik ve abisi 2020 yılında vefat etti. bu dava nasıl ilerler bir bilginiz var mı? dıştan bakıldığında mal kaçırma gibi görünüyor olabilir fakat detayları bilen birinin böyle düşünecegini sanmıyorum. bir kardeş görüşmediği kardeşinin borcunu kesin olarak bilmek zorunda mı hukuken. vereceğiniz cevap bizim için önemli olacak, iyi günler dilerim. iyi çalışmalar.
Merhaba Esra hanım. Sorunuz çoğu kişinin maduriyet yaşadığı bir konuya parmak basıyor aslında : "bir kişi görüşmediği kardeşinin borcunu kesin olarak bilmek zorunda mı". Bilmek zorunda değil. Ancak böyle durumlarda işte, reddi miras diye bir kavram var; bir kişi görüşmediği kardeşinin vefat ettiğini öğrendiğinde onun borçları olup olmadığından emin değilse ya da şüpheleri varsa ölümü öğrendiği tarihten itibaren reddi miras yapabilir. Yapmıyorsa, onun borcu varsa da kabulüm demektir bu. Şimdi siz şu anda bu dava size açılınca abimin borcu varmış o zaman reddi miras yapalım diyemezsiniz. Ölümü öğrendikten itibaren 3 ay içinde yapılmalıydı, borcu öğrendikten itibaren değil. Abisinin ölümünün 2020 yılında olduğunu bilmediğinizi iddia etmeniz mahkemece gerçekçi görülmez. Babanıza tarla devreden abisinin ölümünü bilmediğini ve yeni öğrendiğini söylemek hayatın olağan akışına aykırı. Ayrıca, sizin de izah ettiğiniz gibi burada bir sorun dah avar: bedelin ELDEN verilmiş olması. Eğer bankadan ödenen bir kısım olsaydı, o kısım rayiçten düşük olsa dahi durum daha olumlu olurdu ama bu çağda tarla karşılığı paranın aile arasında da olsa elden verilmesi büyük bir sorun. Şu anki durumda burası hem amcanızın mal kaçırma isteğiyle devredilmiş olarak görünüyor, hem amcanızın mirasını reddetmeniz yok, hem de bedel ödemesine dair yazılı bir belge yok. Karşılığında bir bedel ödendiğini dahi ispatta zorlanacaksınız, sadece tanık yeterli değildir. Mahkemeye iyi bir savunma yapmanız çok önemli ama iyi bir savunmaya rağmen bile eliniz biraz zayıf görünüyor. Bir meslektaşımla anlaşarak ilerleyin.
Merhabalar,öncelikle sabırlı ve açıklayıcı cevaplarınızdan ötürü herkes adına teşekkür ederim.Ben sorum şu şekilde:Babam ile annem boşanma aşamasında annem babamı aldattı.Babam işi gereği annemin yaşadığı yere geliyor ve tanışıp evleniyorlar.Sonrasında annemin babası olan dedemin tarlasına,dedemin zoruyla babam kendi emekleriyle borca harca girip tüm yılların(30 senelik)birikimini harcayıp 3 katlı(2 kat+çatı katı) ev yaptırıyor.Tüm yerel halk şahit ve borç ödeme makbuzları var.Dedemler tapu konusunda oyalıyor.2 kardeşiz ve babam çocukların üstüne olsun diyor ama onlar o kadın sorun çıkarmasın razı olsun yazı versin ve ölene kadar orada yaşayacağı şerh düşülsün öyle veririm tapuyu diyor.Bu kadar haltı yiyen o iken,o orada evde düzeni bozulmadan yaşıyor,ben ablam ve babam dayanamadığımız için tüm çevremizi her şeyimizi bırakıp babamın memleketi olan yere göçtük ve kirada yaşıyoruz.onlara minnet duymadan hukuki yönden yapabileceğimiz bizim lehimize ne gibi çözüm yolları önerirsiniz.Cevabınızı bekliyorum,şimdiden teşekkürler, kolaylıklar...
Büşra hanım, mesele oldukça sorunlu. Öncelikle, babanız ile annenizin babasının arasında bir yazılı sözleşme yok. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de dahil taşınmaz satışına ya da herhangi bir tapu devrine ilişkin işlemler bırakın yazılıyı, RESMİ yazılı yani noter ya da tapuda yapılmak zorundadır. Buna rağmen kendi aralarında dahi bir A4 kağıdına birşeyler yazmış olsalardı, o bile hiç yoktan iyiydi. Elinizde bulunan ödeme dekontları, tapu devrini istemek için yeterli değil ne yazık ki. Şahit de yeterli değil. Bu ödemelerin yapılmasının üzerinden 10 yıldan fazla süre geçti mi? Geçmediyse, ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerince ödediği miktarın iadesini isteyebilir babanız, 10 yılı aşkın süre geçtiyse onu da isteyemez. Mahkemeler, yıllarca oyalanmaya ses çıkarmayan kişilerin iddialarını haklı olarak inandırıcı bulmuyorlar. Bir kişi birkaç sene oyalanabilir ama yıllarca tapu devrini istedi ve yapılmadıysa, yıllar sonra bir anda hakkını aramaya kalkışması mantığa ters değerlendirilir. Bir üçüncü sorun ise şu, bu ev kat mülkiyetine uygun şekilde yapılmış bir ev mi? Yani orada imar var mı, imar varsa da yapılaşmaya uygun mu, belediyeden numaratajı vs. var mı, ayrı bir tapuya konu olabilir durumda mı? Büyük ihtimal değil. Tarla tapusu olarak devredilebilir haldedir gibi düşünüyorum. Dede burayı devretseydi dahi ev olarak devretmeyecekti, tarla olarak devredecekti. Eğer değilse, zaten böyle bir evin tapu devri imkansız. İfası imkansız sözleşmelerde tapu tescili talep edilemez, zamanaşımı geçmediyse (10 yıl), ödenen bedel geri istenebilir. 10 yıl da dolmuş ise ödemeden bu yana, ne parayı geri almak için ne de tapuyu devralmak için yapılabilecek hiçbir şey yok, geç kaldığınız kanaatindeyim.
1972 yılında köydeki bir tarladan kadastro geçmiş ve bu tarla annemin babasının üstüne (dedemin) yazılmış. 1993 senesinde dedem vefat edince 1998 yılında tarla çocukları olan 5 kardeşe paylaştırılmış. Dedemin babasının tarlası ve çayırları varmış. Bu malları kardeşler arasında bölünüyor tarımcılıkla uğraşıldığı için çayır olan yerleri diğer kardeşler alıyor dedeme ise söz konusu olan tarla kalıyor. Şimdi ise annemin halası bu tarlada hakkı olduğunu iddia ediyor. zamanaşımı 20 sene diye biliyorum herhangi tarla üzerinde herhangi bir hak iddia edebilirler mi?
Genel zamanaşımı 10 yıldır. e sebeple hak iddia ettiğine bağlı değişiklik gösteren durumlar olabilir. Örneğin muvazaa iddiasına dayanan davalarda zamanaşımı yoktur.
Mrblar Babam ve annem yaklaşık 10 yıl önce boşandılar annem eve biçilen değerin 4 de 1 ini alarak bu olay sonlandı.(Ev satılmadı) Evin tapusunun yarısı babamın yarısı dedemin üzerineydi bu olaydan sonra babam, kardeşlerinin ve babasının baskısı sebebi(babası yani dedem intihar edeceğini söyledi ve açlık grevine girdi 2 ayda 15 kilo verdi) ve babası ve kardeşleri tarafından verilip yerine getirlmeyen sözler ile kandırılarak mevcut olan yarı hisessini babasına verdi. Günümüzde ise dedem çocukları tarafından terkedilmiş ve bakıma muhtaç halde huzurevinde yatıyor Dedem,babama evi sana vercem lütfen beni huzurevinden çıkar diyor ama dedem 90 yaşlarında alzheimer başlangıcı var yani akıl sağlığı çok iyi değil. Babam,kardeşlerinden verdiği yarı hissenin kendine verilmesini istiyor evime dokunmayın bana söz verdiniz diyor ama kardeşleri kesinlikle alıcaz tapuyu vermeseydin diyor. Bu durumda babam itiraz edip tapuyu alabilir mi ya da bu haldeki dedemin evi verme yetkisi bulunuyor mu
Merhaba Buğra bey, Öncelikle şunu belirtmek gerek, her ne kadar psikolojik baskı ile de olsa, babanız buradaki 1/2 hissesini kendi rızasıyla dedenize devretmiş. Sadece psikolojik baskı bir tapu iptali sebebi değil, baskının babanıza yönelik bir tehdit (dedenizin kendisine yönelik intihar ederim tehdidi değil) veya hile vb. gibi bir olayla olması ancak babanızın dedenize devrinin iptali sebebi olabilirdi. Babanız burayı babama bedelsiz verdim de diyemez, kendi usüle aykırı işlemini (satış gösterilmesine rağmen, bir bedel almadan bir taşınmazı karşı tarafa vermeyi) ileri süremez. Şu anda yer sağ olan dedenizin üstüne. Alzheimer da olsa, bilinci yerinde olmasa da, sonuçta sağ. Bu nedenle amcalarınızın bu yerin üzerinde şu anda bir hakkı yok. Ancak dedeniz ölünce bu ev üzerinde dedenizin mirasçıları olarak babanız ve amcalarınız mhak sahibiolacak. Şu anda dedenizin durumu nazara alındığında, ondan bu tapuyu dedenizden alamazlar. Tapu memurları kati suretle akli melekelere dair hastane raporu olmadan devir işlemi yapmaz. Diyelim ki raporda aklı sağlamdır diye çıktı ve dedeniz amcalarınıza buranın satışını yaptı,. Amcalarınız sonuçta bu yerin devri karşılığında bir para ödemeyecektir dedenize. O zaman babanız bir para karşılığı olmadan , sırf kendisinden mal kaçırılması amaçlı satış yapıldığını ileri sürerek dava açıp amcalarınıza yapılan devri iptal ettirebilir.
Merhabalar kolay gelsin. Bizim 98 dönüm müşterek bir tarım arazimiz var , bu arazinin 20 dönümü bize ait ayrı tapulu , 24 dönümü halama ait ayrı tapulu , 54 dönümü bir başkasına ait ayrı tapulu bu 54 dönüm 6 ay önce dışardan birine satış yapmış kendi tarlasını ve benim sınır komşum ben tarlanın kaç paraya satıldığını nerden öğrenebilirim ? ve benim o 54 dönümü alma hakkım var mı ?
Merhaba, geç yanıt için üzgünüm umarım görürsünüz. Şu nokta net anlaşılır değil: müşterek ancak ayrı tapulu diyorsunuz. Eğer tapu kaydında "paylı mülkiyet" ya da "müşterek mülkiyet" yazıyorsa ve herkesin adına ayrı tapu olsa bile bu ayrı ayrı olan tapularda bir hisse oranı varsa (örneğin 1/10 X'in , 3/10 Y'nin gibi) o zaman sizin bir önalım hakkınız vardır, paydaşlar böyle paylı mülkiyetteki yerleri satarken ilk birbirine sormak zorundadır, size sorulmadan yapılan bu satışın iptali için bir dava açılabilir. Durum böyle ise, [email protected] mail adresimize mail atabilirsiniz, bir görüşme ayarlayabiliriz, daha detaylı konuşabiliriz. Eğer tapu tamamen ayrı ise, yani 1/1 tam hissesi X dyorsa mesela, o zaman bu tip birbirine "sınırdaş" tarımsal arazilerde önalım hakkı 04.11.2020 tarihli 7255 Sayılı Torba Yasa ile kalktı. Eskiden bir tarımsal arazinin sınırdaşları satarken ilk birbirine sormak zorundaydı, önalım hakları vardı, sormadan satarlarsa iptali mümkündü. Bu tarihten sonra bu kalktı. Şu anda, bu kanun değişikliği nedeniyle sizin o 54 dönümlük yerin satışını / tapusunu iptal ettirme hakkınız bulunmuyor. Son olarak yerin kaç liraya satıldığını öğrenmeniz zor, tapuda bilgi vermeyebilirler, diyelim ki verdiler, tapuda gösterilen bedeller gerçeği olmaz genelde çok daha düşüğü olur.
Aylin Hanım Merhabalar,2007 yılında babamdan değeri karşılığında arsasını satın aldım ve kardeşlerimin haklarını da verdim ancak herhangi bir bankaya yatırmadım paralarını elden teslim ettim.2009 yılında da almış olduğum arsa üzerine ev yaptım ve şu an ikamet etmekteyim.15 yıldır arsa adıma kayıtlıdır. Babamın ölümü durumunda kardeşlerim yada onların mirascılarının bana dava açma durumu var mı? varsa ne gibi bir yol izlemem gerekiyor bana yardımcı olabilir misiniz ? teşekkür ederim.
