Nafaka Ödemeyene Ne Yapılabilir?

Nafaka, yükümlüsü için de alacaklısı için de önemli bir husus. Ortada bir mahkeme kararı var iken, ben kararı tanımıyorum, ödemiyorum demek mümkün değil. Mahkemeler, keyfi olarak değil kanun elveriyorsa ve durum gerektiriyorsa nafakaya hükmeder. Nafaka ödemeyene ne yapılabilir? Ödemeyen nafaka yükümlüsünden alacağın icra yoluyla tahsil edilmesi, ayrıca da 3 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması için dava açılması mümkün.

Son zamanlarda nafakayı süreli hale dönüştürülebilip dönüştürülemeyeceği, yani zaman bazında limitlenip limitlenemeyeceği ile ilgili gündeme gelmesiyle duyar olduk. Henüz bu konuda yapılan bir kanuni düzenleme yok. Nafakanın süresi, süreli olmasının gerekip gerekmediği, süresiz nafakanın temel insan halarını ihlal edip etmediği gibi meseleler gerçekten önemli, ancak tamamen ayrı birer inceleme konusu. Bu yazımızda bunlara değinemeyeceğiz. Nafaka ödenmeze ne olur , ona odaklanacağız.

Nafakanın Tahsili İçin İcra Takibi Yapılması

Bir nafakaya hükmedildiğine, onu illa ki icraya koymak zorunluluğu yoktur, nafaka borçlusu icra takibi açılmadan ödeme yapmaya başlamış ise, icra takibi açılmak zorunda değildir. Henüz ödenmeyen gelecek aylara dair açılmasına da bir engel yoktur.

Mahkeme kararı olan bir alacağa itiraz edilmesi , istisnai haller haricinde mümkün değildir. Dolayısıyla nafaka takibine dair ödeme emrini alan kişinin icra dairesine örneğin “ekonomik durumum iyi değil, ödeyemeyeceğim” şeklinde itiraz etmesi mümkün değildir. Davada nafaka kararının verildiği tarihten sonra ekonomik durumda olumsuz bir değişim olduysa, nafaka yükümlüsü nafakanın azaltılması ya da kaldırılması için ayrı bir dava açmak zorundadır. İlamlı icra takiplerinde icra dairesi bu itirazları dinlemez. Nafaka borçlusu olarak şikayet edilen kişi, şikayetten sonra dahi nafakanın kaldırılması yahut azaltılması için dava açarsa, ceza mahkemesi uygun görürse azaltım ya da kaldırma talepli davanın sonucunu bekleyebilir.

Dolayısıyla, nafakaya dair ilamlı icra takipleri usülüne uygun bir dava açılarak itiraz yapılmaz ise kesinleşir, kesinleşmiş icra takibine rağmen ödeme yapılmazsa, işte o zaman nafaka borçlusu hakkında şikayet yapılabilir, ceza davası açılabilir, ceza verilebilir ve nafaka borçlusu hapse girebilir.

Nafaka Kaç Ay Ödenmezse Ceza Verilir?

Burada yanlış bilinen bir noktayı hemen netleştirelim. “Nafaka 3 ay ödenmezse ancak o zaman ceza verilebilir” ya da “3 aylık nafakasını ödemeyene ceza verilir” bilgileri tamamen yanlış. “3 ay” yanlış anlaşılması şuradan geliyor; nafakanın ödenmemesinden kaynaklanan şikayet hakkının zamanaşımı 3 aydır. (Her halükarda istisnaen 1 yıl) Bu şu demek; ödenmeyen her ayın nafakasının ödenmediğinden bahisle 3 ay içinde şikayet yapabilirsiniz. Ancak şikayet edebilme hakkının doğması için, yani ceza davasının açılması için bir aylık nafakanın ödenmemiş olması dahi yeterli. Üç ayın önemine örnek verirsek; nafakaların her ayın ilk haftası ödeneceğine dair karar kuruldu, haziran temmuz ve ağustos nafakaları ödenmedi, şu anda da eylülün biri olduğunu farz edelim. Haziran ayının nafakasının ödenmemesini şikayet konusu edecek isek, bunun için eylülün ilk haftasının sonuna kadar davayı açmamız gerekir. 3 aylık zamanaşımı süresi, haziran ayı nafaka alacağını ceza davasına konu etmek için eylülün ilk haftasının sonunda biter. Eylülün ilk haftasından sonra artık sadece temmuz ve ağustos ayını şikayetimize konu edebiliriz. Bir ayı mı, iki ayı mı, üç ayı mı şikayetimize konu ettiğimizin pratikte cezanın düşmesi için yapılacak ödemede önemi var. Aşağıdaki başlıkta ele alacağım.