Merhaba. Elden vererek en büyük hatayı yapmışsınız, beli bir meblağın üzerinde olduğundan yazılı belge olmadan ispatı hukuken mümkün değildir, tanık yeterli değildir, Babanızın vefatı durumunda kardeşleriniz para almadık derlerse çok zor durumda kalırsınız. Arsanın kaç yıldır adınıza kayıtlı olduğu önemli değildir çünkü muris muvazaası ve mal kaçırma konulu davalarda zamanaşımı yoktur. Babanızın vefatı durumunda kardeşlerinizle anlaşmazlık yaşamamak için hepinizin imzasını içerecek şekilde onların paylarını elden aldığına dair aranızda belge düzenlenmesi iyi olur. Düzenlenecek belgenin metni için bir avukattan yardım alabilirsiniz.
Aylin Hanım Merhaba, 1993 yılında amcam emlakçıdan sözleşme ve senet ile arsa alıyor ve gecekondu yapıyor. Belediye yıkım için geldiğinde dedem yalvar yakar yıktırmıyor. Söylenene göre dedem yaşlı olduğu için tapunu getir yoksa yıkarız deyip belediye 1 hafta süre veriyor. Dedem arsa tapusunu üzerine alıyor. Daha sonra 296 m arsanın 190 m amcama satış gösteriyor ve veriyor. Dedem 1994 yılında vefat etti. Babam ve halamda bu zamana kadar ilgilenmedi. Babam 1,5 yıl önce vefat etti, halam ile birlikte amcama dava açsak bu tapuyu bozdurabilirmiyiz.
Merhaba. Önemli olan satış gösterilen işlem karşılığında bir bedel ödenip ödenmediği, yani bunun gerçek bir satış olup olmadığı. Burası için yıkım için gelinip gelinmediği gibi detaylar önemli değil. Amcanızın babanıza bir bedel ödemediğine eminseniz elbette tapu iptali için dava açılabilir. Böyle ise bir avukat ile anlaşın, davayı açın derim.
Avukat hanım merhaba, benim doğumuma istinaden babamın babası 40 yıl önce bir tarla yı anneme doğum hediyesi olarak senin olsun diyor ancak tapudan devir gerçekleşmiyor. Babam halen o tarlayı ekip biçmekte ancak dedem öldü ve o tarla mirasçı olarak babam ve 4 kardeşine intikal etti. Söz konusu tarlayı annemin üzerine almak için tapu iptali davası açılabilir mi ya da açılırsa tanıklarla ispatı mümkün müdür? Teşekkürler.
Merhaba. Tapu iptal davası, yasaya aykırı şekilde yapılan bir devrin iptali için açılır, sizin durumunuzda yapılan bir devir yok yapılmayan bir devir var. Dolayısıyla bir tapu iptal davası açılamaz. (Tapu iptal davası devredilmiş bir tapuyu eski malikinin üzerine geri getirir, dedenizin tapusu iptal edilirse kime geri gelecek? Amcalarınıza intikal etmiş olması bakımından ise o bir intikal, bir devir değil. İntikalin iptalini belgesiz şekilde sadece "hediye verme taahhüdü"ne dayanarak dava edemezsiniz ne yazık ki. Taşınmaz satış ya da bağış vaadi, noterde yapılmadığı sürece geçersizdir. Tanık ile ispat edilemez. Yapılabilecek pek bir şey göremiyorum bu konuda. Saygılarımla.
Aylin hanım merhaba, benim dedem iki evli ilk eşi 1984 de öldü ikinci eşi yaşıyor ilk eşinden 6 ikinci eşinden 5 çocuğu var. dedem 20 yıl önce ilk eşinden olan oğluyla arsa satın aldı aldığı arsanın 5/1 ilk eşinden olan oğluna diğer payları yeni eşinin üzerine yapmış yeni eşinin babadan bir malvarlığı yok çalışma hayatıda yok köyde yaşıyor, yeni eşinin 4 çocuğu kardeşlerinin payını satın alıp annelerinin paylarınıda üzerlerine geçiriyor şimdi arsa çocuklarının üzerinde. sormak istedğim burda dava açmada yasal süre varmı? ve ne tür dava açılmalı? dedemin ölmesini beklemek mi gerekir. ilk eşinden olan çocuklarından 1 tanesinin dava açması yeterli oluyormu? teşekkürler.
Merhaba. Dedenizin yeni eşi yani ikinci eşinin payını kendi üzerine alan çocukları, işlem her ne kadar tapuda "satış" olarak gösterilmekteyse de gerçek bir satış olmadığından, o eş payını devrettiği çocuklara para ödemediğinden, danışıklı bir satış olmuş oluyor. Bu satışın iptali için dava açmada bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre yoktur. Açılacak dava tapu iptali ve tescil davası, ancakbu tür bir davayı kendi başınıza açmanızı önermem. Çok teknik ve incelikleri olan bir dava olup, reddedilirse aynı konuda bir daha dava açabilmek mümkün değildir. Küçük görünen detayların dilekçede talep edilmemesi ya da belirtilmemesi sebebiyle davalar kolayca reddedilebiliyor, sık görülen bir durum. Paydaşlardan birinin tek başına dava açması mümkündür. Elbette böyle bir davanın açılması, devri yapanın ölümünden sonra mümkündür. Devri yapan sağ iken ortada bir "mirasçılık" sıfatı yoktur.
Merhaba, 2002 yılında babam bir kaza geçirdi mahkemede suçlu göründüğü için üzerine olan malvarlığına haciz işlemleri uygulanacağını düşündük ve o zaman eşimin bütün altınlarını vs paramızı elden vererek bana yapılan evi üzerime aldım, bundan 2 ablamın ve annemimde bilgisi vardı, bunlar alınırken diğer yerlerden almayacağıma dair söz verildi , bizim buralarda söz senet sayıldığı için , babam 2018 yılında vefat etti ve mallar kardeşlerin rızası ile önce intikal yapıldı ve ben diğer yerlerden hakkımdan vaz geçeceğimi ve devretmeye hazır olduğumu her zaman bildirdim fakat aradan geçen zaman sonucu büyük abla diğer yerlerden almasam da üzerime aldığım evden de pay istediğini bunca zaman sonra söyledi , ben mirasçılardan mal kaçırmak için bu işlemi yapmadım onlarında bilgisi vardı diğer malvarlığından almamak sözü ile bu durumda ne yapabilirim mahkemeye daha verilmedi, 3. bir kişiye satılsa hak dava edebilirmi
Merhaba Umut bey, durum üzücü. Görünen o ki büyük ablanız iyi niyetli değil. Hukuk sözün senet satılmasını tanımıyor, elden verilen nakit para ve altınların sadece tanıkla ispat edilebilmesi mümkün değildir. Büyük ablanız bunu bir yerden biliyor / öğrenmiş olacak ki, şu anda sizin üzerinizde olan taşınmazdan hak talep edebileceğini çok iyi biliyor. Hak talep edebilir, çünkü "görünen" bunun tipik bir mal kaçırma olduğu. Kendinizi hakim yerine koyun, bu gerçekten bir mal kaçırma olsun. Ve mal kaçıran yeminler etsin elden para ve altın verdiğine, yalancı şahitler de getirsin. Hakim olarak inansanız, ama aslında durum bu olmasa, büyük ablanın yani mal kaçırmadan ve yalan beyanlardan zarar görenin hak ihlali boyutunu düşünebiliyor musunuz? İşte hakim, durumun gerçekte ne olacağını sadece insan beyanı ile emin bir şekilde bilemeyeceğinden, bu tip durumlarda yazılı belge zorunlu tutulmuş kanun tarafından. Ayrıca bunca zaman sonra olması fark etmez, muris muvazaasında zamanaşımı yoktur. Üçüncü bir kişiye satsanız, o üçüncü kişi gerçekten durumlardan haberdar olmayan, sizin bir tanıdığınız olmayan, iyi niyetli biri olur ise abla ona yapılan satışı bozduramaz, ancak sizden para olarak alınmasına dair karar verir mahkeme, fark eden birşey olmaz. Eliniz zayıf. Size bir dava açılırsa elbette tanık dahil savunmanızı yapacaksınız, ancak gerçek durum da bu, davanın abla lehine sonuçlanması ihtimali daha yüksek, bilin.
Merhaba Aylin hanım, biz 3 erkek 3 kız olmak üzere 6 kardeşiz babam vefat etti sağlığında yaptığı 4 katlı binadan 2şer daireyi 3 erkek kardeşime verdi bize de ufak bir meblağ nakit yardımda bulundu şimdi o binadan 2 kardeşim dairelerini sattı başka yerden aldı 1 tanesi satmadı duruyor. sormak istediğim buna dava açabilirmiyim açarsam ne davası açmalıyım ayrıca kardeşlerimin o daireleri satması zaman aşımı hak kaybı yaratıyormu? birde köyde kardeşime yer verdi ev yaptı bunun tapusu da boluzurmu? konu hakkında yardımınızı bekliyorum teşekkürler.
Merhaba Ahmet bey, babanızın sizi hariç tutarak çocuklarının sadece bazılarına sağ iken yaptığı devirler hakkında dava açılabilir. Bu tip mirasçılardan bazılarına yapılan devirleri konu edinen davalarda zamanaşımı ve zamanaşımına bağlı hak kaybı yoktur. Bu yerlerin satılması kısmen hak kaybınıza sebep olur, kısmen de olmaz şöyle ki : yerin satıldığı kişiler iyi niyetli ise (mal kaçırmayı bilebillecek durumda değilse) onlara yapılan satışları bozduramazsınız, sadece üçüncü kişilere yerleri satan kardeşinizden para karşılığı talep edebilirsiniz. Tapu iptal davası açılacak, ancak bu davanın çeşitleri vardır, dayanılacak hukuki sebepler farklıdır, asla avukatsız açılabilecek bir dava değildir. Bazen öyle dava ve işler oluyor ki vatandaş kendisi yürütse de oluyor, ancak bu davalar gerçekten teknik, boş masraflı ve yıllar süren davalar. Son sorunuz için, yani babanızın kardeşinize yer verip ev yapmış olması bakımından da dava açılabilir açılmasına ancak onda ispat sıkıntınız doğabilir, o daha zor. Çünkü kardeşinize o yerdeki evi babanız büyük ihtimalle nakit para ile, bankadan bir aktarım yapmadan, ya da kredi çekmeden yapmıştır. Bunu ispatlayamazsınız, tanık yetmeyebilir. Kardeşiniz hayır ben kendi nakit paramla yaptım diyecektir elbette, sizin aksini ispatlamanız lazım ve bu zor. Devir yapılan yerler için dava açmada niyetli iseniz [email protected] mail adresinden yazarsanız detaylı görüşebiliriz.
İyi günler benim babam oturduğumuz evin tapusunu yıllar önce almamış şimdi tapu dedemin üstüne gittim tapu dairesine dedi bütün akrabalarından imza alacaksın bizde alamadık başka bir yolu varmı öğrenmek istiyorum yardımcı olursanız sevinirim
Başka bir yolu yok, intikal tüm mirasçıların aynı anda gitmesi ile, yahut birbirine vekalet vermesi ile, yahut avukatlara vekalet vermeleri ile mümkündür.
13 yıldir aynı evde oturuyorum babam iflas etti mali açıdan sıkıntıya düştü para lazım olunca O zamanlar babamın yanında çalışan aynı zamanda benimde uzun yıllardır dostumuz dediğimiz güvendiğim arkadaşımin üzerine emaneten vererek kredi çektik babama verdim ama kredilerini ben ödedim , biz kredinin tamamını ödeyip üzerimize alalım dedik kredinin tamamını ödedik ama daire yi bize geri vermiyor para istiyor Yada satarım yarısını alırım diyor Sorum şu hem ne yapabiliriz Hemde okuduklarimdan tapu iptal davası açabilir miyiz bı fikir verebilir misiniz ?
https://www.aylinbelizyildirim.av.tr/etiket/tapuyu-geri-devretmek Merhaba Eylül hanım bu linkteki yazımızı muhakkak okuyun. Karşı tarafa dava açılabilir ve bu kazanılabilir bir dava. Ancak oldukça teknik, hukuki bilgi üst düzey gerekiyor ve yıllar sürecek. Avukatlık ücretleri ve masraflar hakkında bilgi için [email protected] 'den görüşebiliriz.
Merhaba Avukat hanım, dedem 75 yaşında ve geçen sene tek malvarlığı olan evini herhangi bir şahısa sattı ve parasını anneme ev alabilmemiz için bana (torununa) verdi.Kendisi benin eve ihtiyacım yok kızım kendisine ev alsın dedi.Parayı EFT olarak kendisi bana "torunuma EFT" şeklinde gönderdi.Dedem evini kendi rızasıyla satıp parasını annem bir ev sahibi olsun amacıyla veriyor.Dedem 1 sene kadar bizle beraber yaşıyor ve daha sonra annemle tartışıp kendisi kiralık bir eve çıkmak istiyor.Ardından annemle tartıştığı için 1 sene önce anneme ev alalım diye bana (torununa) verdiği bu parayı icra yoluyla benden (torunundan) talep ediyor.Böyle bir durumda kendi rızasıyla satışını yapıp parayı bize veren dedemin bizden verdiği o parayı icra ya da dava ile tekrar geri alabilme hakkı varmı.Bizde üzerine kredi çektik ve ev aldık böyle birşey olursa mağdur olucaz.Ne yapmamız gerek bilgilendirirseniz çok sevinirim.Şimdiden teşekkürler.