Bu zamanaşımı, şikayete yani ceza davasına ait zamanaşımı. Yoksa nafaka alacağının zamanaşımına uğraması değildir. İcraya koyulmadıkça nafaka alacaklarının zamanaşımı 10 yıl, icraya koyuldukça ve icra dosyasında gerekli yenilemeler yapılarak dosya açık tutuldukça zamanaşımı 20 yıldır.

Nafaka Borcunu Ödememek Suçundan Ceza Verilen Kişi “Ne Yaparsa Hakkındaki Ceza Düşer”?

İcra İflas Kanunu"nun344. maddesi: “Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.” der. Buradaki “kararın gereği” ifadesi muğlaklığa yol açıyor.

Yaygın uygulama; şikayete konu ayların nafakasının ödenmesi ile cezanın düşmesi yönündedir.

Yani, hakkında dava açılan kişi bu dava henüz sonuçlanmadan davadan kurtulmak istediğinde, ya da dava sonuçlanıp ceza kararı verildikten sonra cezadan kurtulmak istediğinde, dava açanın şikayet dilekçesinde yazılı olan “... ayının / aylarının nafakası ödenmemiştir” beyanına dayanılarak o ay ya da ayların nafakası ödetilmektedir - ki bu konuda zamanaşımı 3 ay olduğundan en geç geriye dönük 3 ayın nafakası şikayet konusu yapılabildiğinden maksimum üç aylık nafaka miktarınca ödeme yapması durumunda cezanın / davanın düşmesi kararı verilmektedir.

Ancak bunun kanunun amacına uygun olmadığını, yaygın uygulamanın nafaka alacaklısını sürekli küçük bir ödemeyle “susturduğunu”, defalarca ödenmeme ve şikayet etmeyi beraberinde getirdiğini, “caydırıcılık” gayesinin yerine getirilmediğini belirten Yargıtay kararları da var. Yani konu tartışmalı. Bazı mahkemeler şikayete konu aylara (şikayete son 3 aylık nafaka konu edildiyse son 3 aya) ait nafakanın ve bu borca ait tahsil harcının ödenmesini yeterli bulurken, bazı mahkemeler icra takibi masrafları, davanın açılmasına sebebiyet verildiği için dava (şikayet) masrafları, icra takibindeki ödenmemiş tüm alacağın faizi, icra vekalet ücreti ve dava vekalet ücreti dahil tüm alacak ödenmediği takdirde cezayı düşürmemektedir. Hiç ödeme yapmak istemeyen ve mahkeme hükmünü tanımayan nafaka borçlularına pek adil gelmese de, düzenli şekilde nafakaları ödeyen kişiler ve nafaka alacaklıları ikinci durumu daha adil bulmaktadır. Nitekim kanun metninde “kararın gereğini yerine getirmek”ten bahsedilmektedir. Nafaka kararları “ ... tarihinden itibaren aylık ... liranın ödenmesi” şeklinde olur. Bu durumda diyelim ki 01.01.2021 tarihinden itibaren aylık 1500 liranın davacıya ödenmesine karar verilmiş, ödenmediği için nafaka borçlusu hakkında icra takibi yapılmış ve ceza davası açılmış ve ceza 01.07.2022 günü kesinleşmiş olsun. Bu aşamada borçlu ödemede bulunmak istediğini bildirirse, geriye dönük şikayet konusu edilen bir iki ya da üç ayın nafakasını ödemesi yeterli olacak mıdır? Tartışma konusu buradadır. İlk görüşteki mahkemelere göre yeterlidir. İkinci görüşteki mahkemelere göre ise, borçlu “kararın gereğini yerine getirmeli” yani 01.01.2021 tarihinden 01.07.2022 gününe kadar işlemiş ve ödemediği tüm nafakaları ödemelidir. Ayrıca icra takibinde TBK m. 100’ün uygulanması talebi varsa vekalet ücretini ve icra masraflarını da ödemelidir. Diğer hallerde “kararın gereğini yerine getirmiş” olmamaktadır.

Geçen gün bir yerde okudum ve çok doğru buldum. Bundan sonra tartışmalı, net uygulaması olmayan konular hakkında yazdığım yazıların sonunda bu sözü kullanacağım:

“Türk hukukunda 2 2 = 3 ile 5 arasında bir sayıdır”.

Ki, yazdığım yazıların çoğunda konunun tartışmalı olduğunu fark etmiş bulunuyorum. En çok merak edilen ve hakkında yanlış algıların bulunduğu konular tartışmalı konular olmaktadır.

Hukukçular olarak manevramızı çoğu zaman burada yapmaktayız. Lehe görüşleri, emsal Yargıtay kararlarını vurgulayarak iyi bir iddia ya da savunma ortaya koyarak avukat sıfatı ile “içtihat yaratılmasına” katkımız oluyor mu, kanaatimce önemli olan budur.