Merhaba Alperen bey. Dedenizin yaptığı işlem hukuken bir "bağış"tır. Bağıştan dönmek istisnai şartlar altında mümkün, örneğin ; Bağışlananın, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması gibi, kanundan doğan yükümlülük "iyi geçinmek" ya da yetişkin ve geliri olan bir insana "bakmak" değildir. Dedenizin bunların gerçekleştiğini ispatlaması biraz zor diye düşünüyorum. Çünkü sadece tartışmak ya da konuşmamak bu kapsamında değerlendirilmeyebilir mahkemece. Aksini kolayca kabul etseydik, ülkede bozulmadık tapu kalmazdı. Dedenizin dayanakları önemli, ancak sizin de sağlam bir savunmaya, bu gibi nüansları mahkemenin gözüne sokmaya ihtiyacınız olacak. Bir icra ya da dava tebligatı gelirse süreleri kaçırmamak için hemen bir avukatla iletişime geçin. Kendinizi iyi savunursanız reddedilebilecek bir dava.
Aylin hanım merhaba, anneme babasından kalan köy tarlaları var tapuda 10/7 dedemin 1er payda 3 kız kardeşine verilmiş (yani annemin halaları ) köy yerlerinde tarlalar 3, 5 dönümlük yerler bölemediğimiz için kendimize ait olan payı tapu intikal yapıp alabilirmiyiz? yada payımızı alabilirmiyiz mirascı ölenler olduğu için 40 kişiyi buluyor nasıl yol izlenir bilgi için teşekkürler.
Merhaba. Kendinize ait payı intikal yaparsınız yapmasına da pratikte bir işe yaramaz. Çünkü paylı mülkiyet değil, elbirliği mülkiyettir, miras malıdır. Ayrı olarak satamazsınız. Böyle çok mirasçılı yerlerde tek çözüm ortaklığın giderilmesi davası ile bu yerin mahkeme eliyle sattırılıp herkesin payının para karşılığını almasıdır. Ancak mirasçı çokluğundan, bu tip davalar YILLAR sürer ve masraflı olur. Belki de o 40 kişiden biri ya da birkaçı zaten böyle bir dava açmıştır da henüz size kağıdı gelmemiş de olabilir, dediğim gibi yıllar sürüyor. Hem annenizin hem de kendi e-devletinizden girerek taraf olarak eklendiğiniz dava dosyası görünüp görünmediğini kontrol edebilirsiniz. Eklenmişsinizdir, dava açılmıştır, ancak tebligatın gelmesi ayları bulabilir. Siz dava açmaya karar verirseniz ve daha detaylı bilgi için [email protected] 'ye mail atabilirsiniz.
Merhabalar, yaklaşık 20 yıl önce dedem ve kardeşine ait olan arsa müteaahite 3 daire karşılığı verildi . Dedemin kardeşi kendi rızasıyla yarım daire hakkını dedeme vererek 2 daire dedeme 1 daire kendine olacak şekilde tapular alındı. tabi aradan yıllar geçti dedem şu an 90, kardeşi ise 85 yaşında dedeme verilen yarım daire tapunun üzerinde olmasına rağmen kardeşinin çocukları tarafından tapuyu bozdurabilirler mi? şimdiden teşekkürler
Merhaba, tapu iptal şartları sınırlıdır. Hile, kandırma gibi sebeplere dayanarak dava açmak için süre 1 yıl, dolayısıyla bu sebeplere dayanmaları mümkün değil. Mirastan mal kaçırma, muvazaa sebeplerine dayanarak açabilirler, ancak amacın bu olduğunu ve karşılığı hiç para ödenmediğini beraber ispatlamaları gerekir.
Merhaba. Babam sağken bana verecekleri daireyi iki kızımın üzerine yaptı. Doğal olarak diğer kardeşler de bu durumdan muzdarip. Bende eski eşimin daireyi çocuklardan kendi üzerine almasından çekiniyorum nasıl bir yol izlemeliyim. Çocuklar reşit değil.
Yasal olarak çocuklarınıza karşı kardeşleriniz tarafından ya da bizzat sizin tarafınızdan tapu iptal davası açılmadığı sürece, çocukların velayet hakkına sahip eski eşiniz taşınmazı çocuklar adına istediği kişiye devredebilir, bunu engelleyebilmenin bir yolu yok. Bazen tapu müdürlükleri, böyle bir devir velayet altındaki küçüklerin malvarlığını azaltıcı bir işlem olacağından ötürü alie mahkemesinden izin kararı alınmasını isteyebilmekteler, ancak bu olmazsa olmaz bir zorunluluk olarak kabul edilmiyor. İlgili tapu müdürlüğü gerekli görüyorsa, o zaman velayet hakkına sahip eski eş mahkemeye başvurup bu kararı almak zorunda kalacaktır.
Mrb Aylin hanım öncelikle kendi mevzumla ilgili araştırma yaparken tesadüfen sayfanıza denk geldim. Öncelikle sorulan soruların ve cevapların büyük kısmını okudum kendi davama cevap bulabilirsiniz die ama bulamadım. Sonrasında yazmak istedim emek verip bu kadar insanın sorusuna cevap yazdığınız ici tesekur ederim. Minnettarım hizmetinde. Kendim ilgili durum şu şekilde 2011 yılı da kadastrosu yapılan bir ilimizde elimizde bulunan malik sıfatıyla zilleti olduğumuz tarlamizi bazı malı bilikisilerin taraflı yanlı beyanları sonucunda başkası adına yazıldı ve o kişinin adina askıya çıktı. Hemen 30 günlük aşkı sürecinde karsi tarafa tapu iptal ve tescil davasi açtı babam. Dava sürecinde tabiki zabit kayıtlarımız vergi beyannamelerini ve diğer bölgelerimizde ibraz ettik dosyaya. Sonrasında keşif yapıldı tanık ve mali bilir kişiler dinle ildi ve hatta önceki kadastro bilir kişi de sorgulandı yalan beyanda bulunduğu ortaya çıktı. Sonuçta yerel mahkeme kararı lehimize sonuçlandı. Karşı taraf yargitaya itirazda bulundu. Yargıtay ilamı da lehimize sonuçlandı. Tekrar 2. itiraz yapıldı yargitaya fakat zamanında itiraz yapılmadığı için ikinci itiraz da Red edildi. Hersey bitikten sonra ya i dava sonuclandiktan sonra babam üzerinde bulu un bu tarla ve diğer arazilerini köydeki arsayı satış yoluyla bana sattı 2019 yilnda. Tapularini aldım. Sonrasında dava sürecinde tarlayı ekip bilmenizi engeledikeri icin karsi tarafa ecrimisil davasi açtı babam. Bunun belgesi karşı taraf ulaşınca hemen babama karşı iadeyi muhakeme ( yargilanmanin yenilenmesi)davasi açtılar. Sorum şu tarsa dava bitikten sonra bana satıldı suanda mülkiyeti bende ve şimdiye kadar dava müdahil edilmedim. Babam üzerinde dava edilen bu mülk yoktur. İadeyi muhakemede sebep hmk. 375 bir kaç maddesine dayanıyor. Bunlardan ikisi red edildi. Saddce karşı tarafın hile yaptığı ya i oraya ait olmayan başka yere ait olan bir tapuyla orayı ya i davayı kazandığımızı söylüyorlar. Muhakemde hiç bir delil yok bir tanık onların tanığı dahil böyle virhile olduğunu bile söylemedi. Şimdi böyle bir yargılanma devam ediyor böyle bir yargilanmanin devam etmesi normal mi? Benim davada olmam gerekir mi? Bu davada hmk 125. Madde uygulanır mi çünkü dava devam ederken satış olmadi yargıtay ilamindan sonra yapıldı temlik.Kendimce yalnislari az çok soyledim. Bu dava nerye gider bu sekilde. Dava şartı tam mıdır? Benim üzerimde mülk ve ben davada degilim 3. Taraf olarak. Tesekurler şimdiden harika bir kalbiniz olmaliki bu kadar insanlara yardım ediyorsunuz. İzmirden sevgiler
Merhaba Güven bey, öncelikle teşekkür ederim. Geç yanıtımı umarım görürsünüz. Sizin kadar detaylı yazamayacağım, çünkü yazmama da gerek yok, ben burada sizin dediklerinizden hareketle HMK m.375 in şartlarının gerçekleşmediği düşüncesindeyim. Yargılamanın yenilenmesi çok çok istisnai bir yoldur. Burada karşı taraf hırsından ne yapacağını bilemiyor bence, tek yol bu kalmış bunu da deniyor, sonuç alabileceğini düşünmüyorum. Davaya bu aşamada dahil edilmenizin de mümkün olmadığını düşünüyorum. Bu kadar hukuki süreç geçmiş, kazanılmış hakkınız da var (lehinize verilen mahkeme kararı), Yargıtay dahi bozmamış, artık istisnanın istisnasını denemek iyi niyetli bir yaklaşım değil.
Merhaba Aylin Hanim, olay daha bi kaç haftalık olay, babamlar koyde ihaleye girmişler ve tarla almışlar, tarlanın 7 ortağından birisi benim satıştan haberim yoktu diyerek ihaleden 5 gun sonra dava acmış , tarlanın bedelini babamlar ödemişler ama dava acildigi icin tapuyu alamıyorlar r, bu durum bizleri çok rahatsız ediyor, sonuc hakkında ve ne kadar zaman alacağı konusunda kanuna ve tecrübelerinize dayanarak gorusunuz nedir. Teşekür ediyorum bizlere bu fırsatı sunduğunuz icin, iyi calışmalar.
Merhaba Derya hanım, sorulara yanıtta yetişmekte hayli zorlanıyorum, çok geç yanıt için üzgünüm umarım görürsünüz. O kişinin açtığı davanın ihalenin feshi davası olduğunu düşünüyorum. Eğer kişi iddiasında haklı ise (iddiası ne yani ne sebeple ihalenin feshini istediğini bilmiyoruz, haberim yoktu dediğine göre yüksek ihtimalle ihale tarihinin kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle usülsüz tebligat iddiası olabilir), iddiasında haklı olduğunu ispat edebilirse , bu davayı kazanabilir, ihale iptal edilebilir, yani babanız üzerine tapuyu alamayabilir. Böyle bir durumda ödenen bedel var ise elbette geri iade edilir. Kanuna göre durum budur. Eğer bu kişinin kötü niyetle dava açtığını düşünüyor iseniz veya elinizde buna delalet eden birtakım deliller varsa dosyaya sunabilirsiniz, dilekçe ile açıklama yapabilirsiniz. Süre ise tam bir muamma, ihalenin feshi davaları tapu iptal davalarına göre daha hızlı biter, yani yıllar sürmez. Ancak 8 ay mı, 1 yıl mı, ne kadar bir süre olacağı mahkemenin hızına, hakimin izin/rapor alıp almamasına, delillere, ptt'nin tebligat mazbataların göndermedeki hızına, herşeye bağlıdır. Büyük şehir adliyesi ise baya bekleyeceksiniz. Küçük şehir ve kasabalarda daha hızlı yürür. En kötü ihtimali düşünür isek, kişinin davası kabul olmaz ise kişi kararı istinaf edebilir yani üst mahkemeye taşıyabilir. O zaman üst mahkemede de bir o kadar bir süre geçecektir. Türkiye'de yargının hızı budur, biz alıştık, vatandaşların kabullenmesi zor oluyor.
Merhabalar kolay gelsin Benim dedem vefat etmeden önce 250 mt kare arsadan bana 50 mt karesini sağlık raporuyla beraber satışını yaptı fakat amcam ve halam haberleri oldukları halde dedemin vefatından sonra itiraz edip beni miras muvazaası mahkemesine vermişler toplam 3 kardeş var 250 mt kare arsa vardı 8 ay önce 50 mt karesini bana sattı dedem kazanma ihtimalleri varmı bu arada amcamın beni ölümle tehditi var babamıda tehdit ediyor savcılıkta suç duyurusu var bunlar bir işe yararmı
Merhaba. Muvazaaya dayanak olarak sundukları delilleri bilmeden, kazanilıp kazanılamayacağına dair yorum yapabilmek mümkün değildir. Karşı tarafın büyük ihtimalle avukatı vardır, siz de bir avukat ile anlaşın, işin ucunda tapunuz var, ciddi bir dava. Suç duyurusu dosyasının akıbeti davanın esasına doğrudan etki etmez ancak hakimde bir kanaat oluşturmakta faydalı olabilir. Muvazaa dosyasına suç duyurusu dosyaaının bilgilerini sunmanızı öneririm.
Merhaba avukat hanım. Babam 2011 yılında 70 yaşındaki komşumuzdan evini satın alıyor. Satıcı komşu kiracı olarak ölene kadar evde oturmak istediğini söyleyip babamda kabul ediyor. 2021 yılında evi satan şahıs sağlık sebebiyle huzur evine yerleşiyor. Şimdi ise evini sattığı için pişman. İleride kendisi ya da ölünce mirasçıları herhangi bir hukuki başvuru yapabilir mi ? Satış esnasında sağlık raporu istenmemiş ve para elden verilmiş. Teşekkürler...
Merhaba, Kendisi de mirasçıları da tapu iptal davası açabilir. Davada mahkeme satış esnasında bu kişi 65 yaşının üstünde olduğu için kendisinden tapu müdürlüğünce bir akli meleke raporu (hastaneden) alınıp alınmadığı gibi, kişinin akli melekeler ile ilgili kullandığı ilaçlar (ehliyetsiz miydi , aklı başında mıydı ona dair) var mı gibi hususları inceler. Raporun istenmemiş olması aleyhinize, ancak paranın elden verilmiş olması çok çok çok daha aleyhinize.. Durumunuz zor. Böyle bir dava açıldığı takdirde iyi bir savunma çok önemli. Bir meslektaşımla çalışın.
Avukat hanım 13 Nisan 2020 tarihli cumhur b.kararnamesiyle acil kamulaştırma kararı verilen yol güzergahı üzerinde bulunan 167 m karesi tapulu,130 m karesi tapusuz iki ayrı bölümden oluşan 60 yıldır tasarrufumuzda bulunan evim kamulaştırma kanunu gereği yapılması gereken uzlaşma görüşmeleri tamamlanmadan tarafımca musbet veya menfi olarak hiçbir belgeye imza atmadıgım halde,ilgili belediye tarafından bedel tespit davası açılmış,hiçbir davetiye veya dava ile ilgili evrak gönderilmeden karar alınmış, ilgili mahkeme zaptı tarafıma hiçbir şekilde ulaşmamış,bankaya 64 bin TL yatırılmış,daha sonrada hakkımda evi boşaltmadıgım için icra takibi başlatılmış,direnmem ve ısrarlarım sonuç vermemiş,7 kişilik ailemle beraber sefil olmamak için maddi olumsuzluklardan dolayı mahkemece yatırılan parayı alıp bulduğum ilk evi kiralayıp eşyamı taşıdıktan sonra,hızını alamayan ilgili idare yetkilileri tarafından,yıkım kararı verilen evimin yanında bulunan elektrik ve su abonesi olan 130 metre karelik tapusuz evimde tarım işçisi olarak çalıştığım,ildişında oldugum esnada, tarafıma hiçbir resmi uyarıda bulunulmadan belediye yetkilileri tarafından, kamulaştırma işlemi yapılmadan, ellerinde ilgili yerin yıkımına dair mahkeme kararı olmadan, aynı gün içerisinde, yıkım kararı olan ev ile beraber zorla mülke girilip içindeki malzemeler yediemine teslim edilip yıkılmıştır.aynı bölgedeki çoğu eve tapusuz olduğu halde hak sahipleri mağdur edilmeden fazlasıyla ödeme yapılmış şahsıma böyle bir muamele reva görülmüştür. Baş vurduğum çoğu avukat ya olayı anlayamadı ya ben derdimi anlatamadım.Mağdur durumdayım ben ne yapabilirim.ildışına avukatlık hizmetiniz varmı
Merhaba. Bahsettiğiniz devletten gelen herhangi bir teklif olmaması, tebligat eksiklikleri acele kamulaştırma davalarının ülkemizdeki HUKUK DIŞI yönüdür. Aynen dediğiniz gibi doğrudan tespit davasını açar geçer devlet. Bu hukuksuzdur. Senelerdir avukatlar olarak bunları öne süreriz ancak mahkemeler hiçbir şekilde dikkate almaz. Adeta kanunun acele kamulaştırmaya dair tüm düzenlemeleri yok sayılmaktadır. Size has değil bu durumların hiçbiri. Ancak yorumunuzun ikinci aşaması için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, yıkım yönünden olay acele kamulaştırmaya benzemez, tebligat usülünce yapılıyor genelde. Hele hele mahkeme kararı olmadan yıkım.. oldukça hukuksuz olmuş. Şu anda yapılanları geri döndürmek elbette mümkün değil ancak tazminat davası açmak mümkündür. Türkiye'nin her yerine hukuk hizmeti verebilmekteyiz. Daha detaylı konuşmak için [email protected]'ye mail gönderebilirsiniz.
Merhaba Aylin Hanım 2 ay önce dedem bana ev ve arsa olan tapuyu bağış olarak verdi.Amcalarım bozdurur hiç uğraşmayalım dedim ama bu senin hakkın benim yanımda sen varsın bütün işlerimi sen yapıyorsun diye birazda ısrar etti.ilerde bu tapuyu bozdurabilirlermi ?
Bağış, amcalarınızın saklı pay oranlarını ihlal ediyorsa tapu iptali davaları kabul edilir, ihlal etmiyorsa edilmez. Yukarıdaki yorumlardan benzer konular çok var, "bağış" ve "saklı pay" şeklinde sayfada bul diyerek okumanızı tavsiye ederim.
iyi günler 1 arsamız var 1600 mt kare 2 kardeş in devlet arsanın arka kısmından 300 mt yeri hazineye devretmiş ne yapmamız gerekiyor
Merhaba, sizin özel mülkünüz olan bir arsayı devlet dahil başkasının devremesi mümkün değil, sevir sebebi kadastro mu , nedir, onu öğrenip yüzyüze bir meslektaşımdan bilgi almanızı tavsiye ederim.
Merhabalar Aylin hanim. Babamin hisseli bir arsasi var. Diger hissedar yegeni. Kendi hissesini bana devretse yada bagislasa, bende ev yapsam hukuki bir sorun yasarmiyim. Hisse devrinin iptali icin dava acabilirmi. Bir ablam var ama ona da baska bir yer devredilecek. Tesekkuler.
Merhaba Özgür bey. Önce, hissedarların önalım hakkı vardır. Dolayısıyla burayı size devretmeden önce babanızın diğer hissedar olan yeğenine payını almak bakımından önalım hakkını kullanıp kuşlanmayacağını soran bir ihtarname göndermesi lazımdır. Eğer o almaz ise, ya da ihtara süresinde yanıt vermez ise size satışı yapabilir. İhtar çekmek yerine, eğer yeğenin bu devire rızası olur ise noterde resmi yazılı şekilde önalım hakkından feragat edebilir. Aksi takdirde, günün birinde yeğen benim önalım hakkım vardı diyerek tapu iptali davası açarak tapunuzun iptalini sağlayabilir.
Merhaba Aylin Hanım , Tapusu 2 Kişide Olan Bir arazi 3. bir kişi tarafindan geçici olarak kredi çekmek için verildi.. yani tapuda satışı yapildi.. ve yazili olarak herhangi bir kayda alınmadi.. fakat kredi bittikten sonra ayni şekilde geri devir ediceğini söyedi.. herhangi bir para ödemesi ve buna benzer birşey yapilmadi.. tapuyu devir aldıktan sonra üzerinden 2 yıl geçtiği için iptal davası açılamiyor yanliş bilmiyorsam.. bu konuda ne yapabiliriz.. devir edilen kişi uzaktan akraba.. ve o esnada o yeri alabilecek maddi durumu da bulunmuyor.. ve bankaya devir aldıktan sonra hipotek olarak verdiği de sabit. teşekkür ederim.
Merhabalar Kaan bey, zamanaşımı süresi sizin söylediğiniz sebeple açılacak davalarda 10 yıldır dava açma imkanınız bulunuyor. Yazılı belge olmaması sizin aleyhinize, ancak ipotek tarihi vb bazı şeylerle ispat hala zor da olsa mümkün. Avukatlık hizmetleri ile ilgili detaylı bilgilendirmeler için [email protected]'den bilgi alabilirsiniz. Saygılarımla.
Merhabalar Aylin Hanım, Annem vefat etti.Annemden dayilarimla ortak kalama hisseli arazimiz var miras yolu ile babama (babam kendi üzerindeki paylari esit olarak ablam ve bana devretti)ablama ve benim üzerime geçen arazi diğer ortaklardan olan dayım sağ iken eşinden gizli olarak oğlu ve kızına devretti . Dayımın oğluna devrettiği hisseyi ablam sattın aldı.kızı kendi hisseni 3 şahıslara satmak istiyor.biz diğer dayım ile birlikte hisseleri devrenden dayıma tapu iptal davası açıp.kızının satışı engellemek istiyoruz bu konu ile ilgili neler yapabiliriz yardımınızı rica ederim
Dayınızın kendi çocuklarına yaptığı satış bakımından, dayınız satıştan önce size ihtar çekmemiş ise,10 yıllık süresi içinde sizin önalım hakkınızdan kaynaklanan tapu iptal davası açma hakkınız vardır. Bir avukat meslektaşım ile anlaşarak davayı yürütmesini öneririm. Teknik,zor ve masraflı davalardır. Avukatlık hizmetler hakkında bilgi almak için [email protected]'ye mail atabilirsiniz.
A ile B ortak mülkiyet konut satın alırlar. A ölümünde ,kendi üzerindeki 1/2 payı B ye bağışlamak istemektedir. Kardeşlerinin haberi ve onayı var Soru 1- Bu işlemi tapu dairesinde yapmak yeterli midir? Soru 2- A , istediği herhangi zamanda bu işlemi İPTAL ettirebilir mi?
Bu şekilde bir işlem tapu dairesinde değil vasiyetname ile yapılır. A'nın vasiyetnamesinden ölene kadar istediği zaman vazgeçmesi ve iptal ettirmesi mümkündür. A vefat ettikten sonra vasiyetnamenin açılması için gerekli işlemleri tamamladıktan sonra B, A'nın vasiyetnamesine göre tapuda işlem yapacaktır. (Bir başka yöntem de miras sözleşmesi yapmaktır, buna uygulamada çok sık rastlanmaz., iptali daha zordur.) İster miras sözleşmesi hakkında ister Vasiyetname yapmanın şekilleri ve şartları hakkında bir avukattan ücreti karşılığında hukuki danışmanlık almanızı öneririm.
Merhabalar Avukat Hanım, 90'lı yıllarda hazine veya belediye arazisinin üstüne A kişisi 2 katlı gece kondu yapıyor. B kişi ise gece kondu sahibine bir miktar para verip aralarında anlaşarak gecekondu üzerine 3. katı yaptırıyor. Yıllar sonra 2012 nisan ayında A kişisi bu yer için satış yoluyla belediyeden arsa tapusunu alıyor. Bu aşamada arsa tapusu olan taşınmazın üstünde yer alan gecekondunun 3. katı B kişisi tarafından yapılması nedeniyle tapu iptal veya bedelin iadesi istenebilir mi? Tarafların arasında herhangi bir sözleşme, dekont vs bulunmamaktadır. Ancak senelerdir 3. katta kiracılar bulunmakta, komşular ve hatta 3. katı yapan inşaat ustaları da 3. katın B kişisi için yapıldığına dair tanık olarak dinlenebilecektir. Bu noktada davayı kazanma şansımız nedir? Hak düşürücü veya zamanaşımı süresine takılabilir miyiz? Dava reddedildiği takdirde olası karşı vekalet ücreti miktarı nedir? Ayrıca yine dava reddedildiği takdirde olası bir karşı ecri misil ve haksız el atmanın önlemesi davası açılabilir mi? Eğer açılırsa tapu iptal davasındaki ret kararı, söz konusu diğer davalar için aleyhimize olacak mıdır? Şimdiden teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.
Merhaba, geç yanıt için üzgünüm umarım görebilme imkanınız olur. B, sadece üçüncü katı yaptırmış olması sebebine dayanarak tapu iptali isteyemez. Yaptırırken yaptığı harcamalar belgeli ise (mesela en azından çimento tuğla vb faturası, parke kaplatma faturası vb) o harcamaların bedelini isteyebilir. Belge yok ise, kafadan şu kadar bedelin yapana iadesi diye hakim bir bedel belirleyip takdir edemez.Dolayısıyla böyle bir bedel iadesi için sadece tanık yeterli olmaz. A ile B arsada beraber paydaş olsalardı, ya da bambaşka bir hal olarak mesela B oranın A'ya ait olduğunu bilmeden oraya bir taşınmaz inşa etmiş olsaydı o zaman durum farklı olurdu.
Merhabalar öncelikle burada herkeze yardımcı olduğunuz için kendi adıma çok teşekkür ederim. Hemen soruma geçiyim. Ben bir daire satın aldım. Aldığım kişi 85 yaşında.Tapudan randevu aldığımızda tapuya özelikle belirttim sağlık raporu alıp gelelim diye. Tapu o duruma biz kişiyi gördükten karar veririz gerekirse rapor isteriz dedi.Tapuya gittik satıcının zaten akli denge yönünden hiç bir sıkıntısı yok maşallah bizden sağlam.Tapu memuru sorular sordu ve aldığı cevaplara kanaat getirdikten sonra imzaları attırdı okudum anladım yazdırdı ve satış tamamlandı. bende bankaya giderek satıcı adına resmi olarak ödememi yaptım bankadabana kulladırdığı kredinin ödemesini satıcıya geçti. Şimdi yarın öbürgün birkaç sene sonra satıcının mirasçıları bana 'siz evi aldığınız sırada annem iyi değildi aklı yerinde değildi gibi ' asılsız iddalar ile dava açabilirmi... ben kendi kafama göre gidip sağlık belgesi aldırıp muhafaza etmelimiyim. beni aydınlatabilirmisiniz.
Merhaba, geç yanıt için üzgünüm umarım görebilme imkanınız olur. Bu sorduğunuz durum tam bir kanayan yara, Yargıtay kararlarında belli bir yaşın (çoğu kararda 70 deniyor) üzerindeki kişilerden illa da akıl sağlığı raporu alınmalı şeklinde bir görüş hakim. Dava açanlar da buna dayanarak bol bol keseden açıyorlar çoğu zaman. Aslında kanunlarda açıkça taşınmaz satışında yaşa göre akıl sağlığı raporu konusunu düzenleyen bir hüküm bulunmuyor. Tapunun işlemi yanlış diyemem, yani sağlık raporu aldırmak zorunda değil. Çoğu tapu kendileri de yarın öbür gün töhmet altında kalmamak için özellikle 80 yaşın üstündeki kişilerden istiyor rapor. Son takdirde, diyelim ki satan kişi tamam gideyim rapor alayım madem elinizde bulunsun dedi, razı oldu gidip rapor alıp size de bir örneğini vermeye. Buradaki sorun da hastaneler bu sefer. Vermeyebiliyorlar. Ne işlemi için diye soruyorlar, yani illa bir işleme has olmasına gerek yok halbuki... Yine de veren sağlık kurumları da oluyor. Bu aşamada satış olup bittikten sonra böyle bir raporu verebilecek bir sağlık kurumu bulursanız, satıcı da razı ise, almanızı tavsiye ederim.
Merhabalar, Gerçekten tüm yazılanları okumuşsunuz ve cevaplamışsınız,tebrik ederim. Sorum şu; Ben 2019 yılında arsa aldım.Emlakcı ve arsa sahibinin olduğu bir satış işlemiydi,tapuda müdürlüğünde satış yapıldı.Arsa hisseli değil,müstakildir,tek tapu.Satışı aldık,tapumuz çıktı ve aldık.Ödemeleri bankadan yaptım ve üç parça halinde yaptım.İlki kapora,ikincisi tüm ödeme,üçüncüsü ise kalan tutar.Ödemelere arsa ve yer ibaresi belirttim. Web tapudan ve davadan baktığımda asliye hukuk ta davalı belirtmesi diye ibare gördüm ve kardeşleri arsayı satınaldığım kişiyi dava etmiş bizim tapuyada böyle bir ibare düşmüş. Burda nasıl yol izleyebiliriz,yorumunuz nedir bu konuyla ilgili. Bilgi rica ederim.
Merhaba, satan kişiye kardeşleri tarafından dava açılabilir, bu mümkün. Bu dava açıldığında, satın alan (yani siz) davanın tarafı gösteriledebilir, gösterilmeyedebilir davanın türüne göre. Sonradan dahil de edilebilir. E-devletinizden tarafı göründüğünüz bir dava var mı kontrol edin, usülsüz bir tebligat yapılmış ve haberiniz yok olabilir. Eğer varsa, vakit kaybetmeden bir avukat ile anlaşın dava dosyasını incelesin. Eğer yoksa, yani siz davanın tarafı değilseniz, iki ihtimal var, ya davaya katılmak üzeresinizdir, taraflara süre verilmiş olabilir, ya da gerçekten hiçbir bağlantınız yoktur dosyayla. Son ihtimalde, tamamen dava dışı bir kişi olarak sizin tapunuzun üzerine bir şerh konulmasının hukuka uygun olmadığını, ancak davaya dahil edilmişseniz tedbirin konulabileceği kanaatindeyim. Yargıtayın Artık satış olmuş, siz de üçüncü kişi konumundasınız, eğer davada davalı taraf olarak gösterilmediyseniz dava dışı kişinin malvarlığı hakkında verilen tedbir kararına itiraz edilebilir.
Merhaba Babamlar 6 kardeş anneleri sağ babaları vefat etti 1 kardeşin babasından Kalan 6 dönüm tarlayı annesinin üstüne aldık anne 87 yaşında tapu izin verdi noterden mirastan feragat ile anne ölünce diğer 5 kardeşin üzerine geçsin diye feragat yapmak istedik noter sağlık raporu istedi hastane olumsuz rapor verdi şimdi bu tarla tapusunu bozmak isterlerse bozabilirlermi satan kişi annenin yani tarlayı alanın okuma yazması yok 2 Şahit te vardı o yüzden topunun sağlamlığı nedir cevap için şimdiden teşekkürler umarım cevaplarsanız:)
Merhaba. Aslında tapuda da annenizden rapor istenmiş olsaydı, sorun yaşamazdınız. Şimdi dava açmak isteyen kişiler noter gerekli görüp hastanenin de vermediğini bahane ederek dava açabilirler. Şahit huzurunda olmuş olması , okuma yazma bilmemesi sebebiyle, şahitlerin bulunması akıl sağlığının da yerinde olduğunu göstermez... Dolayısıyla böyle bir dava atarlarsa kazanma şansları var. Yine de her olayda minik detaylar dava seyrini değiştirebiliyor, siz savunmasını iyi yapar ve mahkemenin dikkatini bazı lehinize detaylara odaklarsanız, davanın reddedilme ihtimali de yok değildir. Daha baştan "kesin kazanılır" ya da "kesin kaybedilir" denilemez genellikle tapu davalarında.
Aylin hanım merhaba. Dedem 2008 tarihinde vefat etti. Dedemlerin köyüne kadastro 2004 tarihinde gelmiş. Dedemin atadan kalma birçok parseli var ve bu parsellerin Osmanlı tapu kayıtları mevcut. Kadastro gelmeden önce 1985 tarihinde bu parsellerden birinde dedem kardeşi ile sınır davası görüyor. Dava 1987 tarihinde karara bağlanıyor ve davayı da dedem kazanıyor. Lakin 2004 tarihinde tapu kadastro köye geldiğinde dedemin evvelden beri mal sahibi olduğu taşınmazlar köy muhtarı, bilirkişiler ve tapu memurlarının onay ve imzası ile "dayımın hanımı" üzerine yazdırılıyor. Yakın bir tarihte tapu kayıtlarından ilgili belgeleri aldığımızda mülkiyet edinme sebebi kısmında "Sınırlandırılması yapılan iş bu 0 ada 0 parsel nolu parsel aslen senetsiz yerlerden olup birlikdeki mevcut tapu ve vergi kayıt defterinde yapılan incelemede kaydına rastlanılmadığı ve x oğlu y ceddinden intikalen ve taksimen gelmek suretiyle 20 yılı aşkın bir zamandan beri nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilliyet ve tasarrufunda bulundurduğu ve bu taşınmazı 1998 yılında b kızı c'ye haricen ve rızaen ve bedeli mukabilinde satarak hak ve alasını kesip zilliyetliğini devrettiği ve alıcısı da halen bu taşınmazı tarla vasfında zilliyet ve tasarrufuna devam ettiği ve mahallinde yapılan inceleme neticesinde muhtar ve bilirkişilerin müşterek beyan ve göstermelerinden anlaşılmakla 3402 sayılı yasanın 14. maddesi gereğince adına nitelikleri bakımından miktarını aşan gayrimenkul tespiti yapılmadığı ve iş bu 0 ada 0 nolu parsel b kızı c adına tarla olarak tespiti yapıldı" yazdığını gördük. Dayımın hanımı dayımla 2003 tarihinde evlenmiş olup bu tarihin öncesinde ne bu köyde ikamet etmiştir ne anne ya da babası bu köyün nüfusundandır. Bununla birlikte evlenmeden önce hiçbir varlığı olmayıp herhangi yerde çalışmamış ve vergi levhası bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu parselleri ücreti mukabilinde devralabilecek duruma sahip değildir. Üstelik yazılı olarak bu parsellerde zilyetlik olduğuna dair hiçbir belge yoktur. Zaten 1998 tarihinden sadece 13 sene geriye gittiğimizde bahsi geçen parsel üzerinde dedem ve kardeşi arasında sınır tespit davası görülmüş olup bu durum da parsel üzerinde zilliyetlik olmadığını ispatlar niteliktedir. Haliyle burada kötü niyet olup muvazaalı işlem ve mal kaçırma vardır. Bu durumu öğrenmemiz üzerine taşınmazlara tedbir koydurduk. Tuhaf olan bir başka durum da "dayımın hanımının" şu anki avukatının ölmüş babasının da bilirkişi olarak bu belgede imzasının olmasıdır. Ve akabinde zilliyetlik olarak ismi yazılan kişilerin bu durumdan haberi dahi yoktur. Ve böyle bir şeyin mümkün olmadığını beyan etmekteler. Bu manzara karşısında biz gerçek mal sahibi olan mirasçılar ne şekilde hareket etmeliyiz?
Merhaba Özer bey. Olay oldukça dallı budaklı, detaylı. Yazınızdan bu konuda bir dava açtınız da devam mı ediyor yoksa henüz hiçbir dava vb açmadınız mı anlayamadım. Dayımın hanımının şu anki avukatı dediğinize göre, bir dava görülüyor olmalı. Eğer bir dava açmadıysanız, süre bakımından dava açılabilir bir durumdur, çünkü dedeniz sağ iken kadastro geçmiş. Süre hariç de veriler lehinize, izah ettiğiniz gibi delilleriniz var. Bir avukatla anlaşmalı ve dava açmalısınız. [email protected] 'ye mail yazarak avukatlık ücretlerimiz hakkında bilgi alabilirsiniz.
Merhaba Aylin Hanım, Benim konu biraz uzun ama özetle; 2009 yılı Nisan ayında 118.000TL bedelle ben ve babam elimizdeki nakit 55.000TL (babam ve ben yarı yarıya) + 66.000 TL (10 yıl vadeli konut kredisi) (-3.000 konut kredisi banka komisyonu) bir daire satın aldık. Banka konut kredisi ve evin tapusu bana aitti. Konut kredisini 8,5 yıl boyunca kendi maaşımla ödedim, babamgille ters düştüm ve 10.2015 yılında evin tapusunu anneme devrettim. Yeni alınan ev daha pahalı ve yeni, bana söz verilen ev fiyatı daha düşük ve daha eski. Ödediklerime karşılık olarak babama ait olan evi bana devredecekti yani evleri takas edecektik ancak aramız bozulduğu için söz verdikleri evi bana vermediler. Babam iki yıl kadar yurtdışında çalışmıştı (2011-2013) ve çalıştığı şirketin yurtiçinde hesaba para gönderme zorunluluğu vardı, benim USD banka hesabıma gönderiyordu. Bu paradan 4.000USD bana evlenirken verdi. Kalan kısmını (yaklaşık 20.000USD) kardeşime ve kendine aldı. Bu süreçte kendi maaşımla hem evin geçimini hem de banka konut kredi ödemesini yaptım. Üç kardeşiz ve kardeşlerimin kredi ödemesine hiçbir katkısı olmadı. Elimde banka konut kredisi ödeme listesi, dekontlar, hesap cüzdanları olmasına rağmen babam ödemeleri kendisinin yaptığını, ev takası konusunda söz vermediğini yani herşeyi inkar ediyor. 2014 yılında da evlendim ve eşim durumdan haberdar. Evlenince 09.2014-10.2019 tarihleri arasında babamgilin söz verdikleri evde oturduk. Kiraya çıktım ve babama ait olan evin kirasını “sen alıp kiranın bir kısmını ödersin” dediler 1 yıl kadar aldım ve sonrasında kiracıyla görüşüp aldığım kirayı da kestiler. Hakkımı istediğimde “senin hakkın yok, oturduğuna say” diyorlar. Bu durum karşısında ben ne yapmalıyım, nasıl bir yol izlemeliyim? Saygılar.
Merhaba. Annenize evi kendiniz rızanızla devretmişsiniz. Bir devrin sonradan aramız bozuldu diye iptal edilmesi zaten mümkün değildir, aramızda sözlü anlaşma varsa ancak vaadedilenler yapılmadı yı yani sizin kandırıldığınızı ispat etmeniz de böyle bir durumda kolay da değildir. Tek güçlü yanınız ödemelerin sizin tarafınızdan yapılması, evet, ancak tek başına yeterli olmayabilir. Davanın çok zor ilerleyecek bir dava olduğunu bilin, buna rağmen tamamen umutsuz vaka da değil, göze alırsanız şehrinizden bir avukat meslektaşımla anlaşıp dava açın.
İyi günler Aylin Hanım ben size miras yolu ile babamdan bize geçen evimiz ile ilgili ve annemin hissesi ile ilgili soru sormak istiyorum. . Babamdan kalan iki evimizi (diğer mallar daha ortak annem ve biz 4 kardeş üstüne) engelli olan abim ve benim üzerime herhangi bir satış ile abimden alınamasın diye abim zihinsel engelli raporu var bende ortak olarak diğer 2 abim ve annemden hisselerini bize devrettiler tapusu ikimizin üzerine . ben sadece korumak üzere ortak görünüyorum. Annem benim ortak olmamı istedi öyle verdi hakkını . Diğer evi de 2 abim ve ben bölüşmek üzere anlaştık. Annem 2 evden de hak talep etmiyor. Çocuklarım arasında paylaşsınlar diyor. Benim sormak istediğim şu an annemle ben ilgileniyorum evli değilim birlikte yaşıyoruz. 2 abim evli ve engelli abimde ayrıldı bir kızı var bizimle beraber ben ilgileniyorum hepsiyle .Annem diğer iki abimin ilgisizliğine kızmaya başladı ve ben kendi hisselerimi sana devretmek istiyorum diyor. Bu mümkün mü? Annem bu arada 68 yaşında. Akıl sağlığı çok şükür yerinde. Bunu bir de diğer beraber yaşadığım abimle beraber ikimizin üzerine tapuda kendi istekleriyle verdikleri evden sonradan 2 abim bi talepte bulunup itiraz davası falan açabilirler mi? 10 yıl geçmediyse itiraz hakları olur diyorlar mirastan devir olduğu için. Cevaplarsanız çok sevinirim.
Merhaba, öncelikle geç yanıt için üzgünüm, umarım görürsünüz. Annenizin bu hisseleri size doğrudan satış ile devretmesi durumunda, bir karşılık almamış olduğu için ileride bunun iptali için dava açılabilir. Mirastan mal kaçırma iddiasına dayalı tapu iptal davalarında 10 yıl süre yoktur, her daim açılabilirler. Bu nedenle; annenizin bu devri size bağış ya da ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile yapması , işlem geçerliliği bakımından daha güvenli birer yol olur.
Aylin Hanım merhabalar , rahmetli dedemden kalan 3 bahçe vardır . Annemler 4 kardeşlerdir . Her bahçeden 3 kardeş bir birlerine pay devrederek sözleşme yaparak birer bahçe sahiplenmiş ve annemede 3 bahçeden çok küçük kullanışsız alanlar kalmıştır. Bu konu hakkında herhangi bir rızamız ve bilgimiz olmadan yapılmıştır. Bu konu hakkında ne yapabiliriz. şimdiden teşekkürler
Merhaba Gizem hanım. Bu gibi bir sözleşme noterde resmi yazılı şekilde yapılmadığı sürece geçersizdir. Bahsettiğiniz "sözleşme" noterde yapılmadığına göre, bu konuda dava açabilmeniz mümkündür. Ancak bu gibi bir davada "ben şu bahçeden burayı bu bahçeden de burayı istiyorum" gibi bir istem olamaz. Bilirkişilerce bakılır, her bir bahçe için ayrı ayrı değerlendirilir, 4 mirasçıya aynen taksim (eşit bölünme) imkanı var mı? Var ise eşit bölünerek anneniz ve kardeşleri arasında paylaştırılmasına karar verilir. Yok ise, ki genelde "yok" şeklinde kararlar çıkmakta, o zaman bu bahçelerin mahkeme eliyle sattırılması ve bedelinin mirasçılar arasında paylaştırılmasına karar verilir. Bu sonucu kabul ediyorsanız dava açılabilir.
Merhabalar aylin hanım teşekkürler hızlı ve güvenilir yorumlarınız için. 2020 yılında emlakçı vastasıyla tanımadığım bir kişiden bir ev satın aldım. Anlaşmamız şöyle oldu benim bir arabam vardı arabamı kendisine verdim ve aynı zamanda bir miktar para da elden kendisine teslim ettim. O gün Cuma olduğu ve hafta sonu noterler kapalı olduğu için aracın devrini pazartesi günü alacağını söyledi aracımı aldı ve aramızda emlakçı, ben, evi satan kişi ve şahit huzurunda bir protokol (sözleşme) yaptık. Bu kişi C.tesi günü arabamı bir arkadaşına vermiş ve maalesef araç ölümlü bir kazaya karışıp pert olmuş. Trafik raporlarında verdiğim arabaya çarpan aracın suçlu olduğu görülmektedir. Bu olaydan sonra biz tapuya gittik ve tapumu aldım. Dün bana bir tebligat geldi söz konusu evin muvazzalı olduğu yazıyor. Evin ilk sahibinin 2. kişiye, 2. kişininde bana muvazzalı bir şekilde evi sattığından bahsediliyor. Davacı şirket; evin ilk sahibi, evi aldığım kişi ve benden davacı olarak görünüyor. Ancak benim böyle bir durumdan kesinlikle herhangi bir bilgim yoktur. Evin eski sahiplerini uzaktan yakından tanımam, herhangi bir kan bağım bulunmamaktadır. Mağdur durumdayım nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim teşekkürler.
Merhaba Sinan Bey, geç yanıt için üzgünüm. Kesinlikle durduk yere mağdur olma ihtimaliniz var. Size açılan davada kendinizi savunmanız, muvazaanın olmadığını kanıtlamanız şart. Muhakkak bir avukatla anlaşın, cevap süresi içinde cevap sunmanız hayati öneme sahip. Davanın sizin açınızdan reddedilmesi (yani sizin hiçbir şeyle sorumlu tutulmamanız) olanaklıdır. Hızlı olmalısınız.
merhaba, 1980 de babam birisinden güven ilişkisine dayanarak bir ev satın almış, bu evin satışı tapuda gerçekleşmemiş. evi satan kişi elinde bulunan çaplı tasarruf vesikasını babama teslim etmiş. bir süre sonra babam resmi işlemeleri yapmak isteyince de adam vefat etmiş. yaklaşık 40 yıldır bu evi kullanıyoruz. vafat eden kişinin mirasçalarını mı bulalım yoksa dava mı açalım bilemedik. bir fikir verebilir misiniz? çaplı tasarruf belgesi tapu yerine geçer mi
Merhaba Reyhan Hanım. Çaplı tasarruf belgesi veya başka bir belge tapu yerine geçmez, satışın yapılmış olduğuna delalet de değildir. Çünkü bu tip bir belge yanlışlık eseri, hırsızlık eseri, vb her türlü birinin eline geçebilir, mahkeme elinde belge olana kesin gerçek maliktir gözüyle bakamaz. Burada babanızın ilk hatası elbette parayı elden vermiş olması, yani para verildiğine dair yazılı belgenizin olmaması. İkinci hata da tapu devri işlemlerini sıcağı sıcağına yapmaması, güvenmesi. Tapulu taşınmazların zamanaşımı ile kazanılması mümkün değildir, yani bu şu demek; burası tapusuz bir yer olsaydı, 40 yıldır biz kullanıyoruz diye hak iddia edebilirdiniz . Ancak tapulu bir yer, kaç yıldır kullandığınızın bir önemi de hukuken olmamakta. Kişinin mirasçılarını bulsanız dahi büyük ihtimalle devretmeyi istemeyeceklerdir hatta sizi yerinizden çıkarmak için , bu arsa bize ait ama işgal ediliyor diye dava açma (ve hatta ecrimisil bedeli isteme) fikri de akıllarına girebilir. Çünkü sizin orada işgalci olmadığınızı , zamanında orayı satın aldığınızı ispat etmenizin çok zor olduğunu onlar da avukatlara danışarak öğrenirler. Dava açarsanız da davayı kazanarak burayı üzerinize almanız ihtimalini düşük görüyorum. Zor , masraflı, uzun süren ve sonucu da kesin olmayan bir dava olur.
Merhaba, dedem ve anneannem yaşarken miras paylaşımında neredeyse bütün değerli mal varlıklarını haksız bir şekilde dayıma bırakıyorlar. Anneme ise küçük bir araziden pay veriyorlar ve üstüne bir küp pekmez vererek parmak bastırıyorlar. Annem okuma yazma bilmediği için bu şekil kandırılmış bize bu olayları anlattı. Dedem ve anneannem, annem ve dayım hayatta değiller. Biz altı kardeş olarak dayımın çocuklarına bu durumda dava açabilir miyiz? Eğer alabilmek mümkünse geriye dönük annemizin hakkını alabilir miyiz?
Dava açılabilmesine bir engel yok ancak anneniz dahil işlemin tüm tarafları ve o dönemde yaşayan herkes vefat etmiş olduğu için büyük ispat problemleri yaşarsınız. Annenizin kandırıldığına dair belirtmediğiniz başkaca delil yok ise (yazılı delil gibi) kolay kolay kazanılabilecek bir dava değil.
Merhaba. Benim durum biraz ilginç. Eşim bana geçen sene boşanma davası açtı. Barışma şartı olarak, annemin ev ve dükkanını çocuklarımın üstüne vermesini istedi. Herkes buna şahit. Çocuklar reşit. Üniversite öğrencisi ve benden nafaka alıyorlar. Annemde iyi olacaksanız vereyim dedi. Annem 68 yaşında. Tapuda ev ve dükkanı satış şeklinde verdi. Herhangi bir raporda almadı. Çocuklarım, anneme herhangi bir para ödemesi yapmadı. Fakat eşim 6 ay sonra tekrar boşanma davası açtı. Çocuklarıda bize düşman etti.1 yıldır çocuklarımı annem ve babam dahil göremiyoruz. Bizi resmen kandırdı. Whatsapp da bununla ilgili ifadelerde bulundu. Çocuklarla bir olup bize savaş açtığını, elimizden herşeyi alacağını, bana bir daha baba bile dedirtmeyeceğini vb. yazdı. Şimdi annem evini ve dükkanını geri istiyor. Bununla ilgili tapu iptal davası açabilirmi. Açabilirse kazanma ihtimali varmı? Eğer açarda kaybederse, ilerde kardeşim ve benim açacağım muris muvazası davasında hak kaybına bir sebebiyet verirmi. Cevabınız için şimdiden teşekkürler.
Merhaba öncelikle geç yanıt için üzgünüm umarım görürsünüz. Anneniz tapu iptal davası açabilir, kendi rızasıyla yaptığı satışın iptalini isteyeceği için, her ne kadar kandırılma gibi sebepler olsa da , ispatı zordur. Davanın kazanılması mümkündür ama kesinkes değildir. Mahkeme her iki tarafın da delil gücüne bakar, baştan kesin konuşmak hukuka ve mantığa uygun bir vaat olmayacaktır. Açar da kaybederse, ileride sizin tarafınızdan açılabilecek bir muris muvazaası davanıza doğrudan etkisi olmaz. Ancak dolaylı olarak hakime bir "kanaat" verebilir mi, orası meçhul. Hukuken etkisi olmaz, olmamalı diyelim. Annenizin davası için bir avukat ile anlaşıp süreci başlatmanızı öneririm.
Merhabalar; Annem 10yıldan daha uzun süre önce 2 teyzemle beraber dedemden kalan arsa daki haklarını dayımın kendilerini kandırmaları sonu ( annem ve teyzemler ilkokul mezunu) diğer dayım , kandıran dayım, dayıoğullarına devretmiş. Bu 3 kız kardeşe de 8 paydaşın olduğu küçücük arazileri vermişler. Bundan çok çok zaman sonra farkediyorlar bunları ama iş işten geçmiş oluyor. Sene 98 falan sanırım. Nası bir yol izleyeceklerini bilmiyorlar. Annem bu kandırmacadan kısa bir süre önce babamı kaybetti, babam kanserdi zaten zorlu bir süreç yaşamıştık. Babamın ölümünden sonra annem kaldıramadı psikologa gitti, depresyon ilaçları kullanmaya başladı. İlaçlara yeni başladığı zamnalarda dayım bunu fırsat bilmiş. Ben ve kardeşim daha liseye bile gitmiyorduk. Zaman aşımı varmı bunun iptali için, ya da kanıtlamak için ne yapılabilir. '. bir sorum da Şimdi de dayıoğulları üzerlerine yapılan arsa ile yetinmeyip, annemgilin üstüne 8 paydaş olarak verilen arsa için de tekrra imza alıp güya başka bir dönüm devredeceklermiş. Siz imza atın sonra size devredilecek diyorlar. İlk kandırmacalı devirden sonra 3 kuruş devredilen küçük ve çok paydaşlı arsa için devletten teşvik pirimi alıyorlarmış annem adına sahte imza atıp( bunu daha 1 ay önce öğrendim) Bizim onayımız olmadan ekip biçip mahsülün parasını da yemeleri yıllardır cabasıymış. Şimdi bir de 85 yaşındaki annanemden akli dengesi yerinde raporu almışlar. Kadının üstüne olan tarlayı da kendi üzerlerine yapacaklarmış( annanem bu akli dengesi yerinde raporu alırken depresyon ilacı kullanmaya başlamıştı) Annanem i kandırmışlar zaten. Malını alıp başlarından atmak dertleri ama kadın buna imkan bile vermiyor. Annanem vefat ettikten sonra bu devre itiraz edebiliyor muyuz? Ve şimdi yine dayıoğullarımın anneme attırmaya çalıştığı imza için nasıl bir yol izlemeliyiz ilk sorum ışığında? Teşekkür ederim
Merhaba Satı hanım. Böyle kandırmalar çok oluyor, çok üzücü bir durum malesef. Bu tip durumlarda zamanaşımı işlemiyor, anneniz henüz sağ iken annenizin kendisinin dava açabilmesi (ben kandırıldım diye) mümkün. Bu tapu işlemlerinin tam da annenizin psikiyatrik (depresyon) ilaçları kullanma döneminde olması iyi, eğer bu ilaçlar ve tedavi kayıtları bir hastanede var ise, yani muayenehanede özel değil de bir hastanede bu tedavileri aldıysa, reçete kayıtları vb sağlık bakanlığında var ise, bir tapu iptal davası açtığı vakit anneniz, psikolojik sorunlarından faydalanılarak kandırıldığına dair o kayıtların istenmesini talep edebilecektir ve bu sizin çok yararınıza olacaktır. Fakat "85 yaşındaki annanemden akli dengesi yerinde raporu almışlar. " kısmını anlayamadım, bunu hangi hakla kadıncağızı götürerek nereden almışlar? Anneannenizi kim nasıl alıp rapor almaya götürebiliyor, buna engel olmalısınız. Anneniz bakımından, şu anda anneniz geçmişte yapılan devirlerin üzerine bir daha yine aynı kişilere başka bir devir yaparsa, geçmişte bir kere kandırıldı, ikinciye de mi kandırıldı diye düşünür mahkeme doğal olarak, bir insanın sürekli üst üste kandırılıyor olması, depresyonunun ve akli dengesinin hep sıkıntılı olması, mahkemede şüphe uyandırabilir. Annenizin şu anda yeni bir işlem yapması, geçmişteki işlemlerin iptali için açılacak davaları da sıkıntıya sokabilir. Ancak anneannenizin işlemleri annenizi etkilemez, ya da annenizin işlemleri anneannenizi etkilemez. Her halükarda, anneniz vefat ettikten sonra siz yapılan işlemlere karşı kendiniz annenizin mirasçısı sıfatı ile dava açabilirsiniz. Anneniz sağ iken, anneanneniz vefat ederse, anneannenizin mirasçısı sıfatını anneniz taşır, siz değil. Kendi adınıza dava açabilmek için annenizin de anneannenizin de vefat etmesi gerekmekte. BU AŞAMADA anneannenizin kısıtlanması için derhal bir dava açılabilir, akli melekelerinde sıkıntı var ise. Böyle bir durumda anneannenizin vasisi siz olursunuz örneğin. Anneannenizin üstündeki taşınmazların devri için, vasisinin onayı olmadan kimse işlem yapamaz hale gelir. Anneannenizin akli melekeleri sıkıntılı ise, en azından emareler var ise, kısıtlılık ve vasi atama için dava açmak konusunda bir avukattan yardım alın. Büromuzun hizmet bedelleri hakkında bilgi almak için [email protected] 'ye mail yazabilirsiniz.
Merhabalar 1993 yılında babam bir arsa satın almış arsanın sadece noter satışı var yeri konumu belli arsanın satış yapan kişinin adı soyadı ismi noter belgesinde var noter satış usulüne göre yapılmış dava açılması durumunda yer hak talep edilebilir mi ? Teşekkürler
Taşınmazların satışının noterden yapılabilmesi mümkün değildir, noter satışı ile kastettiğiniz yapılan işlem "taşınmaz satış vaadi" olabilir düşüncesindeyim. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin gereği olarak tapuda devir yapılmadığında, devrin yapılabilmesini sağlayabilmek için dava açılması sözleşme tarihinden itibaren 10 YIL içerisinde mümkün. 1993'ten bu yana 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği için, hak talep edilemez.
Merhaba Ben 2,5 seneyi aşkın süre önce, tapuda tek daire olarak görünen ayrı yapılmış ters dubleks bir evi kredi çekerek satın aldım ve ailemle birlikte taşındım. Üst kata ailemi yerleştirdim (anne baba kardesler) bodrum katta da kendim yaşıyordum. Kredi borcu ve tapu sahsima ait. Peşinat 45bin sigortalar emlak vs hepsini kendim ödedim. Babamdaki 20bin ve bende kalan 16bin gibi bir parayı birleştirip taşınma ve yerleşme masrafları için kullandık. Her ay da yararlanma ücreti gibi babamdan 750tl gibi bir ücret aldım. Sözlü yada yazılı bir kira sözleşmemiz yok. (Ki hiç yardımcı olmayacaklarsa ben oraya 3bintlye kiracı alırdım) Kızkardeşim ve babam anneme kötü muamelede bulunuyor, tehdit ediyor, evimden kovmaya kaçırmaya çalışıyormuş. 6 ay önce de kız kardeşimin anneme saldırdığını görünce evimden artıracağını söyledim. Ve annemi bodrum kata yanıma aldım Bunun üzerine biz onları şikayet etmeden onlar iftira yoluyla şiddet mağduruyum yalanlarıyla hakkımızda sikayetci olup evimi gasp ettiler. Bu olayin kısa süre öncesinde TOKİ den almak için babam adına başvuru yapıyorlar, abim de annem adına başvuru yapıyor. Aynı hanedeki karı koca basvuramaz kuralı yüzünden aralarında gerginlik oluyor, yine de başvuru yapılıyor. Kızkardeşim TOKİ'den ev alamıyorsam bu ev benim olur düşüncesi ve art niyetiyle, "hesap nonu yaz da kredi payımizi göndereyim" yazıyor, bende sinirli diye tepki vermeden no veriyorum, hesabıma para atıyor. Yani beni tuzağa düşürmüş, çok geç anladım. Ve ailevi sorunlar patlak verince iki defa daha attı ve açıklama ..parsel..ada.. bölümKREDİPAYİ yazmış. Konutun tahliyesi davası açtım, verdikleri dilekçede "kiracıyım günü gününe ödedim" dedikleri ki bu da yalan kiracı degillerdi. Verdiğim dilekçede kiracı olmadıklarını dekontu sunup iki üç dekontla evimi hile ile gasp etmeye çalıştıklarını yazdim. İlk durusmada avukat bulmuşlar ve ortak kullanılan 20bini peşinat parası verdiklerini ve krediyi de ortak ödediklerini, dekontlari olduğunu, tapu iptal davası açacaklarını söylediler. Kiracıyım diye dilekçe verip eve ortağım dediler ve evimi mahkeme yoluyla gasp etmeye çalışıyorlar. İlk dekont tarihi 21 Eylül 01 30 yani abimin davalıya TOKİ ile ilgili yazdığı mesajdan yarım saat sonra. Ve benim kredi günüm ayın 21 değil 20si. Bunların çıktısını aldım. Ve davalıların TOKİ ye başvurduğuna dair de ekran resimleri aldım, kanıt olarak sunacağım. Benim durumum için ne dersiniz?
Merhaba Ömer bey. Bir kişinin hem kiracı olduğunu iddia etmesi hem de mal sahibi olarak hakkı olduğunu iddia ederek tapu iptal davası açması çok da mantıklı gelmiyor kulağa. Nereden tutturursak gibi bir strateji izliyor olabilirler ancak bu yanlış bir tutum. Elinizdeki delilleri sunun elbette. Ancak karşı tarafın nasıl bir avukatı var ise, siz de haricen yorum alarak değil de bir avukatla anlaşarak dosyayı takip ettirirseniz,, sizin için daha iyi olur. Kendiniz konutun tahliyesi için açtığınız davada talebinizi olması gereken gibi yaptınız mı, talebinizin kabul edilemeyecek (kanunda düzenlemesi olmayan) yanları var mı, bunları bilemiyorum. Eğer davayı usülüne uygun açtı iseniz, elinizdeki delillerinizi de sunar iseniz, mahkeme hem onların sunduğu dekont vb delillere bakacak, hem de sizinkilere ve bir karar verecek. Her iki tarafın delillerini önüne koyup da bakmadan, buradan kestirmek ve "kazanırsınız" ya da "kaybedersiniz" demek biraz falcılık olur.
Merhaba kolay gelsin blog'unuzu okudum açıklayıcı bilgiler verdiğiniz için teşekkür ederim. Bizim durumuz şu şekilde Dedem 2 evlilik yapıyor ilk eşine ayrılırken mülk vermemek için 2. Eşi yani Babaannemin de ilk eşinden olan üvey Amcamın üzerine arazilerini devrediyor bir süre sonra dedem üvey amcadan yerleri almak istiyor ama vermiyor bu arazilerin içinde de bizim şuan ki evimiz yapılıyor 1990-91 yıllarında elektrik su abonelerini alıp orada yaşıyorlar yaklaşık 15 20 yıl sonra bizimde bilgimiz olmadan bize vereceğini düşünürken kayın biraderinin üzerine geçiriyor dava açılır geri alabilirler diyede üvey Amcamın kayın biraderide başkasının üzerine geçiriyor daha sonrasında bazı arazileri sattığı için 3 Halam Babaannem ve Babam mahkemeye veriyorlar Üvey amcam kaybederim belki yoksa ceza öderim ceza ödeyeceğime yerinizi vereyim diyerek yazılı değil sözlü bir şekilde babamı Babaannemi ve 1 tane halamı ikna edip davadan yazılı feragat ettiriyorlar. Sonrasında mahkeme sonuçlanıyor Yargıtaya temyize çıkartılıyor ve davaya devam eden 2 halam bizim şuandada ikamet ettiğimiz evin arazisinden hisse payını alıyor ama geri kalan 3.cü şahışta kalıyor bu mahkeme 10 yıl oldu şimdi noterden ihtar çekiyor geriye dönük borcunuzu ödeyin ödemediğiniz taktirde çıkartılacaksınız şeklinde annem ve babam ayrıldılar ve babam bu davadaki feragat nameyi annemden bilgisiz verdi evimizi de biz kendimiz yaptırdık dedem zamanında sadece yaptıracağımız araziyi vermiş evi yaptırdığımız dair şahitler var yıllardır su abonesi de annemin üzerine arazide gözümüz yok sadece amacımız evimizi almak öyle bir şansımız var mı varsa eğer yardımcı olursanız çok sevinirim şimdiden çok sağ olun.
Semih bey, dediğiniz konu bir dava konusu; size ihtarı çeken kişi bir dava açar ise, siz de o davaya karşı dava olarak evin size aidiyetini kanıtlamak için ayrı bir dava açmak imkanına sahip olursunuz. Feragatten haberiniz olmadığını , evin de sizin tarafınızdan inşa ettirildiğini ispatınız zor görünüyor...
Merhaba tapuda pay sahibi olan babama ait olan 150 metrekareyi 50 50 olmak üzere pay sahibi olmayan iki kardeşe bölmek istiyoruz. Fakat tapu bize arsada imar uygulaması olmadığını dolaysıyla pay sahibi olmayanlara bölünerek devredilemeyeceği ya ancak tamamını bizden birine satabileceğini ya da pay sahibi başkasına bölebileceğini öne sürerek reddettiler. Ancak dava yoluyla bu işlemi yapabilirsiniz dediler. Bir kaç avukata sordum bu dava nedir ancak kimse bilmiyor. Tapu müdürü de haricen bir satış söz yapıp tapu iptal ve tescil davası açın babanıza karşı ve sulh olun dedi. Bu dava ile bölünebilir mi pay? Kaç yere sorduk ama cevap alamadık. Bilgilendirirseniz seviniriz. Kolay gelsin
Merhaba Merve hanım. Böyle bir dava açmak teorik olarak mümkündür ancak bu dava kabul edilmez. Bunun sebebi, İmar Kanunu ve ona dayanarak oluşturulan Genelgelerin, imar uygulaması olmayan yerlerde hisseli satışı yasaklıyor olmasıdır. İmar kanunu ve dayanağı kanun olan Genelge, ister imar planı olmayan yerlerde, isterse imar planı olan yerlerde daha evvel herhangi bir şekilde edinilmiş hisselerin bölünmeden aynen satışına ise yasak getirmiyor. Tapuda size söylenmek istenen bu idi. Şimdi, mevcut kanun ve Genelge'deki düzenleme bu iken , bir mahkeme kararı elde etmeye çalışmak risk, bu davalar masraflı ve seneler süren davalardır ve sizin durumunuzda sonucu da garanti değildir. (Haricen satım sözleşmesi yapıp dava açıp sulh olmakla bu sağlanamaz, o seçeneği aklınızdan çıkarmanızı tavsiye ederim.) Bu tip bir davaya gönüllü olur iseniz, davanın kazanılmama olasılığının çok yüksek olduğunu bilmelisiniz.
Sayın Avukatım size sorum şu şekilde 2016 yılında babam herhangi bir para almadan 2 evimizi bir evi amcama bir evi de diğer amcama olmak üzere amcamlara satış olarak gösterip evleri vermiş. Fakat ne nakit olarak ne de banka yoluyla gelen herhangi bir ev karşılığı para yok. Bunun için miras kaçırmadan dava açabilir miyim. Dava açmak için illa babamın vefat etmiş mi gerekiyor. Babam şuan sağ 2027 yılından sonra babam vefat ettiğinde evin satış yapılmasından 10 seneden fazla geçince dava açabiliyor muyum ya da babam evi satış olarak gösterip herhangi bir para alamadığı için parasını ya da evlerini geri alabilir mi ? Ayrıca izmirde bulunan hukuk büronuz istanbulda avukat desteği sağlayor mu. Sorularımı cevapladığınız için teşekkür ederim.
Merhaba Irmak hanım, sizin davacı olabilmeniz için babanızın vefat etmiş olması gerekiyor. Çünkü o hayatta iken henüz hukuken mirasçı sıfatını kazanmış olmuyorsunuz. Mal kaçırma konulu davalarda 10 yıl süre yoktur, o nedenle babanızın vefatından sonra herhangi bir tarihte açabilirsiniz. Büromuz Türkiye'nin her yerinde hukuki hizmet sağlıyor, ileride bir dava gündeme gelirse tabii ki yardımcı olmak isteriz. Sevgiler.
Merhabalar; babam bit trafik kazası yaptı yayaya çarptı ama şuanda gayet sağlıklı yaya. Ceza davası açılacakmış dava açılmadan babam tarlasını kardeşime devretmiş. İleride dava sonucuna göre bir tazminat durumunda icra işlemi v.s gibi başka durumlarda devrettikleri mallara bir dava açılabilir mi? Sadece ceza davası açılmış bu durumda tarlasını devretmiş olsa bile bir sorun olur mu? Avukat v.s ücret için paraya ihtiyacı var satması gerekli. Bu işleme mahkeme karışabilirmi?
Merhaba Mehmet Bey, tapu iptal davalarında sadece devir zamanına yönelik inceleme yapılmıyor. Devrin para karşılığı yapılacak gerçek bir devir olup olmadığı önemli. Eğer babanız tarlasını kardeşinize para karşılığı olmadan devrettiyse elbette bunun bir mal kaçırma olduğu ileri sürülerek dava açılabilir. Para karşılığı yapıldı ise, bu devrin mal kaçırma amaçlı olduğunu ispatlaması zor olacaktır davacı tarafın.
Merhabalar.umarim görürsünüz önceki mesajı tam yazamadım.gitmedi heralde. Benim durumum şöyle. Babam 2022 Eylül ayında vefat etti. Vefatından önceki yıllarda eski eşimim kışkırtmaları yüzünden aramız iyi değildi görmeye gelsem bile kapıdan kovuluyorduk.ona bir yolunu bulup eski eşimle de anlaşarak bana verecegini söylediği daireyi kızlarımın üstüne geçirdi eski eşim babam ve annem ile bu daire için yakınlık kurdu ve istediğini de yaptırdı.babam öldükten sonra sadece 1 tane araba miras görünüyor öteki daireyi de annemin üzerine geçirmiş.bizim derdimiz annemde olan değil kızlarımda olan dairede.eski eş babam öldükten sonra annemle bağlantısını da kesti alacağını almış çünkü. Şimdi bu dairenin kızlarıma ne şekilde iltikal ettiğini bilmiyorum.ortada vasiyetname yok ancak ölüm zamanından sonraki gün babamın çantasını kaçırdığını gördüm içinde muhtemelen benim görmemi istemediği evrak vardı bunu o zaman engelleyemedik.simdi vasiyetname mi var bakım sözleşmesi mi bilmiyorum bu tapu nasıl iptal olur tenkis davası açılsa ne şekilde ilerler.baska ne gibi engel olabilir o tapuyu bozmamız gerekiyor ama nasıl.eski eşim şerh var diyor tapuya nasıl bir serh düşülmüş olabilir.babam eski eskinin satmamasi için önlem almış olsa nasıl önlem almıştır.
Merhaba, tenkis ve tapu iptali farklı taleplerdir öncelikle onu belirteyim. İkisi yönünden de dava açılması mümkün ancak görünen o ki bilinmeyen çok şey var şu an. Bu şekilde bir davadan önce babanızın terekesinin tespiti için bir tereke tespiti davası açılmalı, bu davada babanızın eskiden sahip olduğu ancak devrettiği malvarlıklarının da incelenmesi mahkemeden talep edilmelidir. Herşeyi açık ve net bu tespit davası ile gördükten sonra tapu iptali ve / veya tenkis davası açılması daha sağlıklı olacaktır. Tapudaki şerhin ne olduğunu bilebilmek tapu kayıtlarını incelemeden / mahkeme tarafından istenilip de getirtilmeden mümkün değildir, bilemiyorum.
Merhaba Rahmetli babam 1990 annem öldüğünde üvey annemle evlendi Onunlada 1992 yılında boşandı Ekonomik durumu bozulduğu için hemen hemen tüm yerlerini 1993 yılında sattı. Şu an mürasçısı olduğum yerin bir kısım hissesini yine bu1993 yılında köyden uzak bir akrabamıza sattı. 1994 yılında farklı bir bir kadınla evledi 1995 yılında bu kadınla da boşandı ve tekrar ilk üvey annemle 1996 yılında evlendi. 2006 yılında babamın satmış olduğu o hisseyi satın aldım. 2016 yılında babam öldü ve üvey annem bu hisseyi mal kaçırma makastlı ivazlı diye dava açtı Haklı olmama rağmen davayı kazandı. Babamın 3. Şahsa yaptığı 1992 yılından aldığım 2006 yılına kadar geçen sürede neredeyse 15 yıl sonra 3. Şahıstan ben aldım Malın 3. Şahsa satışında üvey annemle babam evli değillerdi. Ayrıca babamdan yine üvey anneme mirasta kaldı Ama nasıl oluyorda bu davayı kaybettim akıl mantık kanun anlayamıyorum. Yargıtaya gitmeyi düşünüyorum Orada nasıl bir karar çıkar? Ayrıca Yargıtay sürecinde avukatımı değiştirebilir miyim ?
Merhaba. Tabii ki mahkeme ne gerekçe ile karşı tarafın davasını kabul etti , bilemiyorum. "hisseyi satın aldım." dediğinize göre, devir karşılığı bir para ödemiştiniz babanıza sonuçta, onun dekontlarını da sundu iseniz mahkemeye, aslında eliniz çok da zayıf değil yani. İstinaf ya da Yargıtay, kanun yolu hangisi ise (kararda gösterir) o yola başvurmalısınız. Avukatınızı her aşamada değiştirebilirsiniz, ondan çekilmesini isterseniz çekilebilir yani istifa edebilir. Ancak istifa etmezse ve siz de avukatınızı azlederseniz, sizinle sözleşme yaptı ise, sözleşme ile kararlaştırılan ücretini sizden talep edebilir, davayı sonuçlandırmamış olsa dahi. Sözleşme yapmadı ise, asgari olarak tarifede geçen ücret miktarını yine isteyebilir. O konuda iyi düşünün.
Merhabalar,size bir sorum olacaktı. 2017 yılında dayım tarlasını satmak istedi yanında çocuklarıda vardı bende alabileceğimi söyledim parayı elden verdim ve tapuda satışı yaptık dayım 82 yaşındaydı ozaman, 2 yıl önce dayım vefat etti şimdi çocuklarından biri tarlayı geri istiyor ihtar çekmiş noterden bu mümkün olabilir mi?
Merhaba, mümkündür Mehmet bey. Elden ödeme en büyük sıkıntı. Hukukta "tanıkla ispat sınırı" kavramı var. Tanıkla ispat edilebilecek para, ancak belli bir miktara kadardır diyor kanun. Bu ispat sınırı, 2023 yılı için 14 küsür bin liradır. Kanun, bu miktarın üzerindeki bir paranın elden alınıp verilmesini, arada akrabalık olsa dahi makul ve akla uygun görmüyor. Hele ki taşınmaz satımı için, o miktarda parayı elden veren sonuçlarına katlanır diyor kısacası. Dayınızın çocuğu iyi niyetli değil. Ancak kanun yazılı belge var mı ona bakıyor. Tapu iptaline gidebilir durum...
iyi günler aylin hanım benim babam yaklaşık olarak on yıl önce sırf yeşilkartı iptak olnasın diye dedemden kalan bütün mirasını amcama devretti. şu an da tapuları geri almak istiyor ama amcam geri vermek istemiyor bu durumda bizim başvurabileceğimiz hukuki yol nedir cevaplarsanız sevinirim
Merhabalar, bu devirler karşılığında amcanız herhangi bir bedel ÖDEMEDİYSE, bu duruma tanıklık edebilecek kişiler varsa, ayrıca sırf tanık yeterli görülmeyebiliyor, whatsapp yazışmaları ya da başka türlü göstergeler varsa, dava açabilmeniz mümkündür. Şu davası açıp şöyle yapın diyebilmem mümkün değil. İşin ucunda tüm malvarlığı gibi bir durum olduğundan, böylesine teknik bir davayı bir meslektaşımla anlaşarak açtırın.
Merhabalar, öncelikle yorumların her birine tek tek cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Bundan yaklaşık 1 sene önce babam kendisine yeni bir ev almak için arsa satmak istedi. Satmak istediği arsanın piyasasını bilmiyormuş. 2 tane alıcı satacağını duyar duymaz hemen fiyat vermek için gelmişler, biraz pazarlık ettikten kısa bir kaç gün sonra ikna edip o zamanki değerinin çok altında anlaşmışlar. Sözün özü 2 ortak gelip babamı kandırmışlar ve değerinin üçte biri fiyatına sattırmaya ikna etmişler. Babam o zaman 65 yaşının altında olmasına rağmen halen bir kaç psikolojik ilaç kullanıyor. Bu konuda ne yapabiriz. Babam kendi adına bu satışın geçmişe dönük satışının iptal edilmesi için neler yapabilir? Bu süreç nasıl işler? Cevaplarsanız sevinirim. Teşekkür ederim...
Merhaba Kazım bey, babanızın içinde bulunduğu durum zor bir durum. Zor diye nitelememin birçok sebebi var. Öncelikle; babanızın kullandığı psikolojik ilaçların, ya da o ilaçların etki ettiği rahatsızlığın hukuki işlem yapma ehliyetine etkili olup olmadığı önemli. Bu şu demek; her psikolojik rahatsızlık hukuki işlem yapma ehliyetini ortadan kaldırmıyor. Bir davada mahkeme bunu da inceleyecek, bilirkişi raporu alacak, bilirkişi raporunda hukuki işlem yapma ehliyetine etkili ilaçlar / rahatsızlık değildir denir ise, davanın reddedilmesi olasılığı artar. Bunun haricinde bedel bakımından; bedelin piyasa rayiçlerine göre çok düşük olması lehinize tabi. Ama tek başına tapunun bozulması sebebi değildir. Örneğin psikolojik kısımdan hiç bahsetmeden sırf buna dayanarak dava açılırsa reddedilme olasılığı yüksektir. Veya psikolojik sebebe dair bilirkişi raporu işlem ehliyetine etkili olmadığı yönünde gelirse, davanın ikinci dayanağı olan bedel düşüklüğü tek başına kabul için yeterli olmayabilecektir. Babanızın psikolojik rahatsızlığı bakımından dinlenebilecek tanıklar var ise, veya tanık harici burada yazmadığınız başka deliller, o zaman dava açılması değerlendirilebilir. Sonuç olarak, açılırsa kesin kaybedilir bir davadır demiyorum kesinlikle. Ancak çok çok da sağlam dayanaklarımız yok, bu belirttiğim sebeplerle. Uzun , masraflı ve kazanılması da zor bir süreç olduğunu kabul ederek yine de bu yola girmek isterseniz, bu tip davalar konusunda çalışan bir meslektaşımla anlaşın ve süreci başlatın. Benden daha detaylı bilgi almak için her zaman [email protected] 'ye mail yazabilirsiniz. Saygılarımla
Merhabalar bundan yaklaşık 2 ay önce bir tapu alımı gerçekleştirdim fakat aldığım tapu 20 hissedardan oluşmaktaydı ek olarak 4 ayrı hissedarında bulunduğu bu tapu üzerinden tapu iptal ve tescil davası açıldı diğer hissedarlardan birisinin tapuyu satın aldığım kişilerin numaralına ulaşıp daha fazla fiyat teklifi etmek gibi şeyler ile satıştan vazgeçirmeye çalıştı fakat satın alım yaptığım hissedarlar buna karşıt durup satıştan vazgeçmediler ve satışı gerçekleştirdiler şimdi bu durumla alakalı tapu iptali ve tescil davası açıldı ayrıca üzerinde tedbir koydurmuşlar buna karşı yapabileceğim herhangi bir itiraz hakkım veya bu tapuyu ihaleye çıkarttırabilmek gibi bir durumum olur mu ?
Mustafa bey, tapu iptal ve tescil davasının çok sayıda sebebi olabilir. Sebeplerine göre yapılabilecek savunmalar da, tapunun gerçekten iptal edilme olasılığı da değişir. Umarım davaya cevap süresi geçmeden bir avukat meslektaşıma gelen dava dilekçesini bizzat göstermişsinizdir. Dava dilekçesini inceleyerek dayanılan sebebin ne olduğunu görmek, yorum yapabilmek için çok kritik öneme sahip. Tapuyu ihaleye çıkarttırmak ne sebeple olsun? Tapu iptal ve tescil davası sürecinde ve sonucunda bir ihale olmaz.
Merhaba 2017 yılında kaynanamın bahçesine kendimize ev yaptık bu esnada aynı bahçede kaynanamın ve kaynımında evi var.2020 yılında harita mühendisi falan getirdik bahçeyi bölerek tapusunu üzerime aldım 2 şahitle kaynanam kendi evinide kızının birine tapusunu verdi.Fakat bir konuşma geçtiğinde bana istesek biz senin tapunu bozdurabiliriz diyorlar bozdurabilirlermi arsa kaynanamın evi eşimle ben yaptım bu konuda bana yardımcı olurmusunuz bu konuşmalar çok canımı sıkıyor bu konuda ben ne yapabilirim şimdiden teşekkürler.